Bu durumda, hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya ilişkin önlemi alır.Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi durumunda da diğer eş parasal katkı talebinde bulunabilir.Somut olayda, davalı koca tarafından 2006 yılında davacı aleyhine boşanma davası açıldığı, açılan boşanma davasının reddine karar verildikten sonra tarafların fiilen ayrı yaşamaya devam ettikleri,davacı kadın tarafından 05.03.2009 tarihinde ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesi ile tedbir nafakası davası açıldığı, davalı koca tarafından 13.08.2009 tarihinde yeniden açılan terk nedenine dayalı boşanma davasının iş bu nafaka dosyası ile birleştirildiği, birleştirme sonrası mahkemece yapılan yargılama neticesinde; birleşen dava yönünden, tarafların boşanmalarına, davalı eş için hükmedilen aylık 250 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davacıdan tahsiline, asıl dava yönünden, aylık...
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkek eşin, davalı-karşı davacı kadın eşin ailesi tarafından fiziksel şiddete uğradığı ve kadın eşin bu olaya tepkisiz kaldığı anlaşılmaktadır. Kusurlu kadın eş ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayamamıştır. Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı birleşen tedbir nafakası davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2015 (Prş.)...
GEREKÇE : Asıl dava; ayrı yaşamakta haklılık nedeniyle Türk Medeni Kanununun 197.maddesine dayalı tedbir nafakasına, birleşen ve karşı davalar ise; TMK'nun 166/1- 2.maddeleri kapsamında boşanma ve ferilerine ilişkin olup, karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen asıl dava, kusur tespiti, nafaka, maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkindir....
Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; ayrı yaşamda haklılık olgusuna dayalı olarak boşanma davasından bağımsız olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkin olup, davada; davacı kadın için aylık 500,00 TL, davacı yanında bulunan müşterek iki çocuk için ayrı ayrı 500,00 er TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalı kocadan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; müşterek çocuklardan Hande Nur'un reşit olduğunu, diğer çocuk Batuhan'ın ise kendisiyle birlikte yaşamak istediğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı birleşen davacı karşı davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, asıl ve birleşen davada açılan karşı davanın kabulü, davacı birleşen davalı karşı davacı yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası, velayet, reddedilen tazminat talepleri bakımınından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl dava; TMK'nın 197.maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası, birleşen dava ve birleşen dava da açılan karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadın 12.09.2012 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı olarak bağımsız tedbir nafakası davası açmış, davacı erkek ise terk ihtarını 05.11.2012 tarihinde talep etmiştir. Davalı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı davasının açılmasından itibaren dört aylık ayrılık süresi geçmeden terk ihtarına muhatap olan kadının ortak konuta dönmesi beklenemez....
Belirlenen kusur durumu karşısında boşanmaya neden olan olaylarda erkek tam kusurlu olmakla TMK 175.madde ve TMK 174.madde yasal şartları lehine oluşamayacağından yoksulluk nafakası ve tazminata karar verilemez. Yine her ne kadar boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı mevcut ise de tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet karşısında TMK 169.madde gereğince erkek lehine tedbir nafakası şartları oluşmayacaktır. Davalı karşı davacı erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalı karşı davacı erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2023 NUMARASI : 2022/726 ESAS-2023/165 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası (TMK md. 197) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evi terkettiğini belirterek ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı olarak TMK'nın 197. Maddesi uyarınca davacı kadın yararına aylık 2.000,00 TL, müşterek çocuk Belinay için aylık 1.000,00 TL, Deniz için aylık 1.250,00 TL, Emine Nur için aylık 1.250,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir nafakasına, davacı kadının kendisi için tedbir nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir....