Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

düşen bloktaki eksiklikleri kendilerinin tamamladığı, davalı kooperatifin 2007 yılına kadar bu hususta çektiği bir ihtar bulunmadığı, inşaat ruhsatını almadığı, bu itibarla davalı kooperatifin 7800 ada 27 no'lu parsel üzerindeki eski yapılar nedeniyle bu parsel üzerindeki işe başlayamadığı yönündeki savunmasının yerinde olmadığı, yapılan işin seviyesi itibariyle sözleşmenin geriye etkili feshi koşullarının oluştuğu, 7814 ada 30 parseldeki A ve B blokların ruhsatlı olup olmadığı saptanamamış ise de, kooperatifin imalat bedeli için açacağı davada bu hususun ayrıca inceleneceği, asıl davada davacı tarafın tazminat talebini atiye bıraktığı ve sözleşmenin feshi talebi hakkında karar verilip kesinleşmeden el atmanın önlenmesi istenemeyeceğinden bu yöndeki davanın da zamansız açıldığı gerekçesiyle, davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan sözleşmenin geriye etkili feshi davasının kabulü ile 26.06.1997 ve 19.08.1997 tarihli sözleşmelerin geriye etkili olarak feshine, asıl davada davalı kooperatif...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, menfi zararın tazmini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenci arasında arsa apyı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, yüklenicinin süresi içersinde inşaata başlamadığını ve bu durumdan zarara uğradığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, tapudaki şerhin kaldırılmasıne ve şimdilik 10.000 TL menfi zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamsında menfi zarar talebinden feragat etmiştir. Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir....

      Mahkemece, sözleşmenin feshi istemi yönünden taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 1. maddesinde inşaatın tamamı için bitim tarihinin kararlaştırılmış olduğu gözetilerek tüm inşaat seviyesinin belirlenmesi gerekirken, sadece arsa maliklerine ait villaların seviyesinin değerlendirilmesi doğru olmamış ise de dosya kapsamından yükleniciye ait villalara hiç başlanılmadığı anlaşılmış olup aksi yönde bir savunma ve temyiz nedeni de ileri sürülmediğinden bu yanlışlık sonuca etkili görülmemiş ve bozma nedeni yapılmamıştır. Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı temsilcilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        Davacıların müşterek paydaş olmaları durumunda Türk Medeni Kanunu'nun 692. maddesi uyarınca paydaşların; el birliği mülkiyeti halinde de aynı Kanun'un 702. maddesi gereğince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmasında ortakların iradeleri birleşmiş olduğu gibi, olağanüstü tasarruflardan sayılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasında da “oy birliği” sağlanmış olmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 75 ve 76. maddeleri hükümleri ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime ait bir görevdir. Davada yüklenici ...'in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklendiği ediminin ifasında “borçlu temerrüdüne” düşmüş bulunması sebebiyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshinin istendiği açıklıkla anlaşılmaktadır....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yükleniciler arasında imzalanan 08.10.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatın 30.04.2012 tarihine kadar iskân ruhsatı alınmış haliyle teslim edilmesi gerekirken, teslim süresi geçmesine rağmen inşaatın yarıda bırakılarak müvekkiline isabet eden dairelerin teslim edilmediğini ileri sürerek, anılan sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile davalıların taşınmaza müdahalelerinin önlenmesine, inşaata yapılan imalatın tazminat olarak müvekkili davacıya bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı K.. Ş.. vekili, sözleşme uyarınca kararlaştırılan inşaat süresinin makul bir süre olmadığını, kış şartları ve yapı denetim şirketinden kaynaklı gecikmelerde müvekkilinin kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı Y.. Ş.., davaya cevap vermemiştir....

            Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, bünyesinde gayrimenkul satış vaadi ve eser sözleşmesini barındıran bir sözleşmedir. Bu sözleşmede arsa sahibi, sözleşmeye uygun koşullarda arsasını yükleniciye teslim etmek; yüklenici kendisine karşı edimini yerine getirdiğinde ise yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu ona devretmek ile yükümlüdür. Sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin edim borcu ise sözleşmede kararlaştırılan koşullarda binayı yapıp arsa sahibine teslim etmektir. Aynı zamanda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ani edimli bir sözleşmedir. Ani edimli sözleşmenin kural olarak geriye etkili feshi ve tasfiyesi mümkündür. Geriye etkili fesihte sözleşmenin tarafları verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilirler....

              - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında 22.07.2013 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ancak inşaata başlanılmadığını, sözleşme konusu taşınmazın 4/5 hissesinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratılarak davalı şirkete tapuda satış işlemi yapıldığını bu satış işleminden dolayı müvekkiline herhangi bir ödemenin yapılmadığını ileri sürerek sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile davalı şirket adına hile sonucu geçen hissenin iptaline ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya 75.000 TL. ödeyerek dava konusu taşınmazın 4/5 hissesini satın aldığını belediyeden imar çalışma ruhsatı verilemediğinden müvekkilinin inşaat ruhsatı alamadığını ve inşaata başlayamadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                Arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi geriye etkili olarak feshedildiği için yüklenicinin taşınmazın mülkiyetini devir vaadine ilişkin "aynen ifa” yükümlülüğünün yerini "tazminat borcu" almıştır. Bu nedenle davacı satış vaadi sözleşmesini yaptığı satış vaadi borçlusu olan yükleniciye müracaat etmelidir....

                  -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalının 30.11.2009 tarihinde bitirmeyi taahhüt ettiği binayı teslim etmediğini, sözleşmenin 5. maddesinde dairelerin belirtilen tarihte teslim edilmemesi halinde günlük 50,00 TL cezai şart öngörüldüğünü, 21. maddesinde taraflardan birinin sözleşmeyi tek taraflı feshetmiş olması ve şartları yerine getirmekten imtina etmesi halinde 50.000,00 TL tazminatın ödenmesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, sözleşmenin teknik şartname başlıklı kısmında öngörülen şartlara uygun olarak iş yapılıp yapılmadığının, usulsüz ve hatalı işlerin ve tazminatın, davalının inşaat ve işçilerin SGK ile olan sigorta yükümlülükleri nedeniyle SGK'ya herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığının, davalı tarafın Bayburt Belediyesi'ne borcunun bulunup bulunmadığının, inşaattaki malzemelerin davacıya ait olduğunun, sözleşmenin davalının kusuru ile feshedildiğinin tespiti ve ayrıca şartnameye...

                    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların taraflar arasındaki Gayri Menkul Satış Vadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin feshi için dava açtıkları, mahkemece sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar verildiğinden taraflar arasında yapılan sözleşmeye dayanarak, davacı tarafın mahrum kalınan kira bedeli talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, ......

                      UYAP Entegrasyonu