Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasınnı arttırımı-karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada 150 TL olan yoksulluk nafakasının 1.000 TL ye çıkarılması talep edilmiş, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 150 TL den 275 TL ye çıkarılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır....

    Davalı ..., çekişme konusu taşınmazın ilçeleri sınırında kalmadığından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmazın 22/06/2000 tarihinde kamulaştırıldığını, davacıların bedel arttırım davası açarak bedeli aldıklarını, aynı yer için hem bedel arttırımı hem de ecrimisil istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirket, dava konusu taşınmazı ...'ndan önce kiraladığını sonra ihale usulü satın aldığını, öncelikle husumet yönünden itirazları olduğunu, iyi niyetli olduğundan ecrimisille sorumlu tutalamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Buna göre; ilk derece mahkemesince davacı lehine kabul edilen yoksulluk nafakası arttırım miktarı ile müşterek çocuk lehine arttırımı kabul edilen iştirak nafakası miktarı ayrı ayrı yıllık 8.000,00- TL kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, davacı lehine kabul edilen yoksulluk nafakası arttırım miktarı ile müşterek çocuk lehine arttırımı kabul edilen iştirak nafakası miktarı yönünden yapılan istinaf başvurusununda mahkeme kararı kesin olduğundan bu kısımlar yönünden istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

      'nin 05/09/2016 tarihli genel kurul toplantısında sermaye arttırımı nedeniyle esas sözleşmenin tadiline karar vermesi, sermaye arttırımı nedeniyle şirket hisselerinin % 99 oranındaki kısmına davalı ... İnş.Paz.San.ve Tic.A.Ş.'nin sahip olması nedeniyle Birleşen şirket ... İnş.A.Ş. 'nin TTK 155 mad.uyarınca kolaylaştırılmış Birleşme hükümlerini yürürlüğe koyabildiği ve yine yapılan sermaye arttırımı dayanak alınarak davalı ... İnş.Paz.San ve Tic..AŞ.'nin de 15/12/2016 tarihli Olağanüstü genel kurul toplantısında 2.sermaye arttırımı kararı alabildiği ve netice olarak davaların zincirleme olarak birbirine bağlı olduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle öncelikle ....ATM'nin ... E - ... K.sayılı ve 16/02/2021 tarihinde kesinleşen ilamı incelendiğinde birleşme öncesi ... A.Ş.'nin vermiş olduğu sermaye avansları kullanılarak yapılan arttırım dış kaynaklardan sermaye arttırımı niteliğinde olduğu,... A.Ş.'...

        ın herhangi biriyle müşterek olarak kararlaştırıldığını, 27/08/2021 tarihli tescil başvurusunda yer alan talep belgesinin yalnızca ... tarafından imzalandığını, müşterek yetkililerin herhangi ikisi tarafından imzalanması gerektiğini, davacı şirketin 10/05/2017 tescil tarihli sermaye arttırımı gereğince ...'in 320.000 paya karşılık 8.000.000,00 TL ile ortaklık kaydı bulunduğu, buna rağmen 24/08/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısının hazirun cetvelinde ...'...

          Buna göre; arttırımı reddedilen iştirak nafakalarının miktarı ile arttırımı reddedilen yoksulluk nafakası miktarı ayrı ayrı yıllık olarak kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla reddedilen nafaka arttırım miktarı yıllık onyedibinsekizyüzotuz-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen bir yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf dilekçesinin HMK'nun 341/2- 4 ve HMK 352. maddeleri gereğince usulden reddi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

          nedeniyle geçen sene 2,48-TL ortalama ile aldığı 250.000 hisseye bir yıl önce ödediği bedelin 620.000,00-TL olduğunu, geçen bir yıllık sürede dövüzün 7,00-TL'lerden 18,00-TL'lere çıktığını ve enflasyonun da aynı düzeyde artığını, normalde 1.500.000,00-TL olması gereken yatırımının şu andaki değerinin 400.000,00-TL olduğunu, bunun sebebinin sermaye arttırımı kararı ile şirketin hisseye yaptığı bilinçli baskı olduğunu, sermaye arttırımı onaylanmadığı veya iptal edildiğinden bu baskını yapılamayacağı ve şirket yatırımcılarının da mağdur edilemeyeceğini, davalı şirketin 13/12/2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında, şirket esas sözleşmesinin 8....

            A.Ş.' nin 27.12.2014 tarihli olağan genel kurul toplantısındaki sermaye arttırımı kararının ve yönetim kurulu sermaye arttırımı tadiline ilişkin 13.01.2015 tarih, 03 nolu kararının yasaya uygun olmayan tescilinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Davanın dayanağını oluşturan suç tutanağında, sanığın ormandan kaçak emval getirdiği şikayeti üzerine evinde yapılan aramada suça konu emvalin ele geçirildiğinin bildirilmesine göre şikayetin kimin tarafından yapıldığının tespit edilip isminin belirlenmesi halinde tanık olarak ifadesi alınarak sanığın ormandan emvali ne şekilde getirdiğinin, keserek temin edip etmediğinin tespit edilmesi, şikayetçinin kimliğinin belirlenememesi halinde ise tüm dosya kapsamından sanığın suça konu emvali ormandan keserek getirdiği hususunda delil olmaması dikkate alınarak eyleminin 6831 sayılı Kanunun 108.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinde zorunluluk bulunması, 2) Kabul ve uygulamaya göre de ; 5728 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunda , dava konusu yerin orman içi köy olmaması halinde öngörülen 91/son maddesiyle cezada arttırımı yapılmasına ilişkin düzenleme bulunmaması karşısında yeni kanun hükümlerinin lehe...

                Davalı vekili, müvekkilinin kredi kartı teminat sözleşmesine hatır için kefil olarak imza attığını, herhangi bir menfaatinin olmadığını, davacı banka tarafından müvekkiline limit arttırımı ve sair konularla ilgili olarak herhangi bir bildirimde bulunulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının sorumluluğu garanti eden olarak gösterilmiş ise de bunun kefalet olarak kabulü gerektiği, sözleşmede limit belirtilmediğinden davalı kefilin BK nın 484 maddesi uyarınca söz konusu borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 02.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu