WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, alınan sermaye artırımı kararında hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 01.02.2013 tarih ve 4/130 sayılı kararı ile davalının sermaye artırımı başvurusunun olumsuz karşılanarak işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, anılan karar göz önüne alındığında davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin ve davacılar için takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacılar ... vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl davada davacılar davalı şirketin sermaye artırımına ilişkin kararının iptalini talep etmişlerdir....

    Somut olayda;Dava açıkça yoksulluk nafakasının artırımı talebinden ibaret olmasına,mahkemece öninceleme duruşmasında da uyuşmazlık bu şekilde tespit edilmesine ve gerekçeli kararın başlığında dava türü"nafakanın artırımı"olarak belirtilmesine rağmen TMK 166/1 md.kapsamındaki boşanma şartlarının gerçekleşmediğine ve ispatlanamadığına,sadece davacının isteği dikkate alınarak kabul kararı verilemeyeceği şeklinde gerekçe bulunmaktadır.Bir başka deyiş ile davacının talebi ile ilgili yukarıda belirtilen HMK 297 nci maddesine uygun herhangi bir gerekçe bulunmamaktadır.Dolayısı ile davada talep edilen miktara ilişkin kesinlik değerlendirilmesinin yapılabilmesi de mümkün olmamıştır. Belirtilen eksiklik HMK 353/1- a-6 md.kapsamında giderilebilecek nitelikte bulunmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesisi uygun görülmüştür....

    Mahkemece; davacı-karşı davalı kadının sürekli gelir getiren bir işinin olduğu, müşterek çocuğun ise, ihtiyaçlarının arttığı gerekçesiyle asıl davada yoksulluk nafakasının artırımı talebinin reddine, iştirak nafakasının artırımı talebinin kısmen kabulü ile 300 TL'den 400 TL'ye artırımına; karşı davanın ise kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı- karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Taraflar arasında görülen boşanma dava dosyasında davalı kadın lehine 400 TL yoksulluk nafakasına 08.05.2012 tarihinde karar verilmiş, bu dava ise 09.05.2014 tarihinde açılmıştır....

      olması durumunda genel kurul toplanma ve karar şartlarına aykırı olan, müvekkilinin rüçhan hakkını kısıtlayarak, dürüstlük kurallarına aykırı olarak müvekkilini borçlandıran genel kurul kararının ve sermaye artırımı kararının iptaline telafisi imkansız zararlar doğacağı muhakkak olduğundan sermaye artırımı kararı yönünden ihtiyati tedbir kararı verilerek sermaye artırımı kararının dava sonuna kadar uygulanmamasına ve bu durumun ticaret sicil gazetesinde ilanına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yan uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davası, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince iştirak nafakasının artırımı talebi dışındaki davalar reddedilmiş, karar davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davalı davacı vekili dosyanın karar oturumu için mazeret dilekçesi sunmuş, mazeretine konu başka bir mahkemedeki duruşmasına dair belgeyi dilekçesine eklemiştir. İlk derece mahkemesince mazeret yerinde görülmeyerek reddedilip esas hakkında karar verilmiş ise de yapılan işlem davalı davacının savunma hakkını ihlal eder mahiyettedir. Dava ve karşı dava basit yargılama usulüne tabidir. HMK'nun 321....

        Davalı vekili, 2013 yılında davacının da imzası ile sermaye artırımı kararı alındığını, dava dışı ortakların şirketten alacaklı göründüğüne dair şirket kayıtlarının gerçeği yansıttığını, nakten artırılan tutarın 1/4'ünün tescilden önce yatırılacağının kararda belirtildiğini, 32 çalışanı, 2.000.000.- TL'yi aşkın demirbaşı, 8.000.000.- TL civarı yıllık hasılatı bulunan şirketin sermaye artırımının zorunluluk olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

          , ( Ek-9, Moroğlu, Sermaye Artırımı, s.301 ) Yargıtay 11....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm birleşen nafaka artırımı davası, maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Birleşen davada, hükmolunan yıllık nafaka artış miktarı karar tarihi olan 2008 yılı itibarıyla 1250 TL.'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2.maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka artışına ilişkin karar kesindir. 2-Davacı-davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet TEMYİZ EDENLER : Sanıklar Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıklara 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine 2 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi, yine bu cezanın TCK’nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırımı sonucunda 2 yıl 30 ay hapis cezası yerine 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

                sonucu 4 yıl 12 ay yerine 5 yıl, 109/5. maddesi uyarınca 1/2 kat artırımı sonucu 6 yıl 18 ay yerine 7 yıl 6 ay, 43. maddesi uyarınca 1/4 kat artırımı sonucu 7 yıl 28 ay 15 gün yerine hatalı olarak 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, sanık müdafiiyle katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün (2) numaralı bendinde yer alan "...5 yıl" ibaresinin çıkartılarak yerine "4 yıl 12 ay" ibaresinin, hükmün (3) numaralı bendinde yer alan "...7 yıl 6 ay " ibaresinin çıkartılarak yerine "6 yıl 18 ay"ibaresinin, hükmün (4) numaralı bendinde yer alan "...9 yıl 4 ay 15 gün " ibaresinin çıkartılarak yerine "7 yıl 28 ay 15 gün" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun...

                  UYAP Entegrasyonu