Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....

Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun 188. maddesine göre; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir....

Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; yükleniciden gayrimenkul satış sözleşmesiyle bağımsız bölüm satın alan davacının eksik ve ayıplı iş bedelinin istemine ilişkin olup, arsa sahipleri ve yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat inşaat sözleşmesine dayalı bir çekişme bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğunun arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Arsa sahibi ile arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmesinde ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesine göre “Borçlu temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir....

      Örneğin, avans niteliğinde bir miktar arsa payı devredilmiş ise arsa payının adına tescili arsa sahibince; yasaya uygun bir kısım imalât gerçekleşmiş ise bunun bedeli de yüklenici tarafça istenebilir. Oysa, ileriye etkili fesihte sonuç farklıdır. İleriye etkili fesihte önce inşaat seviyesi (tamamlanma oranı) belirlenmeli, davalı yüklenicinin hakettiği arsa payı ile arsa sahiplerine bağımsız bölüm ve bırakılacak pay oranı, inşaatın bitirilmiş olması durumunda yükleniciye verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölüm (ve arsa payı) oranına kıyas yolu uygulanmalı, böylece yüklenicinin yaptığı kısmi ifanın ayni olarak karşılığı tespit edilmeli, ayni olarak bağımsız bölüm verilmesi mümkün olmadığı takdirde yapılan iş ve bağımsız bölümlerin saptanacak değerlerine göre ivaz ilavesi suretiyle tasfiye gerçekleştirilmeli, mevcut işe göre geri alınması icap eden bağımsız bölüm (arsa payı) mevcut ise bunların yükleniciye ait olduğu belirlenmelidir....

      Çünkü tescile ancak yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini bütünüyle yerine getirmesi halinde karar verilebilir. Nihayetinde temliken tescil olarak adlandırılan bu davalarda, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirerek bağımsız bölümleri talep etmeye hak kazandığının tespiti gerektiğinden yüklenicinin ve tüm arsa sahiplerinin davada yer alması zorunludur. Bu bilgiler ışığında somut olayda; Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre hukuki durumları etkileneceğinden ve davanın niteliğine göre taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkeme ve temyiz halinde Yargıtay tarafından kendiliğinden gözetilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacak isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİTAHKİM USULÜ"İçtihat Metni" Dava, yanlar arasında yapıldığı bildirilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup; maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, kesin tahkim şartı nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ve verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Antalya 2. Noterliği’nce doğrudan düzenlenen 16.04.1995 tarih, 12477 yevmiye numaralı ve “ “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” ”ni arsa payı sahiplerinden Mehmet Saraç'da imzalamıştır. Bu sözleşmeyi davalı şirketi temsilen ve kendi adına kefaleten N... A... Imzalamıştır. Davada ise davacı, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca, yüklenici davalı şirketin “ “teslimde temerrüdün” ” gerçekleşmesi sebebiyle 20.000,00 TL gecikme tazminatının davalılardan tahsilini istemiştir....

            Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2)Davada, 13.11.2001 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak 10.000,00 TL gecikme tazminatı talep edilmiştir. Davacılar vekilince, bozma ilamından sonra gecikme tazminatı talebi 11.000,00 TL artırılarak, 21.000,00 TL’nin tahsili istenilmiş, mahkemece, taleple bağlı kalınarak 11.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir....

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 23.06.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazlar, .... 33028 ada 4 ve 5 nolu parsellerdir. Bu taşınmazlar ... 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 23.01.2001 tarih 395 yevmiye numaralı tevhit işlemi ile 33028 ada 16 parsel olmuş, 13.06.2002 tarihinde ise kat irtifakı tesis edilmiştir. İlgili belediyenin, bozmadan önce dosyaya gönderilen, 05.03.2009 tarihli yazısında, söz konusu parsel için 16.08.2001 tarih ve 449 sayılı yapı ruhsatı alındığı, iskan ruhsatı için müracaat edildiği, ancak bir takım eksik belgelerden dolayı değerlendirilmediği bildirilmiştir. Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesi) 10.09.2014 tarihli bozma ilamında, iskan ruhsatı alınması için ne kadar masraf gerektiğinin kesin olarak tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu