Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Somut olaya gelince; yüklenicinin temliki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olup yüklenici ile arsa sahibi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. 26.02.2002 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici sıfatıyla, 11.07.2005 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satış vaadi borçlusu olarak imzası bulunan ...’a husumet yöneltildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir....
DELİLLER : İddia, savunma, kat karşılığı inşaat sözleşmesi, ihtarnameler, tutanaklar ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye olarak feshi hususunda tarafların anlaşması nedeniyle yüklenici kooperatif tarafından yapılan imalat bedeline yönelik alacak istemiyle birlikte yapılmaya devam edilen inşaatın tedbiren durdurulması ve davalılar adına kayıtlı arsa payı ve bağımsız bölümler hakkında teminatsız ya da takdiren teminatlı olarak ihtiyati tedbire karar verilmesi istemine ilişkindir. Talep; mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen kararın istinafına ilişkindir. İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir....
Kararı, davacılar davacılar ..., Zeynep İmre Aytuna vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar ..., Zeynep İmre Aytuna vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinin tespiti ile müdahalelerinin men'i ve muarazanın önlenmesine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamlarına uyulmasına rağmen gereklerinin yerine getirilmediği açıktır. " İnşaatın muhtemelen davalı tarafça" tamamlandığı gerekçesinin dosyada dayanağı olmadığı gibi, bu hususun tesbiti, dava açısından öneme haizdir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ifa ile sonuçlanmışsa tasfiye edilerek ileriye etkili feshedilir, aksi halde geriye etkili feshe karar verilir....
O halde; arsa sahibi, arsa payı karşığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine ilişkin davasında haklıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, tapulu taşınmazın ya da tapulu taşınmaz payının kayden temlikini de içerdiğinden tarafların sözleşmenin feshine yönelik iradelerinin birleşmesi halinde; aksi halde ise mahkeme kararı ile fesih olunabilir. Yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinde taraf iradeleri birleşmemiştir. Bu durumda; mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin “geriye etkili sonuç doğurur şekilde” feshine karar verilmesi gerekirken; sözleşmenin feshedildiğinin tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, karşı davada manevi tazminatın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru değildir....
Davacı istinaf edenin, İlk Derece Mahkemesince 10/05/2021 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati haciz kararına karşı davalı tarafın itirazı üzerine, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin 16/09/20121 tarihli ara kararı yönünden de hükmü istinaf etmiş ise de; arsa sahipleri tarafından Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin ileriye etkili feshi yönünden Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/199 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davalı arsa sahiplerinin sorumluluğu yönünden bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiğinin kabulünün hukuken mümkün bulunmadığı, alacağın varlığı ve isteminin haklı olup olmadığı ile sorumlu tutulacakların tespiti hususunun yargılama sonucunda verilecek karar ile birlikte ortaya çıkacağı ve davalılar adına kayıtlı gayri menkul malların uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşılmakla Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389. Madde ile İcra İflas Kanunu 257....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ve sözleşme kapsamında devredilen taşınmazın tapusunun iptali ile tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesinde belirtildiği üzere, taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotek alacaklılarının davalı olarak gösterildiği ve ipotek ile hacizlere konu alacaklar üzerinden harç yatırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmamaktadır....
Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....
” yaptıklarını, anılan sözleşmenin yapılmasından sonra sözleşmenin 6.maddesine göre Karamürsel Tapu Müdürlüğünün 21.07.2017 tarih 4107 yevmiye nolu kat irtifak listesine göre 14/156 arsa paylı 2.kat 8 no.lu bağımsız bölüm davacı T1 26/156 arsa paylı 3+çatı arası 9 nolu bağımsız bölüm davacı T3 24/156 arsa paylı 3+çatı arası 10 nolu bağımsız bölüm davacı T2 ait olacak, 10/156 arsa paylı bodrum kat 1 nolu, 10/156 arsa paylı bodrum kat 2 nolu, 12/156 arsa paylı zemin kat 3 nolu, 14/156 arsa paylı zemin kat 4 nolu, 16/156 arsa paylı 1.kat 5 nolu, 14/156 arsa paylı 1.kat 6 nolu, 16/156 arsa paylı 2.kat 7 nolu bağımsız bölümler üstleniciye ait olacağını, üstleniciler, Karamürsel Belediyesinin 22.05.2017 T. 2017- 124 sayılı “Yapı Ruhsatı” ile inşaat yapım işine başlayarak bir kısmı kendi öz sermayeleriyle, bir kısmı da sözleşmenin 6.maddesi uyarınca kendilerine düşecek 10/156 arsa paylı bodrum kat 1 no.lu, 12/156 arsa paylı zemin kat 3 no.lu, 16/156 arsa paylı 1.kat 5 no.lu bağımsız bölümlerin...
Davalı vekili, inşaatın yapılacağı parselin bulunduğu yerin askeri güvenlik bölgesi olması nedeniyle zemin artı bir kata ruhsat verildiğini, oysaki inşaatın zemin artı 2 kat olarak yapıldığını, bu haliyle ruhsat alınmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; her ne kadar taraflar arasında zemin artı 2 kat için sözleşme yapılmış ise de, bölgedeki imar durumuna göre ancak zemin artı bir kata inşaat izni verildiği, hali hazırdaki durumu ile inşaatın ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığı, sözleşme yapıldığı tarihte tarafların bundan haberdar oldukları ve işin gecikmesindeki kusurlarının eşit olduğu, davalının, imalatı bitirememesinin kendi elinde olmayan nedenlerden kaynaklandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir....
Asıl dava davalısı ve ... sayılı dosya davacısı arsa sahipleri vekili, asıl davanın reddini, birleşen davada ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi nedeniyle müspet ve menfi zararının tanzimini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; Asıl davanın ve birleşen ... Ticaret Mahkemesinin 2011/120 E. sayılı davada, ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 03.12.2009 tarihi itibariyle tarafların iradelerinin birleşmesi sonucu feshedildiğinin tespitine, 412.000,00 TL'nin davalılar ..., ..., ..., ... ve ... mirasçıları ...., ..., ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, dava tarihinden itibaren alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Birleşen ... sayılı davanın reddine, karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ../.....