Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın davaya konu araçların Türkiye Distrübütörü olan T7 ihbarını talep ettiklerini, davacının önce dava konusu araca ilişkin İzmit İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, araç koltuklarının değişimi konusunda tüketici lehine karar verildiğini, oysa davacının davaya ilişkin dava dilekçesinde koltuklar dışında, kapı kilit sistemi, akü , far sistemi, balata gibi farklı sorunlardan da bahsederek araç değişimi ve bedel iadesi talep ettiklerini, davacı her ne kadar bedel iadesi ve değişim talep etmiş ise de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca davacının seçimlik haklarından birini kullanması gerekmekte olup davanın bu yönü ile usule uygun olmadığını, aracın tüketicinin kullanımına göre değişebilecek sürelere ilişkin yıpranma söz konusu olabilecek konuların tüketicinin korunması hakkındaki kanunda belirtilen " ayıp" olarak nitelendirilebilecek hususlar olmadığını, davacının 02/01/2019 tarihli 00025 nolu müşteri istek formunda ampul...

gerekçesi ile araçta kaza nedeniyle oluşan 7.500TL değer kaybı indirilerek bedel iadesine karar verilmiştir. Araçtaki imalattan kaynaklı arızanın giderilememiş olduğu, tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacının seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış bulunduğu da dikkate alındığında aracın misli ile değişim koşulları oluşmuştur. Hal böyle olunca; bilirkişi raporlarıyla imalat hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu anlaşılan aracın, davacının elindeyken geçirdiği kaza nedeniyle oluşacak değer kaybının davalılara ödenmesi şartıyla misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Davalı Groupe Psa Otom....A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinin talep kısmında aracın misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmaması halinde satım sözleşmesinin feshi ve araç için ödenen 54.401,50- TL’nin faizi ile birlikte iadesini talep ettiğini, 6502 sayılı TKHK “Tüketicinin Seçimlik Hakları” başlıklı m.11'e istinaden tüketicinin ilgili maddede belirtilen seçimlik haklarından yalnızca birini kullanabileceğini, ilgili maddenin tüketiciye terditli dava açma hakkı tanımadığını, dolayısıyla davacı tarafa öncelikle seçimlik haklarından hangisini talep ettiğinin sorulmasını talep ettiklerini, müvekkil şirket satıcı konumunda olmadığından bedel iadesi taleplerinin müvekkili şirkete yönlendirilemeyeceğini, terditli taleplerden bedel iadesi talebinin muhatabının satıcı olduğunu, araçta herhangi bir ayıp bulunmamakta olup dava dilekçesinde belirtilen problemlerin harici nedenlerle meydana geldiğini, aracın kullanımını etkileyen bir problem bulunmadığından, bedel...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; araçta turbo şarj ve egzos gazı sıcaklık sensöründe arıza varsa bu arızanın 18.000 km'de ortaya çıktığını, her arızanın araca ilişkin sözleşmeyi fesih hakkını yahut misliyle değişim hakkını vermediğini, aracın arızalanması nedeniyle yetkili servise götürüldüğü ancak davacı tarafından vakti olmadığı için bırakılmadığı yönünden kayıtlar mevcut olduğunu, davacının araçtaki arızanın giderilmesine izin vermeyerek aksaklığın büyümesine sebebiyet verdiğini, yine arızanın giderilemeyecek ve ayıplı mal statüsünde bir arıza olmayıp normal her araçta olabilecek bir arıza olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    -Mahkememizin 25/02/2020 tarihli duruşmasında dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi sureti ile dava konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıp mevcutsa nedeni ve niteliğinin tespiti, imalat veya onarım hatası ya da kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, ayıp tespit edilmesi halinde ayıbın niteliği itibariyle misli ile değişim, bedelsiz onarım veya satış bedelinden indirim koşullarının oluşup oluşmadığı, ayıp giderim bedelinin tespiti hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir....

      Aracın değişimi, olmadığı takdirde bedel iadesi talep edilmekle faturada belirtilen değer ve talep edilen diğer alacak kalemi üzerinden nispi harç alınması gerekir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyeceğinden öncelikle eksik peşin harcın tamamlatılması gerekecektir....

        Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı eldeki davada ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimini talep etmiştir. 26.03.2013 tarihli celsede davasını 6100 sayılı HMK.nun 177/2 maddesi uyarınca sözlü olarak ıslah edip, değişim olmadığı taktirde ayıp oranında bedel indirimi talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının usulüne uygun olarak ıslah dilekçesi ibraz etmek suretiyle netice-i talebini ıslah etmediği gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir....

          aksi yöndeki itirazlarına itibar edilemeyeceğini, davacı tarafın istinaf dilekçesinde, talebinin ayıpsız misli ile değişim olduğunu, aracın ayıplı olduğunun tespit edildiğini, davada da talebinin ayıpsız misli ile değişim olduğunu ve bu talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ettiğini, ancak davacının bu itirazının gerek TKHK gereği tüketici ile diğer taraf arasındaki hak ve menfaat ilişkisinin korunmasına dair yüksek mahkemenin yerleşmiş içtihatlarına gerekse Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelere aykırılık teşkil ettiğinden kabulünün mümkün olmadığını, yerel mahkemenin de isabetle tespit ettiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını kullandığı bir uyuşmazlıkta hâkimin, somut olayın değerlendirilmesi neticesinde tüketicinin talebi ile satıcı ve ithalatçının menfaatleri arasında orantısızlık yaratmadan ücretsiz onarım veya bedelde indirim yönünde karar verebileceğini, Hâkimin sırf davacının talepleri ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi olduğu için bunlardan birine...

          olup, mahkememizce alınan rapor ile tespit dosyasında alınan raporun birbirini doğruladığı ve söz konusu motor arızasına sebebiyet veren subap kesmesi durumunun üretim ve imalat kaynaklı olduğu, tüketicinin kullanımından kaynaklanan bir durumun söz konusu olmadığı ve davacının TKHK uyarınca seçimlik haklarından ayıpsız misliyle değişim yönündeki hakkını kullanabileceği, ayrıca araçtaki arızanın basit bir onarım işlemi ile giderilemeyeceği, aracın sıfır km olarak alındığı, tüketicinin seçimlik haklarından misliyle değişim talebinde bulunduğu, araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu ve tarafların edimleri arasında dengesizlik bulunmadığı da nazara alınarak tüketicinin onarım hakkını kullanması yönünde zorlanamayacağı ve aracın ayıpsız misli ile değişimi talebi yönünden hakkaniyete aykırılığın bulunmadığı anlaşılmıştır....

          den satın aldığı hususi trasporter aracının 11.7.2010 tarihinde ilk kez arızalandığını, aracın çekişten düştüğünü ve motor ikaz göstergelerinin yandığını, bundan sonra da aynı ve bir kısım farklı arızaların devam ettiğini ve aracın 16 kez serviste işlem gördüğünü, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunduğunu ileri sürerek misli ile değişimine veya bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, 4077 sayılı Kanun çerçevesinde araç değişim şartlarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satın alınan araçta ayıp bulunduğu iddiasına dayalı değişim veya bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasındaki ihtilaf 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde çözümlenmiş ve tüketici mahkemesi sıfatı ile karara bağlanmıştır. Davaya konu......

            UYAP Entegrasyonu