Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İmam-Hatibi olan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5/1-b maddesinde yer alan ortak niteliği kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b. maddesi uyarınca görevinin sona erdirilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onaltıncı Dairesi'nin (kapatılan) 07/06/2016 tarih ve E:2015/21682, K:2016/4290 sayılı bozma kararına uyularak verilen ......

    KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. 17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin "İhtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri" başlıklı 53. maddesinin 3. ve 5. fıkralarında aile birliği mazeretine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE, 2. Davacının, ihtiyaç fazlası öğretmen olarak Ankara ili, Kahramankazan ilçesi, ...Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine atanmasına ilişkin ...günlü, ...sayılı işlemin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE, 3. Aşağıda dökümü yapılan ...TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ...TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, artan posta ücretinin davacıya iadesine, 4....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık ve sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Kovuşturma evresinde duruşmadan haberdar edilmeyen ve sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçuna ilişkin olarak katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan şikayetçi şirketin 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre, sanık hakkında sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisi bulunduğundan şikayetçi şirket vekilinin temyiz dilekçesinin katılma talebi olarak kabul edilerek, şikayetçi şirketin sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu açısından 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya...

        Davalı yan ise, davaya karşı yasada öngörülen sürede düzenlediği cevap dilekçesinde ayıba karşı tekeffül iddiasına dayalı davanın BK.nun 207. maddesi uyarınca (işin ticari niteliği dikkate alınmak suretiyle) 6 aylık sürede açılması gerektiğine işaret ederek davada zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür. TTK.nun 25/3. maddesine göre ticari işlerde satılan malın ayıbı açıkça belli ise 2 gün, açıkça belli değil ise 8 gün içinde muayene etme ve tesbit edilen ayıbın ihbarı zorunludur. Ayıbın gizili olması halinde, anılan 25. maddenin BK.nun 207. maddesine atfı nedeniyle nihayet altı ay içinde bu konudaki davanın açılması gerekmektedir. Somut olayda BK.nun 207/3. maddesine göre satıcının alıcıyı iğfal etmiş olduğu söz konusu olmadığı gibi, bu husus iddia ve ispat edilmiş de değildir. Satın alınan son parti malın 1.12.1998 tarihinde alındığı gözetildiğinde davanın altı aylık yasal zamanaşımı süresinde açılmadığı anlaşılmaktadır....

          Davalı yan ise, davaya karşı yasada öngörülen sürede düzenlediği cevap dilekçesinde ayıba karşı tekeffül iddiasına dayalı davanın BK.nun 207. maddesi uyarınca (işin ticari niteliği dikkate alınmak suretiyle) 6 aylık sürede açılması gerektiğine işaret ederek davada zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür. TTK.nun 25/3. maddesine göre ticari işlerde satılan malın ayıbı açıkça belli ise 2 gün, açıkça belli değil ise 8 gün içinde muayene etme ve tesbit edilen ayıbın ihbarı zorunludur. Ayıbın gizili olması halinde, anılan 25. maddenin BK.nun 207. maddesine atfı nedeniyle nihayet altı ay içinde bu konudaki davanın açılması gerekmektedir. Somut olayda BK.nun 207/3. maddesine göre satıcının alıcıyı iğfal etmiş olduğu söz konusu olmadığı gibi, bu husus iddia ve ispat edilmiş de değildir. Satın alınan son parti malın 1.12.1998 tarihinde alındığı gözetildiğinde davanın altı aylık yasal zamanaşımı süresinde açılmadığı anlaşılmaktadır....

            Dava, ayıba karşı tekeffüle dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalıdan satın alınan aracın change çıkması üzerinde muhafaza altına alındığı ve bu surette aracın hukuki ayıplı olduğu sabittir. Ne var ki, davacı alıcı satış tarihinden el konulduğu tarihe kadar aracı sorunsuz kullanmış olup,BK. 217 (eski 192) maddesi uyarınca davacının elde ettiği veya elde etmeyi ihmal ettiği faydalar ile kullanım hataları da mevcut ise bunlardan doğan zarar bedellerinin tespiti ile bu meblağların davacıdan tahsil edilip davalıya verilmesi şartı ile davanın kabulü gerekirken bu hususların gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sattığı ürünlere ilişkin faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin, davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket cevap dilekçesi vermemiş, davalı şirket yetkilisi ... 20.01.2015 tarihli duruşmaya katılarak; takip konusu faturanın kendilerine teslim edildiğini, ancak teslim olunan malın ayıplı olduğu halde davacı tarafından değiştirilmemesi nedeniyle ödeme yapmadıklarını beyan etmiştir....

                Davalı vekili cevabında, davacı tarafın süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını ve sözleşmeden dönme iradesini açıklamadığını, araçta gizli ayıp bulunmadığını, arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığını, ayıba dayalı dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, davacının aracı halen kullandığını, arızaların servis tarafından giderildiğini, davacı alıcının seçimlik hakkını aracın onarımı yönünde kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                  Açıklanan nedenlerle; Dairemizin anılan kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.07.2020 tarih ve 2-2020/31745 sayılı yazısı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİ ile 5271 sayılı CMK’nın 308/2. fıkrası uyarınca Dairemiz'in 23/06/2020 gün ve 2020/5856 Esas, 2020/6173 Karar sayılı karar sayılı kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesine, 13.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    ATM dosyasında ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca bedelden indirim, huzurda görülen davada da genel hükümlere göre tazminat talebinde bulunulduğu, davacı tarafından ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanılarak dava açılması durumunda, davacının artık aynı sözleşmeye dayalı olarak bu kez de genel hükümler çerçevesinde tazminat davası açma hakkı bulunmadığı, ilk açılan davada verilen kararın eldeki davada kesin hüküm teşkil ettiği, aksi durumda dahi davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı ve davalının süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunduğu gerekçesiyle davanın HMK'nın 114/1-i ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu