Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, " ... davacı vekilinin 29/12/2022 tarihli dava dilekçesinde yat kiralama sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı hizmet iddiasıyla ayıp oranında bedelde indirim, maddi ve manevi tazminat talebi ile açılan davanın kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı yanın satıcı sağlayıcı konumunda olmakla birlikte davacı yanın tüketici konumunda olmadığı, nitekim kiralama sözleşmesine ilişkin olarak özel bir düzenlemenin bulunduğu, somut olayda yukarıda bahsedildiği üzere taraflar arasındaki uyuşmazlığın kiralama sözleşmesinden doğduğu bu haliyle davaya bakmaya görevli ve yetkili mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Davanın HMK'nun 4/1- a maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Davanın görevli mahkemede açılması dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği..." gerekçeleriyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür....

Yargıtay'ın istikrar kazanan uygulamasında; seçimlik hakkın kullanılmasının ayıbın niteliğine göre iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, tarafların hak ve menfaatlerine göre aşırı bir dengesizliğe yol açıp açmayacağının mahkeme tarafından takdiri ile diğer seçimlik hakların tüketiciye kullandırılmasının değerlendirilmesi; seçimlik haklardan ayıp oranında indirim bedelinin tercih edilmesi halinde ise nispi metoda göre indirim bedelinin hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Somut olayda;dava konusu aracın pert kayıtlı olduğu, noter satış senedinde belirtilenin aksine 44.250,00 TL bedel mukabilinde davalı tarafından davacıya satıldığı hususları uyuşmazlık dışıdır. Söz konusu pert kaydına ilişkin ayıp, mahiyeti itibariyle gizli ayıp kapsamında kalmaktadır. TBK 219/1 maddesi uyarınca alıcı, varlığını bilmediği ayıplardan dahi sorumludur.Davalının, aracın davacı tarafından pert kayıtlı olduğunu bilerek satın alındığı yönünde bir iddiası da bulunmamaktadır....

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2019/421 ESAS - 2020/344 KARAR DAVA KONUSU : Ayıp Nedeniyle Bedelde İndirim KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : dava konusu Samsun ili, Atakent TOKİ, 8532 ada, 3 parsel, C-3 Blok , 22 nolu konutu satın aldığı, ancak müvekkilin aldığı konutta zaman içerisinde dairelerin içinde tavan , duvar , taban döşemelerinde ve taşıyıcı duvarlarda çatlakların oluştuğu gözlemlendiği ve durumun tespiti için Samsun Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/40 değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, söz konusu çatlakların davalı kurumun ağır kusurun ile gizlenmiş ayıp niteliğinde olduğunu, bu nedenle ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair davalıya ihtar gönderildiğini, davalı iaderin yazı cevabında...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ayıbı bildiğinin ve ayıp nedeniyle indirim yapıldığı hususlarının davalı tarafından ispat edilemediği, eksper raporunun dosyaya sunulamadığı, araçtaki motor arızasının gizli ayıp olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 13.515,72TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle bedelde indirim ve uğranılan zararların tahsili istemine istemine ilişkindir. Davacı şirketin yabancı olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin belirlenmesinde yabancılık unsuru dikkate alınarak 11 Nisan 1980 tarihli Milletlerarası Taşınır Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, (CISG ) ( United Nations Convention on Contracts for the International Sale of Goods ) uygulamadaki yaygın adıyla Viyana Satım Sözleşmesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir....

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle bedelde indirim ve uğranılan zararların tahsili istemine istemine ilişkindir. Davacı şirketin yabancı olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin belirlenmesinde yabancılık unsuru dikkate alınarak 11 Nisan 1980 tarihli Milletlerarası Taşınır Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, (CISG ) ( United Nations Convention on Contracts for the International Sale of Goods ) uygulamadaki yaygın adıyla Viyana Satım Sözleşmesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle bedelde indirim ve uğranılan zararların tahsili istemine istemine ilişkindir. Davacı şirketin yabancı olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin belirlenmesinde yabancılık unsuru dikkate alınarak 11 Nisan 1980 tarihli Milletlerarası Taşınır Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, (CISG ) ( United Nations Convention on Contracts for the International Sale of Goods ) uygulamadaki yaygın adıyla Viyana Satım Sözleşmesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir....

    Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemli olarak açılmış, yargılama sırasında davacı vekili seçimlik haklarını değiştirerek ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı; görev ve yetki itirazlarında bulunarak araçta gizli ayıp bulunmadığını, aracın km'siyle davalının oynamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın kabulüne, Ayıp oranında indirim tutarı olan 16.000,00- TL' sının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verildiği anlaşılmıştır....

    Araç satışının 20.05.2015 tarihinde yapıldığı, davacının 23.08.2015 tarihinde tek taraflı yaptığı trafik kazası nedeniyle davaya konu aracın Pert-Total işlemine tabi tutulduğu, davacının 10.09.2015 tarihinde davalıyı Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet ettiği, en azından bu şikayet ile birlikte davacı tarafından ayıp ihbarının davalıya yapıldığının kabulü gerektiği, trafik kazası tarihi ve şikayet tarihi dikkate alındığında makul süre içerisinde ayıp ihbarının yapılmış olduğunun kabulü gerekmektedir. Kaldı ki davalının satıcılığı meslek edinmiş olması nedeniyle TBK'nun 225/2 ayıbın süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek kısmen dahi olsa sorumluluktan kurtulamayacağı düzenlemesi gereğince ayıp ihbarı makul süre içerisinde yapılmasa dahi davalının ayıptan sorumlu bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı tüketicinin 6502 Sayılı yasanın 11.maddesinde sayılan seçimlik haklarından ayıp oranında satış bedelinden indirim bedelini davalı satıcıdan talep ettiği anlaşılmaktadır....

    UYAP Entegrasyonu