WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir. Bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....

    Şti’nin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yer almadığını, taşınmazı tapu kaydına güvenerek harici satış sözleşmesinden önce edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı arsa maliklerinden ... de, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin gösterdiği kişilere tapunun devredildiğini, taşınmazın haricen davacıya satıldığına ilişkin bilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer arsa malikleri ise yanıt vermemişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz maliki davalı ...’nun iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ile ... dışındaki diğer arsa malikleri vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise tazminat taleplerine ilişkindir....

      BK’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan “ Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ” uygulamadaki adıyla Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, 25.01.1984 tarih ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı gibi; iş sahibinin bir arsanın muayyen bir payının bedel olarak devri veya devri taahhüdü karşılığında, yüklenicinin bir inşa ( yapı ) eseri meydana getirmeyi taahhüt ettiği, geçerliliği resmi şekle bağlı kural olarak ani edimli, geçici-sürekli karmaşığı, tam olarak iki tarafa borç yükleyen, ivazlı, çift tipli bir karma sözleşmedir. Bu sözleşmede yüklenici bina yapım işini üstlenmekte, yüklenicinin finansını karşılayarak yapacağı binaya karşılık arsa sahibi de ona arsa payı mülkiyeti geçirmektedir. Görüldüğü gibi, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsa sahibi belirli arsa paylarının mülkiyetini yükleniciye devir borcu altına girmektedir....

        Temlik sözleşmesinin, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi biçiminde yapılması ve tapuya şerh edilerek şahsi hakkın kuvvetlendirilmesi önemli değildir. Eldeki davada önemli olan, dava dışı yüklenici ile arsa sahibi olduğu anlaşılan Sabite arasındaki 15.08.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa ile sonuçlanmasıdır. Zira, bu sözleşme ifa ile bittiği zaman, yüklenici şahsi hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi, bu hak üçüncü kişiye temlik edilmişse, onlar dahi temellük ettikleri şahsi haktan yararlanabilir. Somut olaya gelince; Yapılan keşiflerde, 15.08.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan binanın %60 oranında fiziki seviyeye getirildiği saptanmıştır. Görülüyor ki, eser sözleşmesi arsa sahibi bakımından ifa ile sonuçlanmamıştır. Bu seviyedeki inşaat sebebiyle, ne yüklenici ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişi mülkiyet nakli talebinde bulanamayacağından, davanın reddi doğrudur....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2021 NUMARASI : 2019/151 ESAS DAVA KONUSU : Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin İptali ve Bu sözleşmeden Kaynaklı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Eyüp arasında Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, davalı Eyüp'ün yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek bu sözleşmenin iptali ile bu sözleşme uyarınca devredilen taşınmazların tapularının iptali ve tesciline ve tedbire yönelik karar verilmesini talep etmiştir....

          Başka bir deyişle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ücret (bedel) arsa sahibi tarafından nakit olarak değil, ayin olarak ödenmektedir. Yine belirtilmelidir ki, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi iki tarafa hak ve borçlar yükler. Burada, biri diğerinden farklı iki ayrı hukuki müessese vardır. Bunlardan ilki, geçerliliği bir şekle bağlı olmayan inşaat sözleşmesi (eser sözleşmesi) “yüklenicinin borcu”, diğeri ise kamu düzeni bakımından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm doğurmayan taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri “arsa sahibinin borcu”dur. Aksine sözleşme hükmü bulunmadıkça yüklenici, Borçlar Kanununun 364. maddesi gereğince bedele (arsa payı devrini talebe) eserin teslimi halinde hak kazanır. Ancak uygulamada, yükleniciye finans sağlamak amacıyla ve yine uygulamadaki deyimiyle “kademeli ferağ” şeklinde teslimden önce de bir kısım arsa payı avans biçiminde devredilmektedir. Hiç kuşkusuz, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye kişisel hak sağlar....

            Başka bir deyişle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ücret (bedel) arsa sahibi tarafından nakit olarak değil, ayin olarak ödenmektedir. Yine belirtilmelidir ki, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi iki tarafa hak ve borçlar yükler. Burada, biri diğerinden farklı iki ayrı hukuki müessese vardır. Bunlardan ilki, geçerliliği bir şekle bağlı olmayan inşaat sözleşmesi (eser sözleşmesi) “yüklenicinin borcu”, diğeri ise kamu düzeni bakımından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm doğurmayan taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri “arsa sahibinin borcu”dur. Aksine sözleşme hükmü bulunmadıkça yüklenici, Borçlar Kanununun 364. maddesi gereğince bedele (arsa payı devrini talebe) eserin teslimi halinde hak kazanır. Ancak uygulamada, yükleniciye finans sağlamak amacıyla ve yine uygulamadaki deyimiyle “kademeli ferağ” şeklinde teslimden önce de bir kısım arsa payı avans biçiminde devredilmektedir. Hiç kuşkusuz, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye kişisel hak sağlar....

              Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.12.2007 ve 02.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, kadameli olarak tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleşen davada ise tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin yüklenici yönünden kabulüne dair verilen 18.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davanın davacıları ile davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleşen dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümlerin satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  Gerçekten, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri yükleniciye kişisel hak sağlar. Yüklenici, kazanacağı kişisel hakkını doğrudan sözleşmenin diğer tarafı arsa sahibine ileri sürebileceği gibi, Borçlar Kanununun 162.maddesinden yararlanarak bu hakkını üçüncü kişilere de temlik edebilir. Ne var ki, yapılan temlik işleminin tarafı olmayan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı arsa sahibi, bu temlike vakıf olduğu zaman Borçlar Kanununun 167.maddesine dayanarak temlik işleminde bulunan yükleniciye karşı ne gibi hakları varsa, onun temlik ettiği kişilere (davacılara) karşı da ileri sürebilir. Dolayısıyla bu gibi davalarda, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi olan tarafına husumet düşer. Zira, alacağa hak kazanıldığının ispatı, ifanın talep edildiği arsa sahibinden istenecektir....

                    UYAP Entegrasyonu