Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici, arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesinden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak, eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını Borçlar Kanununun 355. maddesinden alır....

    Bir an için bunun aksi düşünülse bile söz konusu karar bahse konu 30674 sayılı yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce alınmış bir karardır dolayısı ile yönetmeliğin yürürlük tarihi itibariyle davacının katılımcılık sıfatı sona ermiş olduğundan artık davacının bu yönetmelik hükümlerinden yararlanması mümkün görülmediğinden davalı tarafın aldığı kararda herhangi bir hukuka aykırılığa ve yukarıda belirtildiği üzere de eşit işlem ilkesine aykırıla rastlanmamış olduğu kanaatiyle açılı davanın reddi ile davacının arsa tahsisinin iptali ile katılımcılık sıfatının sonlandırılması kararının iptali talebinin ve sürenin yeterli miktarda uzatılması talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. D E L İ L L E R : Taahhütname, tahsis kararı, iptal kararı, teftiş raporu, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamıdır....

      hükümlerine aykırı olarak arsa tahsisinin iptaline ve katılımcılık sıfatının sonlandırılmasına karar verildiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle iptaline, 02/02/2019 tarihli 30674 Sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin geçici 6 ıncı maddesine göre sürenin yeterli miktara uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Belirtilmelidir ki, üçüncü kişinin temlike dayalı istemine muhatap olan borçlu (arsa sahipleri), bu istemi derhal yerine getirmek zorunda değildir. Zira, üçüncü kişiye temlik yoluyla geçen alacak, gerçek bir alacak olmalıdır. Bu nedenle de Borçlar Kanununun 167.maddesinden yararlanacak olan muhatap (arsa sahipleri), temlik işlemi yapılmasaydı yükleniciye karşı ne gibi haklar ileri sürebilecekse, def’i yoluyla bunları üçüncü kişiye (davacıya) da ileri sürebilir. Bu nedenle de mahkemece Dairemizin 19.04.2002 tarihli bozma ilamında belirtilen hususların yerine getirilip getirilmediği yönü üzerinde de durulmalıdır....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davalı arsa sahibi mirasçıları, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/655 Esas 2013/33 Karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğunu, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, tescil isteme hakkının oluşmadığını, bedel yönünden de husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı yüklenici ... ile davalı arsa sahibi mirasçılarına karşı açılan tapu iptali ve tescil talebinin kesin hükmün varlığı nedeniyle reddine, davacının davalı arsa sahibi mirasçıları aleyhine açmış oldukları alacak talebinin bu davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı yüklenici ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.08.2005 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve tazminat karşı davada alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ferağa icbar davasının kabulüne, tazminat davasının kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 29.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, mahrum kalınan kira kaybı alacağının tahsili, karşı dava ise alacaklı temerrüdü nedeniyle yapılan yönetim giderlerinin istirdatı istemlerine ilişkindir....

            Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir....

              Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı devri karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı ... alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi BK.m 81’den yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Temlik işlemine ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Dosyada yer ... bilgi ve belgelerden arsa sahibi ...’nun yüklenici aleyhine 02.02.1996 tarihli sözleşmenin feshi için Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/275 esasında kayıtlı davayı açtığı, mahkemenin 07.12.2001 günlü kararı ile sözleşmeyi feshettiği ve bu hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır....

                Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davalı arsa sahibi mirasçıları, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/655 Esas 2013/33 Karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğunu, tescil yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle, bedel yönünden de husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin kesin hükmün varlığı nedeniyle reddine, ikinci kademedeki alacak isteminin davalı arsa sahibi mirasçıları yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı yüklenici ...'a yönelik alacak isteminin ise yargılama esnasında ayrılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davalı arsa sahibi mirasçıları, .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/655 Esas, 2013/33 Karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğunu, tescil yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle, bedel yönünden de husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin kesin hükmün varlığı nedeniyle reddine, ikinci kademedeki alacak isteminin davalı arsa sahibi mirasçıları yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı yüklenici ...'a yönelik alacak isteminin ise yargılama esnasında ayrılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu