"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 22.01.2016 gün ve 2014/6653 Esas, 2016/288 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılardan ... ve ... vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yükleniciler ... ve ... arasında imzalanan 18.03.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde işin süresinin su basmanı vizesinden itibaren 30 ay olarak kararlaştırıldığını, kararlaştırılan bu sürenin iki katı kadar süre geçtiği halde, işin halen teslim edilmediğini ve teslim edilebilme imkânının da bulunmadığını, davalı yüklenicilerden bağımsız bölüm satın alan diğer davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali gerektiğini ileri sürerek, 18.03.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ile diğer davalılar adına...
Şti. vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi, tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir. TMK'nın 692. maddesi gereğince, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Öncelikle sözleşme konusu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "onay" verilmesi zorunludur....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, Tüketici Kanununda 3/1. maddesinin (k) bendindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Somut olayda davacı müvekkilinin hissedarı bulunduğu ... ili ... ilçesi ... mahallesinde kain 2151 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde hissedar davacı ile davalı arasında imzalanan, ... 30....
bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile davacı arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini feshetmekle haklı olduğunun tespiti ile geriye etkili olarak feshine, davacının sözleşmeye konu taşınmaz üzerindeki yapıyı kullanamamasından kaynaklanan 10.031,00 TL tazminatın 18.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; inşaatın tamamlanma seviyesine göre taraflar arasında akdedilen düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi şartlarının oluşmadığı, uyarılı davetiye tebliğine rağmen talep edilen menfi zararlara ilişkin kalemler ile ilgili açıklama yapılmadığı, duruşmada dava dilekçesinde dava değeri olarak belirtilen 20.000,00.TL'nin 10.000,00.TL'sinin sözleşmenin feshi, 10.000,00.TL'sinin menfi zarar tazminatına ilişkin olduğunun beyan edildiği, BK'nın 106, 107 ve 108. maddeleri uyarınca karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde taraflardan birinin edimlerini yerine getirmemesi durumunda sözleşmenin feshedilebileceği, bu durumda fesheden tarafın menfi zararlarını da talep edebileceği, menfi zararların şayet akit yapılmasaydı uğranılmayacak zararlar olduğu, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi şartları oluşmadığından menfi zarar talebinin yerinde olmadığı, davacı...
Mahkemece bozmaya uyulmuş, asıl davada davacı yönünden daha önce verilen ret kararı Yargıtay'ca onandığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında düzenlenen 03.07.1998 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin geçmişe etkili olarak feshine davacının menfi zarar taleplerini kanıtlayamadığından reddine, birleşen davadaki karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 17.01.1990 tarih ve 1989/13-392-1 sayılı kararında da belirtildiği gibi menfi zarar sözleşme yapılmasaydı davalının uğramayacağı zarar olarak tanımlanmaktadır. Menfi zarar, sözleşmenin yapıldığı tarihte başkasıyla davaya konu arsa üzerinde ne miktarda daire ve arsa payı karşılığı sözleşme yapılabileceğinin belirlenmesi, bu miktar ile yeni ruhsata göre yapılabilecek inşaatlardan davacıya verilecek arsa payı ve bağımsız bölüm arasındaki fark tutarıdır....
-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. 05.....2006 tarihli düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin taraflarından ve arsa sahiplerinden olan İbrahim Karatepe, dosyaya sunulan veraset ilamına göre davadan önce ....04.2008 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda davada sözleşmenin feshi istenilmiş olmakla, çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak yüklenici ile arsa payı karşılığı sözleşme imzalayan İbrahim Karatepe'nin tüm mirasçılarının davada yer alması zorunludur. Bir kısım mirasçılardan alınan vekalete dayanılarak muvafakat beyanı açıklanması yeterli değildir. Öte yandan, arsa maliklerinden ...sözleşmede yer almamaktadır. TMK m. 692 hükmüne göre arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olabilmesi için tüm paydaşlar tarafından imzalanması gerekir. Arsa üstündeki binanın 2009/682 değişik ... sayılı tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporuna göre %96 seviyesinde tamamlandığı tespit edilmiştir. Bu durumda...'...
sürenin aşıldığı anlaşılmakla, davalı yüklenicinin eseri tamamlayıp arsa sahiplerine dairelerini teslim etmeyerek temerrüde düştüğü, bu haliyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geriye etkili feshinin koşullarının oluştuğu, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalıların alacağın temliki hükümlerine göre yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirdiğinde hak sahibi olacakları ve TMK'nın 1023. maddesindeki karinenin koruyuculuğundan faydalanamayacakları anlaşılmakla sözleşmelerin geriye etkili olarak feshine, taşınmazın tevhid işleminden önceki durumuna döndürülerek davacı hak sahipleri adına tesciline karar verilmiştir....
-Birleşen davada davacı arsa sahibi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili şekilde feshi ile tazminat isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamındaki tespitlere göre inşaatın tamamlanarak iskan edilir hale geldiği anlaşılmaktadır. Mahkemece birleşen davada davalılar tarafından açılan karşı davada arsa sahibine ödenen bedelin geri istendiği ve dönme cezası talep edildiği, bu itibarla taraf iradelerinin sözleşmenin feshi hususunda birleştiğinden bahisle fesih talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Arsa sahipleri tarafından, yüklenici kooperatifin sözleşmede kararlaştırılan sürede edimlerini yerine getirmediği ileri sürülerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ve tapuların iadesi istemiyle açılan davada, Eyüp 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.12.2005 tarih ve 2004/396 E., 2005/507 K. sayılı ilamıyla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine ve yüklenici kooperatif adına kayıtlı, dava konusu bağımsız bölümlerin davacı arsa sahipleri adına tesciline karar verilmiştir. Karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Bu dosya kapsamında 20.12.1999 tarihinde yapılan tespitte inşaat seviyesinin %70 olduğu belirlenmiştir. Her ne kadar anılan bu davada yüklenici kooperatifin edimlerini yerine getirmediği, temerrüde düştüğü gerekçesiyle, sözleşmenin geriye etkili feshine hükmedilmiş ise de yargılama sırasında inşaatların durdurulması yönünde bir tedbir karar verilmediği anlaşılmaktadır....