(Bknz, Yargıtay 3.HD 2021/3054 Esas ve 2021/12487 Karar) Bu durum karşısında; dava konusu araçta gizli ayıp olduğu, davacı taraf her ne kadar misli ile değişim talebinde bulunmuş ve ayıbın önemli nitelikte olduğu belirlenmiş, ayrıca saptanan bedelde indirim tutarı araç değerine göre yüksek gibi görünmekte ise de, aracın davacı elinde iken kaza yapmış olması ve kullanım süresi gözetildiğinde bedelde indirime hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı düşüncesiyle mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bununla birlikte; davalılar, dava açıldığı tarihte temerrüde düştüğünden ve hakimin takdir yetkisini kullanarak bedelde indirim bedeline hükmetmiş olduğundan dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken faize hükmedilmemesi yasaya aykırı bulunmakla bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüş, davacının sair ve davalıların ise tüm istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesi taleplidir. Mahkemece; 2018/514 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda 2020/261 Karar sayı ve 08/07/2020 tarihli kararı ile; "davacının ayıpsız misli ile değişim davasının reddine,davacının bedel indirimi talepli davasının kısmen kabulü ile, 4.007,82 TL ayıp oranında indirim bedelinin davalı T3 Taş. İnş. Özel Eğt. Tar. Tic. San. İth. İhr. Ltd. Şti.'...
oranında bedelde indirim olarak belirlediklerini ve ayıp sebebiyle bedelde indirim miktarı olan 6.627,66- TL.'...
Mahkeme tarafından ayıbın niteliği, özelliği ve parasal değerine göre aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkın, hakkaniyete uygun olmadığı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu kanaatine varılırsa ayıp oranında bedelde indirim tutarına hükmetmesi de mümkündür. Bu nedenle mahkemece, konuda uzman bir otomotiv bilirkişisinden rapor alınarak aracın kilometresi oynanıp oynanmadığı, araçta gizli ayıp bulunup bulunmadığı belirlenerek ve davacı tüketicinin kullanmış olduğu malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi yönündeki seçimlik hakkın hakkaniyete uygun olup olmadığı değerlendirilerek, hakkaniyete uygun olmadığı sonucuna varılıyor ise, yargıtayca benimsenen nispi metoda göre ayıp oranında bedelde indirim tutarı belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, davalı T3 yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Bu durumda mahkemece otel hizmetleri uygulamaları hususunda uzman turizmci bir bilirkişiden ayıp oranında bedelden indirim tutarı belirlenerek ve davacı tarafın manevi tazminat talepleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden davacı asil- diğer davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a.6 maddesine göre ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı asil - diğer davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- HMK'nun 353/1.a-6 maddesi uyarınca Antalya 4....
İşin niteliği gereği eserin yayınlandığı ve artık ifa edildiği durumda ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı bulunmaktadır....
Borçlar Yasası’nın 360. maddesi uyarınca eserin ayıplı olması halinde iş sahibi eserin reddi ile bedelin iadesini isteyebileceği gibi ayıbın derecesine göre bedelde indirim yapılmasını isteyebilir. Oysa bilirkişi raporunda bu hususta bir inceleme yapılmış değildir. Sözleşmede ayıplar için garanti verildiğinden garanti süresince iş sahibinin ihbar yükümlülüğünden sözedilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş ayıbın derecesini bilirkişiye yeniden incelettirmek, eserin tümüyle reddi gerekiyorsa davanın kabulüne, bedelden indirim gerekiyorsa bu miktar kadar bedelinin iadesine karar vermek olmalıdır. Hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ara dinlendirme ve boston işleme makinesi satıldığını, mal bedeli 17.000,00 TL’nin mahkemenin ayıplı olduğu ileri sürülerek ödenmediğini, sözleşme konusu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği satın aldığı makineyi davacının sağlam ve çalışır vaziyette teslim edeceği, müvekkilinin de mal bedelini taksitler halinde ödeyeceğini, ancak davacının zamanında makineyi teslim etmediğini, daha sonra ayıplı ürün teslim ettiğini, müvekkilinin ayıplı mal nedeniyle bedelde indirim talep ettiğini ve ödemezlik def'ine bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
nedeni ile ayıplı aracın muhatap tarafından misli ile değiştirilmesine, misli ile değiştirilmesi imkanı olmadığı takdirde, araçta oluşan ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme talebinin kabulüne, bedelde indirim talebi ile birlikte araçta oluşan 40.000.00 TL satışından kaynaklı aracın deger kaybı ve 10.000,00 TL manevi tazminatın satış tarihinden itibaren vasat faizleri birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....