"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının talep ettiği nafakanın boşanma davası sebebiyle alınması gereken tedbirler kapsamında kalan tedbir nafakası (TMK m. 169) niteliğinde olduğunun ve davacının Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca harcı verilerek açılmış ayrı müstakil bir tedbir nafakası davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın...
İlk Derece Mahkemesinin ikinci kararı; Mahkemece dairemiz kararı gereğince dilekçe teatisi işlemi yapılmış,neticeten ve özetle"kadının TMK 166 ncı maddesine dayalı davasındaki boşanma-velayet-kişisel ilişki-yargılama gideri ve ücreti vekalet hususları kesinleştiğinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına,kadının TMK 162 nci maddesine dayalı davasında davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,erkeğin zina sebebine dayalı davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,boşanma kesinleştiğinden kadının tedbir nafakası talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine,dava tarihinden itibaren çocuk Eslem için aylık 250 TL.tedbir ve bu çocuk için boşanmanın kesinleştiği tarih olan 03.12.2019 tarihinden itibaren aylık 500 TL.iştirak nafakasına,ödemelerin mahsubuna,çocuk Çağatay için dava tarihinden itibaren aylık 250 TL.tedbir nafakasına,bu çocuk için boşanma kararının kesinleştiği tarih olan 03.12.2019...
Nafaka isteminde bulunma hakkına sahip kimseye, resmi veya kamuya yararlı bir kurumda bakılmakta ise, bu kurum veya bu kurumun bağlı olduğu idare, nafaka yükümlüsü olan kimseden yardım nafakası isteminde bulunabilir. (TMK. m.366) Bu açıklamalar çerçevesinde; yardım nafakası davasının koşulları ve yardım nafakası davasının taraflarına göre; davacı kurumun halen evli olan ilgili adına davalı eşten yardım nafakası talep edemeyeceği, koşullarının oluşması halinde ilgili kişinin, davalı eş aleyhine ancak TMK'nın 197.maddesine göre tedbir nafakası davası açabileceği, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesinde ve gerekçe sinde isabetsizlik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kurumun istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....
Davalı/b.davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiği, hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu, birleşen davada zina sebebiyle boşanma taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasının reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve birleşen davada tarafların boşanma taleplerinin kabulüne, kadının zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, velayetlerin davalı/b.davacı anneye verilmesinin kadın ve çocuklar yararına boşanma davalarında tedbir nafakasına, birleşen tedbir nafakası davasında...
Davalı/b.davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiği, hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu, birleşen davada zina sebebiyle boşanma taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasının reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve birleşen davada tarafların boşanma taleplerinin kabulüne, kadının zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, velayetlerin davalı/b.davacı anneye verilmesinin kadın ve çocuklar yararına boşanma davalarında tedbir nafakasına, birleşen tedbir nafakası davasında...
Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4)....
.-... aydır eve gelmeyip davacı ve çocuklarla ilgilenmediğini, evlilik birliği gereklerini yerine getirmediğini belirterek davacı ve müşterek çocuklar için ayrı ayrı ....000 TL olmak üzere toplam ....000,00 TL aylık tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; TMK'nun 169. maddesinin boşanma ve ayrılık davalarında uygulanması gereken bir madde olup, bu madde uyarınca boşanma ve ayrılık davasından ayrı olarak müstakilen dava açılmasının mümkün olmadığı, taraflar arasındaki boşanma davasında ise, TMK'nun 169. maddesinin uygulanmadığı, diğer taraftan davacı vekilinin evlilik içi tedbir nafakası isteminde bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
geçerli olmak üzere davalı kadın yararına aylık 400,00 TL. tedbir nafakasının asıl davada hükmedilen tedbir nafakaları ile (TMK md.197) tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, velayeti anneye verilen müşterek çocuklardan Hilal Nisa yararına aylık 300,00- TL. ve müşterek çocuklardan Esra Berra yararına aylık 300,00- TL. tedbir nafakasının asıl davada hükmedilen tedbir nafakaları ile (TMK md.197) tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde davacı erkekten alınarak müşterek çocuklara velayeten davalı kadına verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar nafakaların iştirak nafakası olarak devamına, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 20/04/2003 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 30/05/2004 d.lu Baki isimli bir müşterek çocuklarının olduğu, asıl dava, davalı kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma, birleşen dava, kadın tarafından TMK'nın 197 maddesi uyarınca tedbir nafakası davaları açıldığı anlaşılmıştır....
Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile davacı kadının tedbir nafakası ( TMK md. 197) davasının reddine karar verilmek suretiyle kararın HMK 353/1- b,2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı vekilinin, istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Antalya 2....