Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinin yaptığı atıf gereğince genel hükümlerin yani 6098 sayılı TBK nın ayıba ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup 6098 sayılı yasanın 223/2. maddesi gereğince ayıp ortaya çıktıktan sonra dürüstlük kuralına uygun olarak derhal satıcıya ihbar edilmesi gerekmektedir. Ayıp ihbarı süresinde olmasa dahi satıcı ihbar süresi geçtikten sonra alıcının bildirdiği ayıpların varlığını kabul etmiş ve bunların giderilmesi taahhüdünde bulunmuş ise, artık bu ayıplardan dolayı tekeffül altında bulunmaktadır. Artık, satıcı, ayıp ihbarının süresi içerisinde olmadığı gerekçesiyle, bu ayıplar nedeniyle tekeffülünün bulunmadığını ileri süremesi T.M.K.nun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder....

Ayıp, sonradan ortaya çıkarsa, iş sahibi öğrenir öğrenmez yükleniciye derhal bildirmek zorundadır. Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarını aykırı olarak, imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 359, gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde iş sahibi, aynı Kanun’un 360. maddesinde düzenlenen haklardan birini kullanabilir. Ne var ki, anılan Yasa hükmünde öngörülen haklardan hangisini iş sahibinin kullanması gerektiğini mahkeme takdir eder. Somut olayda mahkemece, ayıp sebebiyle davacının, iş bedelinden indirim hakkının bulunduğu kabul edilerek, bedelde indirim yapılması sonucu 12.500,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Oysa, dosya kapsamındaki bilirkişi raporları incelendiğinde; basımı yapılan kitaplardaki ayıpların “açık ayıp” niteliğinde olduğu sonucuna varılmaktadır....

    Dosyadaki km sorgusu davacının gizli ayıbı öğrendiği tarih olarak kabul edildiğinde davacının davalıya gönderdiği ihtar ile bu sorgulama arasında davalıyı arayarak ayıp ihbarında bulunduğu anlaşılmakla ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilmiştir. Aracın kilometresinin değiştirilmesi gizli ayıp niteliğindedir. Bu durumda ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde; "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Daire, gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....

    Hukuk Dairesi Esas No : 2014/9468 Karar No : 2015/17463) Sonuç olarak; davada Emrah Burcu'nun taraf sıfatı olmaması nedeniyle pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı yönünden ise davacı tarafın ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim, araç onarım bedeli ve araç mahrumiyet bedeli taleplerinin ile manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir... " şeklindeki gerekçe ile, davanın reddine, Ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim bedelinin Reddine, Araç mahrumiyet bedeli talebinin Reddine, Araç zorunlu onarım bedeli talebinin Reddine, Davacı tarafın manevi tazminat isteminin yasal şartları oluşmadığından reddine, dair karar verilmiştir....

    DAVA : Alacak (Ayıplı Araç Nedeniyle Bedelde İndirim) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2022 Mahkememize açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı ... Motor Servis A.Ş.'den 262.460,00TL bedel ödeyerek sıfır kilometre ... marka ... model ... şase, ... motor nolu aracı satın aldığını, aracın fatura tarihi ... olduğunu, aracın davacıya ......

      - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketten satın aldığı araçta gizli ayıp olduğunu, aracın yetkili servise 5 kez götürülmesine rağmen şanzımandaki arızanın giderilmediğini, mevcut arızanın araçtan beklenen faydayı önemli ölçüde azalttığını iddia ederek, araç bedeli olan 121.959,14 TL ile menfi zarar kapsamında kredi işlemleri nedeniyle ortaya çıkan ek maliyet tutarı olan 16.800,68 TL'lik alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

        Davacı söz konusu seçimlik haklarından ayıp oranında indirim bedelini tercih etmiştir. Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamasında ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre (satış bedeli-[ayıplı değer/ayıpsız değer x satış bedeli]) hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Ayıp oranında indirim bedelinin hesaplanmasında esas alınacak satış bedeli tutarına ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....

        Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, araçtaki motor arızasının açık ayıp niteliğinde olduğu,araçta motor ayıbının giderilmesi sonucunda değer kaybı olmayacağının tespit edildiği,açık ayıp nedeniyle davacının süresinde ihbar yaptığını tanık beyanlarıyla ispatladığı, Türk Borçlar Kanunun 227. maddesinde, satılandaki ayıptan dolayı alıcının kullanabileceği seçimlik haklar sayılmış olup, buna göre eldeki davada davacı ya bedelde indirim talebinde bulunabilecek ya da araç onarım bedelini isteyebileceği, yine genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının bulunduğu, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesiyle araç tamir masrafları ve ikame araç bedeli olarak davasını ıslah ettiği görüldüğünden seçimlik haklardan araç onarım bedelini istediği kabul edilerek araç onarım bedeli ile ikame araç bedeli toplamı olan 35.420,91 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, satış bedelinden indirim yapılmasına yönelik fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.Davacı tarafça zararının giderilmesi...

          Davacı bozma sonrası 07.01.2021 tarihli 3. celsede seçimlik hakkına yönelik talebini ayıp oranında bedelde indirim olarak açıklamıştır. Mahkemece davacının bu beyanı ve Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarih ve 2016/17248 Esas ve 2019/9117 Karar sayılı bozma ilamının 1. bendinde yer alan davacının seçimlik hakkı konusunda aldırılan bilirkişi raporu denetime elverişli olmamakla birlikte davalıların itirazlarını da karşılar nitelikte değildir. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen bozma ilamında belirtilen hususlar ve özellikle ayıp oranında bedelde indirime yönelik seçimlik hak kullanıldığından nispi metoda göre satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeriyle, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanarak hesaplama yapılması dikkate alınmamıştır....

            Davacı bozma sonrası 07.01.2021 tarihli 3. celsede seçimlik hakkına yönelik talebini ayıp oranında bedelde indirim olarak açıklamıştır. Mahkemece davacının bu beyanı ve Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarih ve 2016/17248 Esas ve 2019/9117 Karar sayılı bozma ilamının 1. bendinde yer alan davacının seçimlik hakkı konusunda aldırılan bilirkişi raporu denetime elverişli olmamakla birlikte davalıların itirazlarını da karşılar nitelikte değildir. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen bozma ilamında belirtilen hususlar ve özellikle ayıp oranında bedelde indirime yönelik seçimlik hak kullanıldığından nispi metoda göre satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeriyle, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanarak hesaplama yapılması dikkate alınmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu