Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, 818 Sayılı BK'nın 81. maddesi uyarınca kendi edimini yerine getirmeyen öncelikli edim borçlusu karşı taraftan edimini yerine getirmesi isteyemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri göz önüne alındığında davalı yüklenicinin inşaatın tamamlanma seviyesine göre 10 adet tapu almaya hak kazandığı, ancak davacı arsa sahipleri tarafından 9 adet tapunun davalıya ve onun gösterdiği kişilere devrinin yapıldığı, dolayısıyla tapuların sözleşmede kararlaştırılan veriliş şekline göre öncelikli edim borçlusu olan arsa sahiplerinin temerrüte düştükleri, davacı arsa sahiplerinin kendi edimlerini yerine getirmemeleri nedeniyle karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı nama ifaya izin ve gecikme tazminatı istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, tescil, alacak ve nama ifaya izin verilmesi isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      S.2. 2) Asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan gecikme tazminatı ve nama ifaya izin talebine ilişkindir. Davalı kooperatif vekili zamanaşımı itirazında bulunulmuş olmasına rağmen asıl davada mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden gecikme tazminatı hesabında zamanşımının dikkate alınmaması doğru olmamaıştır. 3) Mahkemece eksik işlerin tamamlanması için nama ifaya izin ve yetki verilerek ... Ada 9 parseldeki taşınmazın satışınıza izin verilmiş ise de bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere bu taşınmaz üzerinde inşaat vardır ve alınan raporlar ile taşınmaz üzerindeki inşaat için ruhsat alınıp alınamayacağı net olarak tespit edilememiştir....

        Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında düzenlenen 27.07.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak asıl ve birleşen davada davacı arsa sahiplerinin, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek nama ifaya izin ve yetki verilmesini talep ettiği somut olayda; yapı denetim hizmet bedeli ve sigorta prim borcunun nama ifa kapsamında kabul edilip edilmeyeceği, mahkemece arsa sahiplerine nama ifaya izin verilirken iki numaralı bağımsız bölümün satışına karar verilmesinin yeterli olup olmadığı ve talep edilen her iki bağımsız bölümün satışı ile satış bedelinden nama ifasına izin verilen tutarın ödenmesine karar verilmesinin gerekip gerekmediği, nama ifaya ilişkin kurulan hükmün infaza elverişli nitelikte olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 13....

          Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı nama ifaya izin istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi ... Kanununun .... maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca ... .... Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli ... .... Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01.....2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan nama ifaya izin talebine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yüklenicinin süresi içinde işin tamamlanmaması ya da ayıplı olarak yapması halinde eksik ve kusurlu işlerin yüklenici namına arsa sahibince infazına izin verilmesi mümkündür. Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, (arsa sahibi) masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. Nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun "yapma borcuna" dair bulunması gerekir. Mahkemece, nama ifaya izin verilmesi halinde nama ifa için belirlenen giderlerin ne suretle karşılanacağının da gösterilmesi gerekir....

            Nama ifa; eseri yüklenicinin nam ve hesabına,iş sahibinin bizzat tamamlaması veya başka bir yükleniciye tamamlattırması demektir. Yüklenicinin eseri tamamlama olasılığı zayıf ve eserde tamamlanabilecek durumda ise, sözleşmenin tarafı olan iş sahibi, TBK 113, (BK 97) maddesi uyarınca nama ifaya izin isteyebilir. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere yasal olarak nama ifaya izin isteme hakkı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan arsa sahiplerine ait olup, sözleşmenin tarafı olmayan davacının TBK 113, BK 97 maddelerinden yararlanarak, böyle bir davayı açmaya aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır....

              Hukuk Dairesi'nde, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan nama ifaya izin davalarından, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle nama ifaya izin talep edilen eksik ve kusurlu işler ile yüklenicinin yapmadığı ve izin talep edilen iş ve işlemlerin teker teker nelerden olduğu, bunların tamamlanması ve giderilmesi için avans olarak yapılması gereken miktarların tesbit edilerek hüküm fıkrasında gösterilmesinin zorunlu olduğu kabul edilmektedir. Nama ifaya izin kararında gösterilen giderim bedeli avans niteliğinde olduğundan, alacaklı makul süre içerisinde nama ifayı yapmış olması koşuluyla kanıtlayacağı avansı aşan yaptığı harcamaları borçludan isteyebilecektir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 04.06.2012 gün 2012/2291 Esas, 2012/4166 Karar, 23. Hukuk Dairesi'nin 18.02.2013 gün 2012/6281 Esas, 2013/869 Karar sayılı ilamları)....

                Gerçekten, Borçlar Kanununun 97.maddesi 1.fıkrası hükmü gereğince bir şeyin yapılması ile ilgili borç, borçlu tarafından yerine getirilmemişse, alacaklı -masrafı borçluya ait olmak üzere- borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta, nama ifa yoluyla icrasına izin verilmesi istenen 14.05.2004 tarihli sözleşme davalılar arasında kurulmuştur. Başka bir anlatımla davacılar bu sözleşmenin tarafı değildir. Davacıların dayandıkları muhtelif tarihli temlik işlemlerinin hasım tarafı ise yüklenici davalı .... İnşaat Ticaret Ltd.Şti.’dir. Yukarıda söz edildiği üzere davacılar, nama ifa suretiyle tamamlanması istenen sözleşmenin tarafı olmadıklarından alacaklı sıfatının varlığını öne sürerek nama ifaya izin verilmesini isteyemez. Çünkü nama ifaya izin, ancak taraflar arasındaki ifa ile bitmeyen sözleşmeye dayanılarak talep edilebilir ve esasen ifaya izin talebi hükme bağlanırken mutlaka bu sözleşme hükümlerinin gözetilmesi gerekir....

                  Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı nama ifaya izin istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 15 Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 15 Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu