Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim talebine ilişkindir....

GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

Davacının bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığına göre depo edilmesi gereken bedelin bu şekilde tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre dava konusu lisans programının ayıplı olduğunun tespit edildiği,malın ayıplı olması durumunda alıcının bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini veya ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını ya da ücretsiz olarak onarım isteme hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacının satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiası ile ayıpsız misli ile değişim veya bedelde indirim talebine ilişkindir.6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır....

        İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacının satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiası ile ayıpsız misli ile değişim veya bedelde indirim talebine ilişkindir.6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır....

          Noterliği aracılığıyla indirim talebinde bulunduğu, ancak davalının bu talebe olumlu dönüş sağlamadığı, bu nedenle 1.000TL bedelde indirim tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline yönelik karar verilmesinin talep edildiğinin görüldüğü anlaşılmıştır. Davalı Vekilinin cevap, ikinci cevap dilekçelerinde özetle; Taraflar arasındaki ayıplı eylemin gizli ayıp olarak değil açık ayıp olarak kabul edilmesinin gerektiği, davacı tarafça süresi içerisinde iş bu ayıplı işlemin ihbar edilmediğinden davanın usul yönünden reddinin gerektiği, dava konusu aracı İstanbul 34....

          İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

          İSTİNAF SEBEBİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda açık ayıp niteliğinde imalat eksiklikleri tespit edilmiş olmasına ve teslimden 1 yıl sonra yapılan keşfe kadar dahi davalı yanca tamamlanmadığı belirlenmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin davacıyı ayıbı kabule zorlamak olacağını, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nın eser sözleşmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, davacı tarafından satın alınan taşınmazın ayıplı teslim edilmesi nedeniyle ayıp oranında bedelden indirim istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı yanca istinaf edilmiştir. Ancak, adi ortaklıkta, ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyeti bulunmadığı gibi ortaklardan sadece birinin dava açma hak ve yetkisi ya da birine karşı dava açılması da mümkün bulunmamaktadır....

          Somut olayda davacının araç alım satımı yapan galerici olduğu, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla tazminat istediği görülmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede ayıp nedeniyle bedelde indirim isteyen davacı aracı satmak amacıyla aldığına ve tüketici konumunda olmadığına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığa uygulanacak olan Yasa hükümleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun satım sözleşmesine ilişkin hükümleri olup, davaya bakmakla görevli mahkemede genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Bu itibarla; 6100 sayılı HMK'nın 353/114/1- c ve 115/2. Maddeleri uyarınca, mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan, ilk derece mahkemesince, Asliye Hukuk mahkemesinin görevine giren davada, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 219- 231. Maddeleri kapsamında uyuşmazlığın esasının çözülmesi doğru olmamıştır....

          UYAP Entegrasyonu