Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Davacı tarafça, maliki oldukları------plakalı aracın 13/09/2020 tarihli kazada hava yastıklarının açılmadığı, bu durumun gizli ayıp niteliği taşıdığı iddialarıyla ayıp oranında satış bedelinin indirilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.Davalı tarafça, talebin zamanaşımına uğradığı, aracın ayıplı olmadığı, aracı davacıya kendilerinin satmadığı bu nedenle husumetin bulunmadığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dava, satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel indirim davasıdır.Davalının zamanaşımı defi yönünden incelemede; TBK'nın 231....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan (malın ayıplı olmasından kaynaklanan) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 20.8.2003 tarihinde ... plaklı aracı davalı ... şirketinden satın aldığını, araçta sürekli mekanik arızaların çıktığını, ayıplı aracın iadesi ile bedelinin ödenmesi için açtığı davanın kabul edildiğini, temyiz aşamasında, ayıp oranında bedelde indirim veya ücretsiz onarım hakkının değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğunu, bunun üzerine bedelde indirim talep ettiğini, bilirkişi raporu ile 31.923,42TL indirim olacağının tespit edildiğini, davayı açarken aracın yenisiyle değiştirilmesini veya bedelin iadesini...

      Birleştirilen dava ise davacı alıcı tarafından ayıp iddiasına dayalı olarak açılan bedelden indirim ve ıslah yoluyla ileri sürülen tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Ne var ki ıslah yoluyla ileri sürülen tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verildiği ve bu hususun istinaf ve temyiz sebebi yapılmadığı anlaşılmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/113 D.İş sayılı delil tespiti dosyasında, kumaşlarda gizli ayıp olduğu belirtilmiş ise de, sadece felicia isimli kumaşın incelendiği rapor içeriğinden anlaşılmakla, ne kadar kumaşın incelendiği belirtilmediğinden, diğer kumaşlar ise incelenmediğinden, tespit raporuna itibar edilmesinin mümkün olmadığı, davalının ayıp iddiasını ve ayıp iddiasına bağlı olarak, teslimatta gecikme yaşandığını iddiasının da ispatlanamadığı, ilk derece mahkemesince itirazın kaldırılmasına karar verilmesi yerinde olduğu, davalı tarafça süresi içerisinde depo emri yerine getirildiğinden, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

          Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin tamamı parlak olacak şekilde seramik satın aldığını, ancak davacının mat ve parlak seramikler gönderdiğini, döşendikten sonra davacıya ayıbın bildirildiğini, davacının değiştirebileceğini beyan ettiği, ancak müvekkilinin maliyetin artmaması için bedelde indirim hakkını kullanmak istediğini, davacının da bunu kabul ettiğini, buna rağmen davacının kötüniyetli olarak cari hesap dökümüne dayanarak müvekkili hakkında icra takibi yaptığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.İhbar olunan şirket davaya katılmamıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ayıbın süresinde ihbar edildiğine ilişkin delil sunulamadığı, işsahibi davadışı üniversitenin ayıp nedeniyle davalının taşeronluk yaptığı davadışı temlik alan firmaya yaptığı ödemeden bir kesinti yapmadığı, malzemeyi satın alıp kullanan davalının fatura bedelini ödemesinin gerektiği, davalının...

            Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin tamamı parlak olacak şekilde seramik satın aldığını, ancak davacının mat ve parlak seramikler gönderdiğini, döşendikten sonra davacıya ayıbın bildirildiğini, davacının değiştirebileceğini beyan ettiği, ancak müvekkilinin maliyetin artmaması için bedelde indirim hakkını kullanmak istediğini, davacının da bunu kabul ettiğini, buna rağmen davacının kötüniyetli olarak cari hesap dökümüne dayanarak müvekkili hakkında icra takibi yaptığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.İhbar olunan şirket davaya katılmamıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ayıbın süresinde ihbar edildiğine ilişkin delil sunulamadığı, işsahibi davadışı üniversitenin ayıp nedeniyle davalının taşeronluk yaptığı davadışı temlik alan firmaya yaptığı ödemeden bir kesinti yapmadığı, malzemeyi satın alıp kullanan davalının fatura bedelini ödemesinin gerektiği, davalının...

              tespit edilemediğinin bildirildiği, bu haliyle davacının ayıp iddiasına dayalı olarak alacak talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir....

                indirim miktarının da çok düşük olduğunu ve bu konularda eksik incelemeye dayalı rapora göre karar verilmesinin usulsüz olup, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

                UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle ayıp oranında bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı ayıplı araç satımı nedeniyle ayıp oranında bedelde indirim talebinde bulunmuş; davalı, davacının araçtaki ayıpları bilerek, aracı bedelinin altında satın aldığın belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davacı yanca istinaf yolunabaşvurmuştur. Davacı ile davalı arasında 09/04/2018 tarihli Beyoğlu 41....

                Araçta gizli ayıp olduğu tespit edilmekle birlikte aracın uzun süre kullanılmış olması nazara alındığında ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkın hakkaniyete uygun düşmeyeceği, mahkemece ayıp oranında bedelde indirim tutarına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin seçimlik hakkın mahkemece belirlenmesinden kaynaklanmayıp reddedilen maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, bu nedenle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1.b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu