Davalı ...Ş. vekili, davalı bankanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine taraf olmadığını, dolayısıyla bu sözleşmeye dayalı hak talebinde muhatap olamayacağını, ipotek tesis edildiği tarihte tapu kütüğüne şerh edilmiş satış vaadi sözleşmesi veya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin bulunmadığını, tapu kütüğüne güvenerek ipotek hakkı tesis ettirdiğini, hakkının korunması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava, davalı yüklenici tarafından işin eksik yapıldığı ve süresinde teslim edilemediği iddiasına dayalı eksik işler bedeli ve gecikme tazminatı istemine ilişkin olup, davalı yanca davanın reddi savunulmuş, mahkemece, 4077 sayılı Kanun ve HSYK'nın ....03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı uyarınca görevli mahkemenin ... Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik işler bedeli ve gecikme tazminatı istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un ......
Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir....
Mahkemece, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden önce düzenlenen 18.04.2006 tarihli ek protokolün daha sonra düzenlenen 16.08.2009 tarihli mutabakat tutanağı ile geçerli olduğu taraflarca kabul edildiğinden geçerli olduğu ancak ek protokoldeki ödemenin yüklenicinin binayı tamamlayıp daireleri sahiplerine teslim etmesi ile muaccel olacağı, henüz iskânı alınmadığından ve teslim işlemi yapılmadığından alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 02.06.2015 tarih, 2014/9082 E., 2015/4158 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak imzalanan 18.04.2008 tarihli ek protokol uyarınca başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
vekilleri temyiz etmiştir. ...- Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılmaz. Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmenin feshi istemine ilişkindir. Asıl ve birleşen davalarda davacılar davasını ....000 TL üzerinden açmış olup, birleşen dava bakımından taraflar arasındaki sözleşmenin değerinin 51.302,00 TL olduğu, asıl dava bakımından ise ........2014 tarihli bilirkişi raporunda tapu iptali tescili talep edilen bağımsız bölümlerin dava tarihi itibariyle değeri toplam 333.000 TL olarak belirlenmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu dairelerin süresinde teslim edildiğini, davacının geç teslim nedeniyle kira kaybının söz konusu olmadığını, eksik ... bulunmadığını, projeye veya imara aykırılık iddiası var ise binanın yıkılmasının talep edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi raporlarının denetime elverişli olduğu, alınan en son bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 107.947,47 TL alacağı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 107.947,47 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik ..., kira tazminatı, ödenmek zorunda kalınan kira bedeli ve abonelik ücretlerinin tahsili istemine ilişkindir....
Sözleşme konusu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "Onay" verilmesi zorunludur. Somut olayda, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici kooperatif arasında düzenlenen 14.07.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, sözleşmeye konu parselin tüm paydaşlarının katılımı sağlanmadığından geçersizdir. Geçersiz sözleşmenin ifası istenemeyeceğinden taraflar birbirlerine verdiklerini TBK'nın 77. maddesi hükmüne dayanarak sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri talep edebilirler....
Davalılar vekili, dava dışı arsa sahipleri ile yapılan 27.09.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ek olarak, protokol imzalandığını bu protokolün davacının şirkete ortak olduğu dönemde imzalandığı için davacıyı bağladığını, protokolde teslim süresinin 27.06.2010 olarak yenilendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 6502 sayılı Kanun'un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir....