WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.05.2010 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna dayalı sözleşmenin feshi ayıplı ürünün iadesi koşuluyla yapılan 1000 TL peşin ödemenin iadesi istemleriyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

    A.Ş. tarafından usulüne uygun şekilde, ayıp ihbarında bulunulmadığına yönelik savunma bulunmadığından, TBK 223. maddesi uyarınca, sadece diğer davalı davalı Ford Otomotiv San ve AŞ yönünden davacının süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığının ve ayrıca davada sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talep edildiğinden, davalı ithalatçı yönünden 6502 Sayılı Kanunun 56/3 maddesindeki koşulların bulunup bulunmadığının da karar yerinde tartışılması suretiyle değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, bundan zuhul ile, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usulsüz olduğundan, davalılar vekillerinin istinaf itirazlarının bu nedenle kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK 6100 sayılı 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, kararın kaldırma sebebine göre davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

    gelmiş davacı tarafından kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten çeşitli sağlık malzemeleri satın aldığını, karşılığında çek verdiğini, satım konusu malzemelerin ayıplı olduğunu iddia ederek sözleşmenin feshi, borçlu olmadıklarının tesbitini, çeklerin iadesi veya iptalini, talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, davacı şirkete satım konusu malzemelerin 9.10.2002 tarihinde teslim olunduğunu kendilerine süresi içinde bir ayıp ihbarı yapılmadığı gibi malzemelerinde ayıplı olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece; davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 04.10.2011 günlü 2011/6897 Esas 2011/13863 Karar sayılı ilamıyla “...1-Dava 4077 Sayılı Kanunun 4.maddesine göre açılan sözleşmenin feshi ile aracın değiştirilerek yerine yenisinin verilmesi ve bedelinin tahsili talebine ilişkin olup,davacı söz konusu aracın müteaddit defalar arızalandığını ve davalıya ait servise başvurduğunu belirtmiştir. Her ne kadar mahkemece,ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ve buna ilişkin ara kararınınyerine getirilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de;davacının davalıya ait servise başvurusu ayıp ihbarı mahiyetinde olup, ayrıca ayıp ihbarında bulunma zorunluluğu yoktur. Bu husus,mahkemece ilgili servislere yazılan yazılarla doğrulanmıştır. Kaldı ki,dosyaya ibraz edilen servis kayıtlarından da bu husus anlaşılmaktadır. Böyle olunca; davacıya verilen kesin süre ayıp ihbarı yönünden sonuca etkili değildir....

        Mahkemece; davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 04.10.2011 günlü 2011/6897 Esas 2011/13863 Karar sayılı ilamıyla “...1-Dava 4077 Sayılı Kanunun 4.maddesine göre açılan sözleşmenin feshi ile aracın değiştirilerek yerine yenisinin verilmesi ve bedelinin tahsili talebine ilişkin olup,davacı söz konusu aracın müteaddit defalar arızalandığını ve davalıya ait servise başvurduğunu belirtmiştir. Her ne kadar mahkemece,ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ve buna ilişkin ara kararınınyerine getirilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de;davacının davalıya ait servise başvurusu ayıp ihbarı mahiyetinde olup, ayrıca ayıp ihbarında bulunma zorunluluğu yoktur. Bu husus,mahkemece ilgili servislere yazılan yazılarla doğrulanmıştır. Kaldı ki,dosyaya ibraz edilen servis kayıtlarından da bu husus anlaşılmaktadır. Böyle olunca; davacıya verilen kesin süre ayıp ihbarı yönünden sonuca etkili değildir....

          Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece ayıbın giderim bedeli olan 16.826,20 TL’den 3.750,00 TL teminat bedelinin mahsubuyla bakiye bedel üzerinden dava kabul edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda eserin ayıplı olduğu belirlenerek ayıbın giderim bedeli hüküm altına alınmış ve kamera sisteminin davalı yüklenicilere iadesine karar verilmiştir. Oysa davacı yan sözleşmenin feshini istememiş, sadece ayıpların giderim bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Bu istem sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 475. maddesinde düzenlenen ayıp nedeniyle uğranılan zararlar ve ayıbın giderilme bedeline ilişkindir. Sözleşmeden dönme yönünde bir irade bulunmamaktadır. Mahkemenin işin ayıplı olduğu ve ayıbın giderim bedelinin hüküm altına alınması gerektiğine yönelik karar davalılar tarafından temyiz edilmemiştir....

            Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak, kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur....

              Bankası; Bankanın davada taraf olamayacağını, davacıya sadece araç kredisi verdiklerini, davacının faiz ve bankaya ... olduğu bedel içerisinde faizleri istemesinin ve faizlerin verilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca davacının bir yıl içinde kaza yapmış olup almadığının tespitinin de mümkün olmadığını, husumet itirazlarının bulunduğunu beyan ederek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın Reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile, satın aldığı aracın boya kalınlıklarının farklı olduğunu, motor gücünün ise belirtilenden daha düşük bulunduğunu belirterek, ayıp nedeni 2011/9336-18095 Ile sözleşmenin feshi ile ödenen bedelinin iadesini istemiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 30.11.2012 tarihinde davalıya ait aracı 20.000 TL bedel karşılığında aldığını, araç satışı esnasında davalının aracın pert kaydı olduğunu müvekkiline bildirmediğini, paranın iadesi için davalıya ihtarname tebliğ edildiğini ileri sürerek ayıplı mal nedeni ile sözleşmenin iptaline, 20.000 TL satış bedelinin müvekkiline iadesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aracın pert kararı verilmesini gerektirir oranda bir kaza geçirmediğini, aracın alım satım tarihi itibariyle orjinal olup pert kaydının oluşa ve gerçeğe uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu aracın pert kaydının olduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının süresinde davalıya ayıp ihbarında bulunduğu, davacının dava konusu aracı 11.03.2012 tarihli araç satış sözleşmesi ile dava dışı .....'...

                  Bu anlamda ayıp, malın sözleşmeye göre taşıması gereken nitelikleri taşımaması hâli veya bu hususta özel bir hüküm olmasa da, sözleşmenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında, malda mevcut olması gereken vasıfların eksikliği şeklinde ortaya çıkacaktır. 19. Satılan maldaki ayıp açık veya gizli ayıp şeklinde olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen veya basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk bakışta fark edilemeyen, sonradan yapılacak detaylı bir muayene ile anlaşılan ayıplardır. Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgili olan ve kullanılmasıyla anlaşılan ayıplardır. 20. 4077 sayılı TKHK’nin 4/2. maddesinde malın ayıplı olması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup, tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

                    UYAP Entegrasyonu