Dava, davacı ile davalı arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tazminat istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Somut olayda; davacının hissedarı olduğu; Malatya İli Yeşilyurt İlçesi Karakavak Mahallesi 5928 ada 15 parselde tapuya kayıtlı taşınmaz için davacı ile davalı şirket arasında, Malatya 5. Noterliği’nin 13.03.2017 tarih ve 07845 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat" sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmıştır....
Şti. ile yeni bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 10. maddesinde belirtilen koşulların yerine getirilmediğini, parselasyon planlarının iptal edilmesi sonucu imar parsellerinin kadastro parsellerine dönüştüğünü, ileride imar parseline dönüşün mümkün olduğunu, mutlak imkansızlık bulunmadığını, yeni imar planının Güzelbahçe Belediyesi ve İBB tarafından onaylanarak 24.04.2014 tarihinde yürürlüğe girdiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hayata geçirilmesi için gerekli şartların oluştuğunu, tahammül süresinin somut olayda dolmadığını, inşaat alanındaki zeytin ağaçlarının arsa sahiplerince taşınmadığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden tek taraflı dönülemeyeceğini, fesih işleminin geçersiz olduğunu, davanın usulden reddedilmesi gerekirken esastan reddedildiğini, yerel mahkemenin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerliliğini inceleyemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini...
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ya taraf iradelerinin birleşmesi ile ya da mahkeme kararı ile fesih edilebilir. Somut olayda taraf fesih iradelerinin bu dava ile birleştiği anlaşılmaktadır. Davacıların ihtarname ile sözleşmeyi feshetmesi mümkün bulunmadığından açılan davanın sözleşmenin feshi olarak mahkeme tarafından yorumlanması ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi üzerindeki değer üzerinden nispi harç alınarak davaya devam edilmesi gerekir. Mahkemece davanın tespit davası mahiyetinde görülüp maktu harç ile davaya devam etmesi uygun görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.Kabule göre de Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi istendiğine göre bu durumda müspet zarar kapsamında olan taleplerin kabul edilmesinin mümkün olmadığı gibi yasal süre içerisinde açılmış bir karşı dava bulunmadığından usulüne uygun açılmış bir dava varmış gibi davanın da esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, fesih nedenleri ve feshin sonucu, tasfiyenin ileri veya geri etkili olup olmayacağının sonuçları, arsa sahibinden veya yükleniciden bağımsız bölüm satın alan veya kendisine satış vaadinde bulunulan üçüncü kişiyi doğrudan etkiler. Feshin ileriye veya geriye etkili olması ayrımı, yüklenicinin yapımını yüklendiği inşaatı kısmen tamamlaması fakat temerüdü yüzünden teslim edememesi halinde tasfiyenin nasıl yapılacağı ile ilgilidir. Eğer feshin sonuçları geriye etkili olacaksa, sözleşme yokmuşcasına tasfiye edileceğinden, yüklenici inşaattan yapamadığı kısma orantılı arsa payı değil, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre imal ettiği inşaatın bedelini alabilir. Ancak, fesih ileriye etkili ise imalat oranına paralel arsa payının devri istenebilir. Bu husus 25.01.1984 tarihli ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ayrıntılı olarak tartışılmıştır....
Örneğin, avans niteliğinde bir miktar arsa payı devredilmiş ise arsa payının adına tescili arsa sahibince; yasaya uygun bir kısım imalât gerçekleşmiş ise bunun bedeli de yüklenici tarafça istenebilir. Oysa, ileriye etkili fesihte sonuç farklıdır. Burada arsa sahibi, yüklenicinin gerçekleştirdiği inşaat oranında arsa payını devretmekle yükümlü olmakla beraber yüklenicinin kusuru nedeniyle uğradığı zararların ödenmesini de ister. Ancak, gerek Dairemiz, gerekse Hukuk Genel Kurulu Kararları'na göre, akdin ileriye etkili feshedilebilmesi için gerekli inşaat seviyesi somut olayda gerçekleşmemiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki 29.12.2005 tarihli sözleşmeye aykırı olarak davalı yüklenicinin, işi süresinde tamamlayarak anahtar teslimi şeklinde arsa sahibine teslim etmediği sabittir. Yapılan yargılamada, inşaatın seviyesinin halen %89,60 fiziki seviyede olduğu belirlenmiştir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK'nın 706, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Öte yandan, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Dairemizin kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların fesih iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir....
Arsa sahipleri ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye devretmesi (temlik etmesi) halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, “alacağın devri ve borcun üstlenilmesi” işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Türk Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez....
Dosya kapsamından ve Dairemizin 18.09.2014 tarihli geri çevirme kararı üzerine Tapu Müdürlüğü'nce dosyaya gönderilen tapu kaydı ve tapu kaydındaki şerhlerin dayanağı olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden, muris M.K. ile dava dışı yükleniciler M. K. ve F. M. arasında düzenlenen 22.02.1994 tarih ve 9009 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın da aralarında bulunduğu birçok taşınmaz üzerinde inşaat yapılması konusunda anlaşmaya varıldığı; 10.01.1996 tarih ve 01591 yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile arsa maliki M. K.'un katılımıyla, yükleniciler M. K. ve F. M. tarafından 22.02.1994 tarihli sözleşmedeki yükümlülüklerin davalı V....Ltd Şti'ne devredildiği anlaşılmaktadır. 24.12.1998 tarihli ve 25889 yevmiye numaralı ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle de 10.01.1996 tarihli devir sözleşmesine atıf yapılarak M. K. mirasçıları ile davalı şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. M. K.'...
Noterliğinin 25/06/2014 tarih ve 14806 yevmiye no.lu düzenleme şeklinde taşınmaz satın vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçmişe etkili olarak feshine karar verildiği, yüklenicinin dava konusu bağımsız bölümlerdeki hakkı doğmadığından davalılara geçen bağımsız bölümler ve arsa payı üzerinde tasarruf hakkı da bulunmadığı, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ..., davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümleri, arsa sahibinden alınan vekaletname dava dışı 3. kişilerden devralanlar olduğu, yüklenici ...'...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vekil eden şirket ile muhatap şirket arasında, ... parselde kayıtlı taşınmazla ilgili olarak, Gebze 3 Noterliğinin 01.08.2017 tarih, ... yevmiye sayılı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin akdedilmesinden sonra makul sürede inşaat ruhsat işlemlerinin tamamlanmamasını ve inşaata başlanmaması nedeni vekil eden şirketin maddi zarara maruz kaldığını, Satış Vaadi ve Arsa Payı karşılığı İnşaat Sözleşmesinin “geriye etkili olarak” feshedildiğine yönelik Gebze 2....