Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Bu düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, eldeki dava ile azami tamir süresinin aşılması nedeniyle cep telefonunun satış bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davacının 21/02/2012 tarihinde satın aldığı cihazın 10/12/12 tarihinde cihaz arıza bildirim formu ile yetkili servise teslim edildiği, 29/03/2013 tarihinde yapılan sorgulamada cihazın değişim için halen serviste bekletilmekte olduğu ve 4077 sayılı TKHK'nun 13/3 maddesinde ve bu madde kapsamında çıkartılan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 4/a maddesinde düzenlenen 20 günlük azami tamir süresi içinde davacıya teslim edilmediği anlaşılmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğuna dayalı, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebine ilişkindir.Davacı vekili, davacının davalıdan sıfır km olarak satın aldığı aracın defalarca arızalandığını ileri sürerek, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talep etmiştir. Davadan önce davacı, davalıya ihtarname çekerek aracın ayıpsı misliyle değiştirilmesini talep etmiş; davalı cevabi ihtarnamede araçta gizli ayıp bulunmadığını ileri sürmüştür. Her arızadan sonra aracın servise götürülmesi nedeniyle, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilmiştir. TBK.nın "Gözden Geçirme ve Satıcıya Bildirme" başlıklı 223 maddesine göre; Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, ticari nitelikte alım-satım sözleşmesi kapsamında ayıplı malın iadesi ve misliyle değiştirmesi, mümkün olmadığı taktirde bedelin ödenmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misliyle değiştirilmesi veyahut bedel iadesi ile birlikte aracın fazladan tükettiği yakıt ve servis bünyesinde aldığı hasar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının, dava konusu araçta ücretsiz onarım hakkını kullanarak tükettiği, mevcut arızanın garanti kapsamında giderilmesi ile araçtan yararlanmamanın sürekli hale gelmediği ve dolayısıyla da diğer seçimlik haklarından nevi ile değiştirilmesi veya aracın bedelinin iadesi taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Az yukarıda belirtildiği gibi davacı tüketicinin yasadan kaynaklanan seçimlik hakları olan ayıpsız misliyle değiştirilme veyahut bedel iadesi talebinin yanında iddia ettiği maddi kayıp ve hasar niteliğinde olan tazminat talebinin olduğu göz ardı edilerek hüküm tesis edilmiştir....

          bedel iadesi istemekte tüketicinin haklı bulunduğunu, aracın tamamen boyanmasının bedel iadesi yönündeki tüketici seçimini haklı kılmaktayken işbu davada da komple motorun değişmesi yönünde ayıbın giderileceği hususunun da davacının ayıpsız misli ile değişimi noktasındaki seçimlik hakkını kullanmasında haklı olduğunun içtihatlarla da gösterildiğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin aracın ücretsiz onarılması yönündeki kararının kaldırılarak dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimine, mümkün olmaması halinde İİK. 24' e göre işlem tesisine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....

          üretiminden kaynaklı ayıplı olduğu, ayıbın kullanım hatasından kaynaklandığının davalılar tarafından ispat edilemediği, bu sebeple davacı tüketicinin 6502 Sayılı yasanın 11/ç maddesi uyarınca ayıplı mal nedeniyle seçimlik haklarından ayıplı malın misliyle değiştirilmesini talep etmekte haklı olduğu, ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkının üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabileceği, bu nedenle ayıplı üründen dolayı davalıların davacı tüketiciye karşı müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır....

          sıklığı birlikte değerlendirildiğinde araç üzerindeki arızaların üretimden kaynaklı teknik arıza olup gizli ayıp niteliğinde olduğu, aracın ekonomik ömrüne göre oldukça düşük bir km de ve kısa bir süre içerisinde meydana gelen söz konusu motor arızasının tüketici kaynaklı olarak meydana gelmesinin mümkün olmadığı, satın almadan önce meydana gelen ve dava konusu araç üzerindeki mevcut arızalara sebebiyet vermeyen kaza sebebiyle araçta 10.998,00 TL değer kaybının oluştuğu belirtilmiş olup, söz konusu motor arızasına sebebiyet veren durumunun üretim kaynaklı olduğu, tüketicinin kullanımından kaynaklanan bir durumun söz konusu olmadığı ve her ne kadar davacı aracı ikinci el olarak almışsa da halefiyet ilkesi gereğince üretim kaynaklı ayıp sebebiyle davacının TKHK uyarınca seçimlik haklarından ayıpsız misliyle değişim yönündeki hakkını kullanabileceği, araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu ve tarafların edimleri arasında dengesizlik bulunmadığı ve servis hizmetlerinin mevcut arızaları gidermediği...

          Davacı vekili mahkememize sunduğu 09/11/2020 tarihli dilekçesinde ve 15/12/2020 tarihli celsede alınan beyanında; aracın misliyle değiştirilmesi ve bedelinin iadesi taleplerinden vazgeçtiklerini, yargılamaya ayıp oranında satış bedelinden indirim talepleriyle ilgili olarak devam ettiklerini beyan etmiştir....

            Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu olmayıp uyuşmazlık eserin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın niteliği ile süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı ve davacının terditli istek kalemlerinden olan onarım bedeli talebinin tahsiline karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece ayıp ihbarının yapılmadığı ileri sürmediğinden ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığının değerlendirilmediğinden söz edilmişse de davalı cevap dilekçesinde, 2008 yılında yapılmış olan iş nedeniyle ... – ... yıl sonra başvuru yapılmasının kötüniyetli olduğundan bahisle ayıbın süresinde ihbar edilmediği savunmasında bulunmuştur....

              bulunmaması nedeniyle ürün bedelinin iadesi için gerekli koşulların oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu