Maddesinde “kooperatiflere yapılan arsaların ödemelerinin 3 ay ertelenmesine oybirliği ile, 2 ay üst üste arsa katılım payını ödemeyenlerin protokolünün iptal edilmesi kararının kaldırılmasına ancak ayı içerisinde ödemesini yapmayanlara gecikme cezası uygulanmasına karar verilmiştir." denildiğini, bu karar ile davacı kooperatif yönetim kurulunun protokoldeki ön tahsisin iptal edileceği hükmünü uygulamamış olması, genel kurul tarafından da benimsenerek onaylanmış olduğunu, ön tahsisin bir anlamda yer ayırmanın iptali ile tapu iptali ve tescil birbirinden çok farklı olgular olduğunu, hukuki dayanakları da farklı olduğunu, Olayda tapu kaydının iptali ve tescilini isteme şartları oluşmamış olduğunu, davacı taraflar arasında kararlaştırılan satış bedelini ve fahiş olarak uyguladığı gecikme cezaları ile birlikte müvekkil tümüyle tahsil etmiş olduğunu, müvekkilinin yaptığı ödemeleri feri haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayıt koymadan kabul ettiğine göre satıştan doğan borç sona ermiş...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen muarazanın men'i, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 07.04.2014 gün ve 245 Esas, 2659 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalının 4 ayrı taşınmazı müvekkiline tahsis ettiğini, arsa bedellerinin müvekkil tarafından ödendiğini, ancak davalının tapuda devir sırasında muaraza çıkardığını ileri sürerek, muarazanın men'ine ve taşınmazların davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
ihtiyatî tedbir kararının kaldırılması taleplerinin reddine dair kararın Kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
imkanı, Dava konusu taşınmazda kat irtifakları kurulmuş olup müteahhit olan davalının tüm bağımsız bölümleri temelden satması söz konusu olduğunu, bağımsız Bölümlerin 1 günde tamamının elden çıkartılması da mümkün olduğunu, tedbir kararının yerinde olduğunu, -Vekil edenin, maliki bulunduğu Kocaeli İli, İzmit İlçesi, Kabaoğlu Köyü, 356 Ada 1 Parsel sayılı taşınmazın, davalı tarafa satışı ve taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatta arsa karşılığında 1 adet Brüt 51 m2 alanlı Bağımsız Bölümün kendisine verilmesi amacı ile 26.10.2021 Tarihli harici Gayrımenkul Satış Vaadi ve arsa karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, -Bu çerçevede, vekil edene ait taşınmaz, 2.700.000....
Şti. ile yeni bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayarak kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu olan Hatay İli Dörtyol İlçesi Altınçağ Mahallesi 260 ada 2 parselde bulunan arsayı devrettiklerini, Altundal İnşaat'ın hukuka aykırı bir biçimde kendisine devrolunan 260 ada 2 parseli, tapuda birleştirme işlemi yaparak 260 ada 6 parsele dönüştürdüğünü, müvekkili ile davalı arsa sahipleri arasında bulunan noter tescilli kat karşılığı inşaat sözleşmesine rağmen yapılan bu tapu devrinin iptali ve Altınçağ Mahallesi 260 ada 6 parselde bulunan arsanın müvekkili adına tescili gerektiğini belirterek, Hatay İli Dörtyol İlçesi Altınçağ Mah. 260 Ada 6 Parsel numaralı bütün bağımsız bölümlere ve kain taşınmazların 3.kişilere / dava dışı kişilere devrinin ve satışının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını, işbu tedbir kararının UYAP üzerinden Dörtyol Tapu Müdürlüğüne gönderilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise işbu taşınmazlara "davalıdır" şerhi konulmasını, Davalı arsa sahipleri ile Altundal...
. - KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında arsa tahsisine ilişkin 17.04.1996 tarihli sözleşme bulunduğunu, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalıların arsa tahsisi yapmadıklarını, davacı lehine arsa tahsisi yapılmaması yönünde alınan kararın iptali amacıyla davalılar aleyhine açılan ......
Maddesinde; "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır."hükmü düzenlenmiştir. Davada tapu iptali, tescil ve alacak isteminde bulunulmuş, Mahkemece tapu iptali, tescil talebi yönünden ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş, alacak istemi yönünden ise talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbirin reddine yönelik kısmı bir miktar para alacağına ilişkindir. Para alacağı yönünden HMK'nın 389/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu haliyle ilk derece mahkemesinin alacak talebi yönünden ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı yerindedir. Sonuç itibariyle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Maddesinde; "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır."hükmü düzenlenmiştir. Davada tapu iptali, tescil ve alacak isteminde bulunulmuş, Mahkemece tapu iptali, tescil talebi yönünden ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş, alacak istemi yönünden ise talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbirin reddine yönelik kısmı bir miktar para alacağına ilişkindir. Para alacağı yönünden HMK'nın 389/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu haliyle ilk derece mahkemesinin alacak talebi yönünden ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı yerindedir. Sonuç itibariyle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ihtiyati tedbir kararına itirazının REDDİNE, " karar vermiştir....
T5 KARAR TARİHİ :22/04/2021 Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin dar gelirli aileleri konut edindirme kapsamında adına Nüve Konut denilen projeden yararlanmak için davalı belediyeye yaptığı başvurunun kabul edildiğini ve yapılan noter çekilişi ile arsa tahsisi yapıldığını, ancak satış bedelinin müvekkilince taksitler halinde ödenmesine rağmen, davalı belediyenin arsa tahsislerini iptal ettiğini, akabinde ise bölgenin imar planının değiştirildiğini, bu nedenlerle arsanın devrinin talep edilmesinin imkansız hale geldiğini, müvekkilinin davalı idareye ödediği meblağla davalı idarenin sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürerek müvekkilinin yapmış olduğu ödemelerin arsa tahsisi karşılığı olması ve fiili olarak arsa tahsisi de imkansız olduğundan taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı belediyeden tahsiline...