Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın da arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayan diğer davacılarla birlikte dava açması nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine onay verdiklerinin anlaşıldığı, yüklenici ...'in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklendiği ediminin ifasında “borçlu temerrüdüne” düşmüş bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, bağımsız bölümlerin kat irtifakı tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adlarına kat irtifakı tesis edilmeden önceki paylarına göre arsa niteliği ile tapuya tesciline karar verilmiştir. Karar, davalılar ... ve ..., davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...- Mahkeme hükmü davalı ...'e 08.02.2012 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK’nun 432.maddesinde öngörülen ... günlük yasal süre geçirildikten sonra ....02.2012 tarihinde temyiz edilmiştir....

    2-Arsa sahipleri ile yüklenici kooperatif arasında 22.10.1996 tarihinde düzenleme şeklinde arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır....

      Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Yüklenici ile arsa sahipleri arasında 06.08.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca çekişme konusu yapılan bağımsız bölümün yükleniciye bırakıldığı görülmektedir....

        Bu durumda mahkemece ....01.2007 günlü sözleşmenin resmi şekle uygun yapılmadığından geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi zorunludur. ....06.2009 tarihli inşaat sözleşmesine gelince;dosya kapsamından ve taraf beyanlarından bu sözleşmenin ....01.2007 günlü sözleşmenin devamı, yani arsa payı karşılığı inşaat yapılması amacı ile mi düzenlendiği yoksa bedel karşılığı inşaat yapımına ilişkin bir eser sözleşmesi mi olduğu anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece taraflardan yukarıda belirtilen hususta diyecekleri sorularak ve varsa delilleri toplanarak öncelikle bu sözleşmenin hukuki niteliği saptanmalı; sonuçta bu ikinci sözleşmenin de arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğu anlaşılırsa, bunun dahi resmi şekle aykırılıktan dolayı geçersizliğinin tespitine karar verilmelidir....

          Bir kısım davalılar vekili dava konusu taşınmazla ilgili arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dosyaya sunulan dava konusu taşınmazla ilgili arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca ortaklığın giderilmesinin uygun olmayan bir zamanda istendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili paydaşlardan ...’in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmadığı ve bir kısım paydaşların ise anılan sözleşmeyi feshetmiş olmaları sebebi ile sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek temyiz etmiştir. TMK’nın 698. maddesi uyarınca hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması halinde veyahut uygun olmayan zamanda paylaşma istenemez ise de dosyaya sunulan ve hükme esas alınan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi TMK’nın 692. maddesi uyarınca tüm paydaşların katılımıyla düzenlenmediğinden geçerli değildir....

            sözleşmesi 05.09.2020 tarihinde imza altına alınan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin içinde düzenlenmiş olup, mahkemenin hatalı tespitleri sonucunda kanuna aykırı karar kurulduğunu, davaya konu 05.09.2020 tarihli Arsa Payı Karşılığ İnşaat Sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle devredilen taşınmazların iadesi talebinde ana borcun taşınmazın iadesi olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinin kesin yetki kuralı sebebiyle görevli ve yetkili olduğunu, (HMK md.12) burada uygulanacak kanun TTK değil HMK 12.md ve TMK 716.md ve devamı maddeleri olduğunu, huzurdaki davanın mutlak ticari dava olmadığını, mahkemenin bu yöndeki tespiti hatalı olup, kararın bu yönden de kaldırılması gerektiğini, bununla birlikte huzurdaki davaya konu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında devredilen arsaların bir kısmının davacı T1 A.Ş.'...

            Mahkemece, dava konusu 2 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının 1/2 arsa payı oranında miktarının iptali ile (20,5/545) bu arsa payı oranında taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline hükmedilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın devri” (temlik) sözleşmesidir. Burada öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin hüküm ve sonuçları üzerinde durulması gerekmektedir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, yüklenicinin finansını kendisi sağlayarak arsa maliklerine ait arsa üzerine bina yapımı işini yükümlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir....

              Noterliği'nin 14962 yevmiye nolu 08.05.2018 tarihli sözleşmesi ile yeni bir düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olduğunun anlaşıldığını, ikinci kez noterde düzenlenen sözleşme ile tarafların iradesinin dava konusu ilk adi yazılı şekilde düzenledikleri kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi yönünde birleştiğinin kabulü gerekeceği için dava konusu sözleşmenin hüküm ifade etmemesi konusunda tarafların anlaştıklarının görüldüğünü, bu nedenle davacı arsa payı sahibinin dava konusu ilk adi yazılı şekilde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini talep etmesini gerektirecek hukuki bir neden bulunmadığını, davacı tarafın sözleşmenin zamanında ifa edilmemesinden kaynaklanan mahrum kalınan kar ile zararların tazminini talep ettiğini, tarafların ikinci kez noterde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlemeleri nedeni ile iradelerinin dava konusu ilk adi yazılı şekilde düzenledikleri kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi yönünde...

              Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin tüketici saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Öte yandan, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin kapsamı, karmaşıklığı ve üst düzey teknolojisi gerektirmesi karşısında, bu davaların; dilekçelerin verilmesi, tahkikat ve hüküm aşamaları yönünden daha kısa ve basit şekilde sonuçlandırılmasında yarar görülen basit yargılama usulüne tabi tutulmasının sakıncaları da gözardı edilmemelidir. Açıklanan nedenlerle somut uyuşmazlığın çözümünde, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....

                Arsa sahibi ile arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez....

                  UYAP Entegrasyonu