Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davası da, olağanüstü tasarruf işlemleri ve önemli işlerden olduğundan, geçerli sözleşmenin varlığı halinde feshinin de tüm paydaşlarca talep ve dava edilmesi gerekir. Somut olayda, davacıların murisi ... ile davalı yüklenici arasında 2007 yılında yapıldığı anlaşılan sözleşme, adi yazılı olarak düzenlenmiş ise de parselin o tarihteki malikleri tarafından, yükleniciye ve yüklenicinin gösterdiği üçüncü kişilere tapu devirleri yapılmış olmakla artık arsa sahipleri ile yüklenici arasında geçerli bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisi tesis edildiğinin kabulü gerekir. Eldeki davada ileri sürülen talep tapu iptal ve tescil talebi olmakla birlikte bu talep aynı zamanda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi istemini de kapsadığından, sözleşmenin düzenlendiği tarihte arsa sahibi olan Suat Köse ve İsmail Köse'nin, varsa mirasçılarının, TMK'nın 692. maddesi uyarınca, bu davada taraf olması zorunludur....

    Katılma yoluyla istinaf eden davacılar vekili istinaf başvuru ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiller ile davalı arasında müvekkiller arsa sahibi sıfatıyla davalı ise yüklenici sıfatıyla Kadıköy 19. Noterliğinin 08488 yev.no.lu "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"ni 28.05.2014 tarihinde akdetmişlerdir. Müvekkil arsa sahipleri, sözleşme uyarınca kendi üstlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş ve davalı yüklenicinin inşaat faaliyetlerine başlayabilmesi için Kadıköy 19....

    Çünkü, yüklenici üçüncü kişiye ancak arsa sahibinden, neyi hak kazanmışsa onu temlik edebilir. Gerçekten, temlik sözleşmesinin konusu bir borç ilişkisinden doğmuş olan alacak ne ise odur. Az yukarda da sözü edildiği üzere davacıların istemlerinin dayanağı, alacağın temlikine ilişkin Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddeleridir. Temlik işlemi nedeniyle alacak ve ona bağlı olan bütün yan ve öncelikli haklar devralana geçer. Yine, temlik işleminin yapıldığı ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan (somut olayda arsa sahibi) arsa sahibi işlemin yapıldığı andan itibaren temlik işleminin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir....

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK'nın 706, Borçlar Kanunu'nun 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun .... maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Somut olayda, uyuşmazlık konusu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılmış ise de, arsa sahiplerince tapu devri edimi yerine getirilmiş olmakla artık sözleşmenin tarafları bağladığının kabûlü gerekir. Esasen bozma ilamında da bu husus vurgulanmıştır. Öte yandan, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir....

        Davacı, 19.09.2005 tarihli celsesinde talebini ıslah ile alacak davasına dönüştürmüştür. Davalı arsa sahipleri, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshedildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı yüklenici şirket, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Gerçekten, davalılar arasındaki 19.06.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükmen geriye etkili olarak feshedilmiş, hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Geriye etkili fesihte, ileriye etkili fesihte olduğu gibi yükleniciye işin getirildiği fiziki seviyeye uygun bağımsız bölüm tapusu verilmez. Feshin tasfiyesi arsa sahiplerinin yükleniciye yaptığı kadar iş bedelini sebepsiz zenginleşmeye dayanarak ödemesi suretiyle yapılır. Dolayısıyla, feshin tasfiye işlemleri yapılmamışsa işin yüklenicisi arsa sahiplerinden sebepsiz zenginleşmeye dayanarak alacak talebinde bulunabilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davacı arsa maliki ile davalı yüklenici arasındaki 13.10.2008 tarihli protokol ile Kadirli 2.Noterliğinin 13.10.2008 tarih 7341 yevmiye numaralı arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile bu sözleşmeler uyarınca davalıya devredilen 1200 ada 25 parseldeki davacı hissesinin iptal ve tesciline ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Temlikin konusu, yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi 818 sayılı Borçlar Kanununun 81. maddesi (6098 Sayılı TBK.’nun 97. maddesi) hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 20.04.2015 gün ve 2015/2566 Esas, 2015/2723 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl davada davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalı arsa sahibince feshedildiğini, ancak arsa üzerindeki 185.375,00 TL değerindeki imalatın bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100.000,00 TL'nin, akdin feshi tarihinden itibaren ticari faizi, bunun mümkün olmaması halinde yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                ‘nın, arsa maliki diğer davalı ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca yükleniciye isabet eden 3 ve 4 nolu daireyi 8.9.1989 tarihli sözleşme ile yükleniciden satın alıp bedelini ödediğini,davalı arsa malikinin yüklenici aleyhine açtığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil davası sonunda ,arsa maliki lehine çıkan ve kesinleşen mahkeme kararı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptal edildiğini, davalı yüklenicinin edimini yerine getiremediğinden satın aldığı dairelerin rayiç değerlerinin tespit edilerek, fazla hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 YTL nin faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  Tüm arsa sahipleri tarafından fesih ihtarı gönderilmediğine göre tarafların tamamının arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi konusunda iradelerinin birleştiğinden sözedilemez. Bu durumda sözleşmenin tarafı olan tüm kişiler ile ölü olanlar yönünden mirasçıları davanın tarafı olarak yer aldıktan sonra karşı davadaki sözleşmenin feshi istemi konusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda hüküm kurulmadan davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır. 2-Yüklenici tarafından açılan davada davalı gösterilen ...’in davanın açılmasından önce 16.10.1999 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Ölü kişi hakkında dava açılması mümkün değildir. Böyle bir durumda mirasçıları hakkında ayrıca dava açılıp, dosya ile birleştirilmesi ve yargılamanın bu şekilde sürdürülmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu