Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/184 KARAR NO : 2022/112 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/02/2021 KARAR TARİHİ : 02/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile davalılar arasında 14/04/2020 tarihli ........

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/134 Esas KARAR NO : 2022/24 DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/02/2021 KARAR TARİHİ : 11/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalılar arasında 02.04.2018 tarihli sözleşme uyarınca ......

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/204 KARAR NO : 2021/730 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/02/2018 KARAR TARİHİ : 15/09/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili firma ile davalı arasında, davalı şirketin ...'...

        Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır....

          Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir....

            Davacının açtığı menfi tespit ve istirdat davası açısından yapılan değerlendirmede ise; İtirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir dava olması sebebiyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebilmektedir. Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir....

              Mahkemece, asıl alacağın 11.166,05 TL lik kısmına ilişen itirazın iptali talebiyle ilgili davanın ve inkar tazminatına ilişkin talebin reddine, harcı ödenerek açılmış bir dava olmadığından fazla talep hakkında da karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine vaki kısmi itirazın iptali davası olup mahkemece, asıl alacağın 11.166,05 TL lik kısmına ilişkin talebin reddi ile harcı ödenerek açılmış bir dava olmadığından fazla talep hakkında da karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Diğer bir söyleyişle davacının faiz oranı ve cinsine karşı açtığı eldeki itirazın iptali davasında, dava açarken harç yatırılmadığı gerekçesiyle bu 2010/1852-14854 talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Oysaki davacı icra takibinde, asıl alacağa işlemiş faiz yönünden talepte bulunmamış, yalnızca asıl alacağa yıllık % 27 avans faizi isteminde bulunmuştur....

                Davalı, azlin haklı olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiş; açmış olduğu karşı dava ile de davacı-karşı davalıdan olan 4.264,00TL alacağını istemiştir. Davacı-karşı davalı, karşı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının asıl ve birleşen davasının ayrı ayrı kısmen kabulü ile; 1-Asıl dava yönünden ... 13. İcra Dairesi 2012/4331 E. sayılı dosyasında davalı-borçlunun asıl alacak miktarının 14.341,97 TL işlemiş faizin 1.269,56 TL kısmına itirazın iptaline bu miktarlar yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, Asıl dava yönünden takip miktarının % 20'si oranında 3.122 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Birleşen dava yönünden ... 13....

                  Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....

                    Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir....

                      UYAP Entegrasyonu