Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnşaat Şirketinden satın aldığını, davalının aynı yapının 6 nolu bağımsız bölümünün maliki olduğunu, müvekkiline ait bağımsız bölümün 5 oda, 1 salon, davalının kullandığı bağımsız bölümün ise 3 oda, 1 salondan oluştuğunu, bağımsız bölümü satmak istediklerinde müvekkiline ait bağımsız bölümün 57/5140 arsa paylı ve davalıya ait bağımsız bölüm ise 95/5140 arsa paylı olduğunu öğrendiklerini beyan ederek; müvekkiline ait arsa payının durumuna uygun olarak 95/5140, davalıya ait bağımsız bölümün arsa payının 57/5140 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece, sözleşmenin tüm müşterek maliklerle imzalanmadığı, tahammül sınırının aşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile tapudaki şerhin kaldırılmasına dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 31.03.2014 tarih ve 2013/9437 E., 2014/2414 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine ise, “davalı yüklenici ile arsa sahiplerinden davacı arasında 26.10.2009 tarihinde, diğer bazı arsa sahipleri ile de çeşitli tarihlerde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ise de, arsa sahiplerinden ... ile arsa payı karşılığı inşaat sözlemesi geçen süreye rağmen yapılamamıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin üzerinden 4 yıldan fazla süre geçmesine rağmen, tüm arsa sahipleriyle sözleşme yapılmaması nedeniyle TMK'nın 692. maddesi uyarınca baştan itibaren geçerli olmayan sözleşme, sonradan da makul süre içinde geçerli hale getirilememiştir....

      Süresi içinde bir kısım davalılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalılar ve mirasbırakanları ile dava dışı yükleniciler arasında 06.12.1989 tarihinde düzenlenen arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca, davalı arsa malikleri ve yükleniciler ile yapılan harici satım sözleşmesi ve davalı arsa maliki ... ile yapılan satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalıların temyiz üzerine Dairemizin 04.04.2008 tarih 2008/3598 - 4627 sayılı kararı ile bozulmuştur. Davacılar ve bir kısım davalılar karar düzeltme isteğinde bulunmuşlardır. Yapılan incelemede, davalılardan ... ve ...'ya yerel mahkeme kararı ile Dairemiz ilamının anneleri ...'un (...) velayeti altında oldukları belirtilerek anneleri adına tebliğ edilmiştir. Davalı ...'nın dava tarihinde ve diğer davalı ...'...

        Hukuk Dairesinin 2015/8973 E. - 2016/5342 K. sayılı kararıyla; “Somut olayda dava konusu taşınmazda 27.01.1989 olan kat irtifakına geçiş tarihinde bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı ve kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu bilirkişi kurulunca açıkca saptanmadığı gibi kat irtifakının kurulduğu tarihten bu yana geçen uzun süre içerisinde arsa paylarına herhangi bir itiraz da ileri sürülmemiştir. Açıklanan nedenlerle herhangi bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak arsa payı düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden” bozulmasına karar verilmiş, kararın düzeltilmesi isteminin ise reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, kat irtifakı kurulmuş taşınmazda arsa paylarının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 18.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava kat mülkiyeti kurulu taşınmazda arsa payının düzeltilmesi isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 18.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.7.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              - K A R A R - Dava dilekçesinde, dava konusu ana taşımazda kat mülkiyeti kurulurken arsa paylarının kat mülkiyeti kurulduğu gündeki değerleri ile orantılı dağıtılmadığını, davacılara ait bağımsız bölümün arsa payında ve diğer bağımsız bölümlere ait arsa paylarında adaletsizliğe bazılarında hak kaybına, bazılarında da haksız olarak fazla hak sahibi olmaya sebep olunduğunu belirterek ana taşınmazdaki tüm bağımsız bölümlerin kat mülkiyetinin kurulması zamanındaki değerlerine göre gerçek arsa paylarının saptanmasını ve tapu kaydındaki arsa paylarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi 2017/2881esas, 2018/957 karar sayılı ilamı ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Dosyada ki bilgi ve belgelerin incelenmesinde dava tarihi itibariyle kat irtifakı kurulu ana taşınmazda arsa paylarının iptali istemi ile dava açılmış olduğu ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildikten sonra istinaf incelemesi aşamasında dava konusu ana taşınmazın yıkıldığı bunun üzerine ilgili bölge adliye mahkemesinin yerel mahkeme hükmünü kaldırarak davanın konusuz kaldığından bahisle hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar ilgili Bölge Adliye Mahkemesince davanın konusuz kaldığından bahisle hakkında yer olmadığına hükmedilmiş ise de dava konusu ana taşınmaz yıkılmış ancak taraf iradeleri ile yeniden arsa payları belirlenmek sureti ile kat irtifakı ya da kat mülkiyeti tesis edilmemiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki arsa paylarının yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 23/02/2021 gün ve 2020/7740 E.- 2021/2007 K. sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiş, davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelenip gereği düşünüldü -K A R A R- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre; kararın düzeltilmesi isteği HUMK'un 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, HUMK'un 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 660,00-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 23/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı T7 vekili istinaf itirazlarında arsa payına sonradan haksız itiraz olunduğunu, dava açmada davacı taraf olan davacıların hukuki yararının olmadığını iddia ettiğini, arsa paylarının bağımsız bölümlerin payları ile değerlerine oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat malikinin veya kat irtifakı sahibinin, arsa paylarının yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvurabileceğini, bu şekli ile milyonluk dükkan sahibi olan davacıların dairelerin arsa payından daha düşük olan arsa paylarının yeniden belirlenmesi için iş bu davayı açmakta hukuki yararları bulunduğunu ve haksız bir dava söz konusu olmadığını, davalı T7 ‘nın bahse konu arsa üzerindeki hakkaniyete aykırı şekilde arsa payı hissesi yüksek olan daireleri satın alarak büyük pay çoğunluğuna sahip olup sonrasında ise kentsel dönüşüm ile binanın yıkımı ve yerine yapılacak olan binada yüksek arsa payı ile menfaat sağlama çabasında olup bu şekli ile olası bir yıkım sonrasında...

                    UYAP Entegrasyonu