Davalılar, davaya konu aracın satılması dolayısıyla davanın konusuz kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalılardan satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle öncelikle araç bedelinin iadesini istemiş, yargılama aşamasında da ıslah ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybının hesaplanarak davalılardan tahsilini talep etmiştir . Mahkemece, dava sırasında davacının aracı satması nedeniyle malik olma sıfatını kaybetmiş olduğundan davaya devam etmesinde hukuki yararının bulunmadığı kabul edilerek davacının husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinin 2.fıkrası gereğince; Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür....
Bu karar, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sıfır km satın alınan araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle misli ile değişim ya da sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesi ile davalıdan 29.04.2014 tarihinde satın alınan otomobilin kullanılmaya başlanmasından kısa bir süre sonra boya dökülmelerinin peydah olduğunu, bu kabarmalar ve dökülmelere önce bir anlam veremediğini ve ancak dava dilekçesinde belirtildiği üzere bu boya dökülmeleri nedeniyle ilk olarak 21.09.2015 tarihinde servise başvurduğunu ifade etmiştir. Davacının aracı satın aldığı 29.04.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....
firmanın ifada gecikme sebebiyle (pandemiye bağlı sebeplerle) sorumlu olmadığı savunmasının kanıtlanamadığı, davalı satıcının eksik ifada bulunarak borçlu temerrüdüne düştüğü, davacının müşterilerinin nakliye masraflarını ödediği iddiasının kanıtlanamadığı, yine davacının kazanç mahrumiyeti iddiası yönünden bu zararın ve nedensellik bağının dosyada sübut bulmadığı, davacının satıcının temerrüdü nedeniyle dönme hakkına sahip olarak bedel iadesini talep edebileceği, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep ettiği, davacının sözleşmeden dönme iradesinin bildirimi ile ödenen avansın iadesi için keşide ettiği Beyoğlu 5....
O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan hemen sonra makul olan en kısa sürede derhal ihbar edilmesi, ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir. 6502 sayılı Yasa madde 11'de ayıplı mal nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları;"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici,Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. TBK'nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır....
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, ayıp medeniyle sözleşmeden dönme, alacak ve menfi zarar istemlerine ilişkin olduğu, Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, dava konusu malların bulunduğu mahal adresinde ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla keşfen bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, alınan bilirkişi heyeti raporu ile dava konusu ürünlerin gizli ayıp niteliği taşıdığı ve davaya konu ...Kağıt Poşetlerin belirtilen her iki partide (1. Parti: 29/05/2019 tarihinde 59.000 adet, 2....
Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmü ile de “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup, birbirini tamamlayan bu iki hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların içerisinde herhangi birini tercih etme bakımından tüketici serbest bırakılmış ise de, bunun sınırı olarak iyiniyet kuralları ve tarafların hak ve menfaatler dengesi nazara alınmak suretiyle sözleşmenin ayakta tutulması sağlanırken varlığı tespit ve kabul edilen ayıp nedeniyle tüketicinin bir kayıp veya zarara uğramasının da önüne geçilmesi hedeflenmiştir....
TBK'nın 227. maddesi gereğince, "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2- Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3- Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını istemez. 4- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....
Davacının peşin ödediği kira bedellerinin geri verilmesini istemekle B.K.nun 106. madddesindeki seçimlik hakkını (yetkisini) sözleşmeden dönme yolunda kullandığının kabulü gerekir. Davacı kiracı sözleşmeden dönmekle, bu sözleşme ilişkisi geçmişe etkili olarak ortadan kalkmıştır. Dönme hakkı bozucu yenilik doğuran haklardandır. Gerçekten bu yetkinin kullanılması var olan bir hukuksal ilişkiyi ortadan kaldırır. Dönme ile sona eren sözleşme ilişkisi artık sonuç doğurmayacağı gibi önceden doğmuş borçlarda son bulacağından yanların bozmadan önce birbirlerine verdikleri şeyler var ise bunların karşılıklı olarak geri verilmesi gerekir. Açıklanan bu nedenle davacı kiracı döndüğü kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiralayana tüm verdiklerini geri istemekle haklıdır. Durum böyle olduğu halde yukarıda yazılı hukuki esaslara aykırı olarak henüz kesinleşmeyen ve infaz da edilmeyen ......
Açık ayıp halinde özel bir incelemeye gerek kalmadan alıcı tarafından tespit edilebilmesi öngörülür. Düzenlemenin devamında, malda açık ayıp söz konusu olmasa bile, malı satım ve teslim alan tacirin 8 gün içinde malı inceleme veya incelettirmekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. İnceleme neticesinde malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde bu ayıbın aynı süre içinde yani sekiz günlük süre içinde satıcıya bildirilmesi gerekmektedir. Sekiz günlük süre malın alıcı tarafından satım ve teslim alındığı tarihten başlar. Yasal süre içinde ayıp ihbarının yapılmaması halinde tacir alıcı, malı satın aldığı hali ile kabul etmiş sayılmakta ve seçimlik haklara başvuru hakkını kaybetmektedir. Malın ayıplı çıkması halinde alıcının sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedel indirimi, ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değişim gibi seçimlik hakları vardır....