Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten de hesap mutabakatından sonra ortaya çıkan ve gizli ayıp niteliğinde olan kusurlar sebebiyle süresinde ayıp ihbarı yapılmış olması halinde iş sahibi BK’nın 360. maddesinde sayılan ayıptan doğan haklarını kullanabilir....

    CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayıplı ifa sebebiyle doğan zararın tazmini için açılan bu davanın kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının 2012 yılından beri teslim aldığı mallarda muayene ve ihbar yükümlülüğüne uymadığını, satılan malda ayıp bulunmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 nci maddesi gereği satılanın onarılması veya bedelde indirim talep edebilecek olan davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak dava değerinin tamamını isteyemeyeceğini, davacının satılandan elde ettiği menfaatleri de mahsup etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

      Uyuşmazlık, davacının varlığını iddia ettiği ayıpların eksik ifa mı yoksa gizli ayıp mı olduğu, davacının bu nedenle talep ettiği tazminatın yerinde olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, taşınmaza ait kayıtlar, belediye kayıtları dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, " ...Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir....

      Yargıtay içtihatlarına uygun olarak nispi metoda göre araçtaki ayıp nedeniyle ayıp oranında indirim bedeli hesaplandığında; sözleşme bedeli x ayıplı değer /ayıpsız değer formulünden ulaşılan 34.000,00 TL'nin satış bedeli olan 38.000,00 TL'den tenzili ile ayıp oranında indirim bedelinin 4.000- tl.olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Hesaplanarak belirlenen ayıp oranında indirim bedelinin tutarı ile araçtaki ayıpların mahiyeti ve önemi gözetildiğinde davacı alıcıya seçimlik haklarından ayıp oranında indirim bedeline ilişkin seçimlik hakkının kullandırılmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği sonucuna ulaşılmıştır....

      ayıp nedeniyle ilgili kanun hükümleri gereği müşterek ve müteselsilen sorumlu olmaları nedeniyle satış bedelinden 6.233,21- TL indirim yapılmasına, satış bedelinin ödenmiş olması halinde 6.233,21- TL nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, Aracın serviste kaldığı 18 gün için hesaplanan araç mahrumiyeti bedeli olan 3.186,00- TL'nin ayıp ihtarının tebliğ edilmiş sayıldığı 22/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

      Ancak bilgilendirme ve özen yükümlülüğü kapsamında tüketicinin maldaki ayıp ilk altı ay içerisinde meydana gelmiş olsa bile bunu satıcıya veya üreticiye bildirmesi dürüstlük kuralının gereğidir. Ayıp ihbarı herhangi bir şekle tabi değildir. Ancak ayıp ihbarının yazılı şekilde yapılması tüketici yönünden ispat kolaylığı sağlamaktadır. TKHK 11. maddesi hükmü gereğince tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelde indirim, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da imkan var ise malın misli ile değiştirilmesini isteyebilir. Tüketici, bu dört talep hakkından herhangi birini kullanabilir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Talep haklarından birini tercih edip kullanan tüketici, dönüp bir başka tercih hakkını kullanamaz....

      Bu nedenle tarafların ayıplı imalattan sonra seçimlik haklardan bedelde indirim hakkını kullandığı, davacının bu işten bakiye alacağı bulunmadığı kabulüne göre davanın reddine karar vermek gerekmiş karşı dava yönünden ayıp nedeniyle seçimlik hakkın bir kez kullanılmakla tükendiği, karşı davacının artık bir başka seçimlik hak olan sözleşmeden dönme ve ödediği bedel iadesini isteyemeyeceği kabul edilerek davasının reddine karar vermek gerekmiştir....

        TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, terditli dava niteliğinde olup, terditli birinci talep ayıp nedeniyle malın misli ile değiştirilmesi, terditli ikinci talep ise satış bedelinden indirim isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki ihtilaf; satış sözleşmesine konu telefonun ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, telefonun onarımı halinde davacının telefondan beklediği menfaati elde edip edemeyeceği, dolayısıyla davacının malın misli ile değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkı kullanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün değilse ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim yapılmasının gerekip gerekmediği ile gerekir ise indirim tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir....

          Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla üzerinde inceleme yapılan ve davalı elinde bulunan az yukarıda kod numaraları belirtilen toplam 1285 adet üründeki ayıpların, işin yapıldığı ileri sürülen 2011 yılında yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gerekli 818 sayılı BK'nın 360. maddesi gereğince niteliği kabule icbar edilemeyecek ve eserin reddini gerektirecek derecede olup olmadığı, bu derecede değilse bedelde tenzil gerekip gerekmediği, aşırı masraf gerektirmiyorsa onarımının mümkün olup olmadığı ve bedelde tenzili gereken miktar ile onarım masrafları, kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olması halinde yüklenicinin bu kısım için hak etmediği iş bedeli miktarı ve 1285 adet ürünle ilgili ayıplı imalâtta yüklenicinin kusuru bulunduğundan ayıp sebebiyle uğradığı zarar miktarı hesaplattırılıp iş bedeli, ayıp nedeniyle uğranılan zarar ve menfi tespit istemli olarak ayrı ayrı karar verilmesi gerekmiştir...” denilmiş olup,...

            Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının TBK’nun 123. ve 125. maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir. Yine 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 305. maddesine göre kiralananın önemli ayıplarla teslimi halinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı hale gelmesinden doğan sorumluluğuna başvurabilir. Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir. Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklıdır. 307. maddesine göre kiracı, kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı halinde, bu ayıpların giderilmesine kadar geçen süre için, kira bedelinden ayıba orantılı indirim isteyebilir....

              UYAP Entegrasyonu