Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait işletme adının davacının tescilli markasına tecavüz ettiğinin anlaşıldığı, ancak dava açıldıktan sonra davalının işletme adından ‘’Kervan’’ ibaresini çıkardığı, davalının bu vaki tecavüzü nedeniyle bilikişi raporuyla 8.854,85 TL maddi tazminat talep edilebileceği belirlenmiş ise de taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL maddi tazminatın tahsili gerektiği ve ayrıca tecavüzün süresi, boyutu, tarafların ekonomik ve içtimai durumları birlikte değerlendirildiğinde 5.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının, davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün yargılama sırasında sona ermiş olması nedeniyle tecavüzün önlenmesine ilişkin bir karar verilmesine yer olmadığına, 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 24.11.2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece, her ne kadar marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve tazminat talebine ilişkin olarak dava açılmışsa da, ...' ye yapılan başvuru ve itiraz sonuçlarının bildirilmesi amacıyla yazılan müzekkereye verilen cevapta davalı ... tarafından Türk Patent Enstitüsüne 2014/03716 numaralı başvuru ile "... " markasının kullanımı amacıyla yapılan başvuru sonucunda bahsi geçen markanın davalı ... adına 16.01.2014 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle tesciline karar verildiği, davacının davalı adına tescil edilen markaya itirazının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunda görüşüldüğü ve itirazın reddine davalı tarafından yapılan başvurunun tesciline karar verildiği bildirilmekle davacının davasının hukuki dayanağı kalmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, tescilli marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir....
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde, SMK'nun 7/2-b maddesi uyarınca tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan --- kullanılması, marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin ----olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise------ açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmalık; marka hakkına yapılan tecavüzün tespiti, durdurulması ve taklit ürünlere el konulması istemine ilişkindir....
İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/138 Esas KARAR NO : 2021/110 DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Ref'i İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) DAVA TARİHİ : 23/10/2019 KARAR TARİHİ : 30/06/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Ref'i İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumunda tescilli 1966 yılı ... tescil numaralı “...” ibareli markanın sahibi olduğunu, ... sayılı “...”, ... sayılı “...”, ... sayılı “...” ibareleriyle seri marka mahiyetinde olan ... ve ... sayılı markaların da sahibi olduğunu, davalı tarafın ... numaralı “...” ibaresinin marka başvurusu yaptığını, müvekkil şirket adına tescilli olan markaları dayanak gösterilmek suretiyle itiraz edildiğini, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun red kararı verdiğini fakat...
Kararı, asıl davada taraf vekilleri ile karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, karşı davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile karşı davadaki hükmün onanması gerekmiştir. 2-Taraf vekillerinin asıl davaya ilişen temyiz itirazlarına gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki üç nolu, davalı vekilinin ise aşağıda üç ve dört nolu bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3-Asıl dava, davacının marka ve isim hakkına yönelik tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, bu nedenle uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsili, davalı adına tescilli “... ......
İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/46 KARAR NO : 2022/7 DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabet Nedeniyle Maddi ve İtibar Tazminatı DAVA TARİHİ : 19/06/2020 Birleşen .../... Esas - .../... Karar sayılı dosyası; DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men'i, Maddi ve Manevi Tazminat KARAR TARİHİ : 09/02/2022 Davacı vekili tarafından 19/06/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait olan şirket ......
HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜ İLE; davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bu tecavüz durdurulmasına, önlenmesine ve bu bağlamda ......
hükmolunmasını, makul bir payın eklenmesini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir....
CEVAP-BİRLEŞEN DAVA: Davalı-birleşen davanın davacısı vekili birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; coğrafi yeri işaret eden "ZİLKALE" ibaresinin marka olarak tescilinin mümkün olmadığını, bu ibarenin tek başına davacı-birleşen davanın davalısının kullanımına bırakılamayacağını, kötü niyetle yapılan marka tescilinin koruma sağlamayacağını ileri sürerek davacı-birleşen davanın davalısı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-birleşen davanın davacısı vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; davacı-birleşen davanın davalısı adına tescilli markanın başından itibaren hükümsüz kılınması gerektiğini savunarak asıl davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamına göre; "Asıl dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve meni, birleşen dava marka hükümsüzlüğünün tespiti ve terkin istemine ilişkindir....