Noterliğince doğrudan düzenlenen 06.08.2002 tarih ve 17992 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır. Ancak, arsa sahiplerince yüklenici ... hakkında açılan dava sonucu, Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1072 Esas ve 2005/298 Karar sayılı hükmü ile az yukarıda belirtilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin “geriye etkili” sonuç doğurur şekilde feshine karar verilmiştir. Bu karar 26.04.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı ise, fesih olunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan Adana 1. Bölge Kanalüstü mahallesinde bulunan ve ada no:5702, parsel no:6'da tapuya kayıtlı taşınmaza yapılan yapıdaki 5. kat, güney-doğu-batı cepheli daireyi, 05.05.2003 tarihli adi yazılı tapu dışı sözleşme ile yüklenici ...’dan satın almıştır....
Başka bir deyişle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ücret (bedel) arsa sahibi tarafından nakit olarak değil, ayın olarak ödenmektedir. Yine belirtilmelidir ki, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi iki tarafa hak ve borçlar yükler. Burada, biri diğerinden farklı iki ayrı hukuki müessese vardır. Bunlardan ilki, geçerliliği bir şekle bağlı olmayan inşaat sözleşmesi (eser sözleşmesi) “yüklenicinin borcu”, diğeri ise kamu düzeni bakımından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm doğurmayan taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri “arsa sahibinin borcu”dur. Aksine sözleşme hükmü bulunmadıkça yüklenici, Borçlar Kanununun 364. maddesi gereğince bedele (arsa payı devrini talebe) eserin teslimi halinde hak kazanır. Ancak uygulamada, yükleniciye finans sağlamak amacıyla ve yine uygulamadaki deyimiyle “kademeli ferağ” şeklinde teslimden önce de bir kısım arsa payı avans biçiminde devredilmektedir. Hiç kuşkusuz, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye kişisel hak sağlar....
Başka bir deyişle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ücret (bedel) arsa sahibi tarafından nakit olarak değil, ayin olarak ödenmektedir. Yine belirtilmelidir ki, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi iki tarafa hak ve borçlar yükler. Burada, biri diğerinden farklı iki ayrı hukuki müessese vardır. Bunlardan ilki, geçerliliği bir şekle bağlı olmayan inşaat sözleşmesi (eser sözleşmesi) “yüklenicinin borcu”, diğeri ise kamu düzeni bakımından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm doğurmayan taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri “arsa sahibinin borcu”dur. Aksine sözleşme hükmü bulunmadıkça yüklenici, Borçlar Kanununun 364. maddesi gereğince bedele (arsa payı devrini talebe) eserin teslimi halinde hak kazanır. Ancak uygulamada, yükleniciye finans sağlamak amacıyla ve yine uygulamadaki deyimiyle “kademeli ferağ” şeklinde teslimden önce de bir kısım arsa payı avans biçiminde devredilmektedir. Hiç kuşkusuz, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye kişisel hak sağlar....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazla ilgili imar durumunun tespit tarihinin 12.06.1998 olduğu, arsa payı karşılığı inşaat yapım ve taşınmaz vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihin 29.01.1999 olduğu, davalı yüklenicinin, resmi imar durumuna göre yapılması mümkün olmayan bir kroki ile davacılarla sözleşme yaptığı ve inşaata başlanması için gerekli olan yapı ruhsatının da alınamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi konusu olan taşınmazdaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Tapu Kanunu'nun 26. maddesinin 7 ve 8. fıkralarında ''Noterlik Kanunu'nun 44 üncü maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraflardan biri isterse gayrimenkul siciline şerh verilir....
Davalı vekili, dava konusu bağımsız bölümün davacıya ait olacağına dair sözleşmede düzenleme bulunmadığını, taşınmaz arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden sonra dava dışı ... Şirketine devredildiğinden yolsuz tescil iddiasının gerçeği yansıtmadığını, vekilleri aynı olan ...’ın davalıya danışıklı olarak dava açtığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri Medeni Kanun'un 692. maddesi uyarınca tüm maliklerin katılımıyla yapılabilir. Bu şekilde tüm arsa maliklerinin imzalamadığı bir sözleşme geçerli olarak kurulmadığı için feshi talep edilemez. Ancak herhangi bir arsa maliki sözleşmenin geçersizliğinin tespitini talep edebilir. Eğer sözleşme tüm arsa sahipleri tarafından imzalanmış geçerli bir sözleşme ise sözleşmenin feshi sözleşmede imzası bulunan tüm malikler tarafından talep edilebilir. Dava birlikte açılmazsa davaya muvafakatları sağlanmalı yada davalı safında yer almaları gerekir....
İnşaat A.Ş. ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptırdığını, müvekkilinin daire farkı nedeniyle arsa payı devri yanında 33.000,00 TL ödemeyi kabul ederek bono verdiğini, sözleşme öncesi görüşmelerin yüklenici adına davalılar ... ve ... ile yapıldığını, davalıların kendilerini dava dışı yüklenicinin yetkilileri olarak tanıttıklarını ve sözleşmenin yüklenici adına vekaletten davalı ... tarafından imzalandığını, anılan kişilerin aynı zamanda davalı şirketin temsilcisi ve ortakları olduklarını, daha sonra müvekkilinin borçlu olduğu 33.000,00 TL den mahsup edilmek üzere ....plakalı aracın ....500,00 TL bedel ile davalı şirkete devredildiğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa maliki ile yükleniciler arasında yapılan sözleşmeyle feshedilerek tarafların birbirini ibra ettiğini, verilen bonoların geri alındığını, diğer şirketlere verilen araçların iadesinin kararlaştırıldığını, ihtara rağmen araç bedelinin iade edilmediğini ileri sürerek, araç bedeli olan ....500,00 TL'nin faiziyle...
- K A R A R - Davacı vekili, yüklenici olan müvekkili ile davalı arsa sahibi ve dava dışı yüklenici ... arasında 22.02.2006 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, güven nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmemesine rağmen müvekkili tarafından inşaatın yapımına başlanıldığını, müvekkilinin hakettiği daireleri davalı arsa sahibinin devretmeyip, satışlarını yapmış olduğunu, müvekkiline isabet edecek dairelerin de bedelini ihtarlara rağmen iade etmediğini, dava dışı yüklenici ...'...
MUHALEFET ŞERHİ Davacı kooperatifle davalılardan ...’in murisi ... arasında 09.06.1995 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır. Bu sözleşmedeki taksimata göre B blok 14 nolu bağımsız bölüm yüklenici kooperatife bırakılmış olmasına rağmen arsa sahibi ... ölümünden sonra mirasçısı ...’in miras payına, davalı ... 29.08.2013 tarihinde haciz şerhi koymuştur. Taşınmaz mülkiyeti tapu kaydına göre belirlenir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tapuya tescil edilmemiştir. Taşınmazın iskan ruhsatı 16.09.2011 tarihinde alınmasına rağmen sözleşme gereği tapu intikalleri yapılmadığı gibi sözleşmedeki taksimatta, bir daire arsa sahibine dört daire yükleniciye bırakılmış olması piyasa koşullarında normal bir paylaşım değildir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tek başına tapuyu intikal ettiren ya da mevcut tapuyu yolsuz tescil haline getiren bir hukuki işlem değildir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....