WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, aylık 2.000.00.- TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır....

    Dairemizce tarafların kabul edilen istinaf talepleri dikkate alınarak ilk derece mahkemesi kararının A)-1,4,5,6,7,8 12., 13. ve 14.bentlerinin kaldırılmasına, erkeğin asıl davasını ispatladığı ve TMK 166/1.madde yasal şartlarının oluştuğu dikkate alınarak asıl davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1.madde gereğince boşanmalarına, asıl dava yönünden harç, yargılama gideri ve erkek lehine vekalet ücretinin kadından alınmasına, kadının birleşen davasında erkeğin zinası sabit olmakla zina hukuki sebebine dayalı olarak davanın kabulüne, tarafların TMK 161.madde gereğince zina nedeni ile boşanmalarına, birleşen davada zina yönünden dava kabul edilmekle terditli talep olan TMK 166/1.madde gereğince karar verilmesine yer olmadığına, tarafların ekonomik sosyal durumları ve hakkaniyet gereğince; davalı-davacı kadının, kendisi ve çocuk Elif Nur için tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 05.09.2017 tarihinden boşanma kararının kesinleşmesine kadar geçerli olmak ve tahsilde...

    Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, maddi-manevi tazminat ve nafakalar yönünden yerel mahkeme kararının tümüne ilişkin olarak istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl ve birleşen dava; zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın ferisi niteliğindeki taleplere ilişkindir. İlk derece mahkemesince, kadının TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının kabulüne, TMK'nın 161.maddesi uyarınca zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası ile erkeğin TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

    Buna rağmen mahkemece bu tarihten itibaren müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken asıl dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru değil ise de bu konuda davacı- davalının istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları ve giderleri ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında; mahkemece müşterek çocuklar lehine karar tarihinden itibaren hükmedilen aylık 300,00'er TL tedbir nafakası aradan geçen süre, çocukların büyümesi, ihtiyaçların artması, paranın alım gücü göz önüne alındığında yetersiz kaldığından dairemizin karar tarihinden itibaren müşterek çocuklar lehine en son 300,00 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının ayrı ayrı 500,00 TL 'ye çıkarılmasına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesi, TMK 'nın 182....

    GEREKÇE : Dava ve karşı dava; TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından asıl davada aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile birleşen davada kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi kapsamında açılan bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan...

      Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda; davalının evi sebepsiz yere terk ettiği, müşterek eve dönmediği, davalının, davacının ihtiyaçlarını karşılamadığı ve davacının herhangi bir gelirinin de bulunmadığı sabittir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin TMK’nun 161. maddesine göre açılan zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından açılan TMK’nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davasının reddi ile erkeğin 166/1. maddesine göre açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına tedbir nafakası ile erkek yararına tazminata hükmedilmiş, kadının yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine karar...

          (TMK md. 197) Yapılan incelemede; tarafların 26/11/1981 tarihinde evlendikleri, evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığı, tarafların bir süredir fiilen ayrı yaşadıkları anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı tanık beyanları ile; davalının, davacı kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği, TMK'nın 197. maddesi gereğince tedbir nafakası koşullarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) birlikte değerlendirildiğinde davacı kadın için aylık 1000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle; davalının davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 186/3.maddesi uyarınca; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. TMK'nın 195. maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197. maddesine göre; "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....

            UYAP Entegrasyonu