GEREKÇE Sanık hakkında çocuğun soybağını değiştirme suçu ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından kamu davası açıldığı halde sadece çocuğun soybağını değiştirme suçundan hüküm kurulduğu anlaşılmakla; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2015 tarihli ve 2015/412 Esas, 2015/286 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, 5237 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin birinci fıkrasında sadece çocuğun soybağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı nazara alındığında, "özel normun önceliği" ilkesi uyarınca eylemin bütün halinde 231 inci maddesindeki çocuğun soybağını değiştirme suçunu oluşturduğu gözetilerek yapılan incelemede; Sanığın çocuğun soy bağını değiştirme suçunu işlediği yönündeki mahkûmiyete yönelik temyiz incelemesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 285 ve 295 inci maddelerindeki “evlilik birliği devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır ve başka bir erkek ile soy bağı bulunan çocuk, bu...
Doğanşehir Asliye Ceza Mahkemesinin 22.12.2015 tarihli kararıyla sanığın tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçundan 2 yıl hapis ve 80,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluklarının uygulanmasına ve suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ 1. Sanığın temyiz istemi hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, aksi halde lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir. 2. Cumhuriyet savcısının temyiz istemi ise; sanık hakkında ceza tayin edilirken hesap hatası yapılarak eksik ceza tayin edildiğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Dava konusu olay; sanığın yetkisi olmadığı halde 5237 sayılı Kanun'un 174/1. maddesi kapsamında patlayıcı madde muhafaza etmek suretiyle atılı suçu işlediği iddiasına ilişkindir. IV. GEREKÇE 1....
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişik "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasında yer alan ''beşinci fıkrası'' ibaresinin iptali istemine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı, 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan "Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in 1. maddesi ile "Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik"in 14. maddesine eklenen son fıkranın ve davacının atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden ise davanın reddi gerektiği...
Davacı, dava dilekçesinde ayıba dayalı değiştirme, bu mümkün değilse malın iadesi ve bedelinin fatura tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili, şimdilik 100 TL maddi, 1000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile tahsili taleplerinde bulunmuş, mahkemece maddi ve manevi tazminat olarak bildirilen miktarlar üzerinden maktu harç alınmıştır....
Yine satıcının ağır kusuru varsa, ayıbın kendisine zamanında ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek ayıba karşı güvence borcundan ve sorumluluktan kurtulamaz (TBK.m.225)....
Ltd.Şti'ne karşı ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan yasal haklarını kullanmaksızın muvafakatnamenin geçersizliğinden bahisle davalı Finasal Kİralama şirketine karşı sözleşmenin feshi ile ödediği kira bedelinin tahsilini talep etmesinin Finansal Kiralama Sözleşmesi'nin 7a ve 8b maddelerine aykırı düştüğü,, davacının öncelikle dava dışı satıcıya karşı ayıba karşı tefekkül hükümlerine dayalı davasını açıp, muvafakatnamenin geçerliliğinin bu davada değerlendirilmesi gerektiği, muvafakatnamenin geçersiz olduğu veya Finansal Kiralama şirketinin satıcıya karşı dava açılmasını gerektirir şekilde muvafakatname vermemesi durumunda, Finansal Kiralama şirketine karşı yasal haklarını kullanması gerektiğinden, erken açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suçlar : 1- Taksirle öldürme (sanık ... hakkında) 2- Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme 3- Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme Uygulama : 1- Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme ve suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçlarından tüm sanıkların Beraatine, 2- Taksirle öldürme suçundan sanık ... hakkında TCK'nın 85/1, 62, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme ve suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçlarından sanıklar ..., ... ve ...'ın beraatlerine, taksirle öldürme suçundan sanık ...'...
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 26/12/2019 tarih ve E:2018/1674, K:2019/7583 sayılı kararıyla; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, 16/08/2014 tarih ve 29090 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 4. maddesi ile değiştirilen 14. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan "kesintisiz son üç yıl" ibaresinin iptal istemi yönünden; Dava konusu Yönetmelik hükmünün 25/08/2015 tarih ve 29456 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile "son iki yıl içinde 360 gün..." şeklinde değiştirilmiş olması nedeniyle, söz konusu düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, 16/08/2014 tarih ve 29090 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilen 13. maddesinde yer...
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, her iki yan ticari defterlerinin lehe kesin delil vasfının bulunduğu, farkın davalının kestiği iade faturalarından kaynaklandığı, sözleşme konusu malların teslim edildiğinin çekişme konusu olmadığı ancak davalı yanca ayıp iddiası bulunmakla, davalının ayıba bağlı haklardan yararlanmak için önce ayıbın varlığının, sonra süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kanıtlanması gerektiği, bu konuda usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulduğunu kanıtlayan delil sunulmadığı, davalının ayıba bağlı haklardan faydalanamayacağı, alacağın faturaya dayalı likit nitelikte olduğu, takip öncesi temerrüt bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
karar verildiği anlaşıldığından, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Taşra Teşkilatı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, 14. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi,14. maddesinin 1. fıkrasının (e/2) ve (e/3) alt bentlerine yönelik iptal istemlerinin esasının incelenmesi mümkün olmaması nedeniyle iş bu davada aynı hükümlere yönelik iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekmektedir....