ü taşınmaza yönetici olarak atadıklarına ilişkin karar aldıklarını, kat malikleri kurulunun karar verebilmesi için malik sayısı ve arsa payı bakımından yarıdan fazla çoğunluk gerektiğini, 23/12/2013 tarihli kararın hem kat maliki sayısı yönünden hem de en az 1850 arsa payı olmadığından dolayı yeter sayıya sahip olmamasına rağmen ...'ün yönetici seçildiğini, böyle bir kararın hukuken yok hükmünde olduğunu, yok hükmünde olan kararla yönetici olan ...'ün yönetici sıfatıyla 30/04/2014 tarihinde kat maliklerini toplantıya çağırdığını ve toplantıda ...'nın yönetici olarak seçildiği belirterek ... apartmanı kat maliklerince alınmış bulunan 23/12/2013 tarihli karar ile 30/04/2014 tarihli kararın hukuken yok hükmünde olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahibi ve dava dışı arsa sahibi ....arasında 29.01.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirerek binayı yaptığını ve teslim ettiğini, arsa maliklerince tapu devrinin yapılmaması nedeniyle müvekkilinin maddi olarak zarara uğradığını ileri sürerek, sözleşme gereği davacıya verilmesi gereken davalı hissesinin iptali ile davacı adına devir ve tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL tazminat ile sözleşme gereği 5.000,00 TL cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının, teslimde geciktiğini ve gecikme nedeniyle tazminatı ödemediğini, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Kural olarak, arsa malikleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı ortak taraf olmadığından ve arsa maliklerince davacı ortağa karşı bağımsız bir taahhüt altına girilmediğinden, davacının arsa sahiplerine karşı doğrudan dava açması mümkün değildir. Yine yüklenici konumunda olan kooperatifin, arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Öte yandan, yukarıda belirtildiği üzere, ilke olarak kooperatif ortağının arsa sahiplerine doğrudan dava açma hakları bulunmasa da tüm dairelerin arsa sahipleri adına tescilinin ardından, kooperatifin edimlerini yerine getiren ortakları için arsa sahiplerinden tapu devrini istemesi şeklinde bir uygulama benimsenmiş ise ve arsa sahibi ile kooperatif arasındaki sözleşme ve uygulamalara göre davacı tarafından tapusu istenilen dairenin kooperatife bırakılacak dairelerden olduğu belirlenir ise arsa sahiplerine husumet yöneltilebileceği kabul edilmelidir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yüklenici tarafından tapu iptâli ve tescil istemiyle açılmış ve davanın kabulüne dair verilen karar davalı arsa maliklerince temyiz edilmiştir. Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/800 Esas sayılı dosyasında, arsa sahiplerince inşaattaki eksik ve kusurlu imalâtların bedelinin tahsili istemiyle 53.739,00 TL alacağın ödetilmesi istendiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır....
İncelenen fen bilirkişisi krokili raporuna göre taşınmaz üzerinde binaların yapıldığı, yolların oluştuğu ve fiili taksim yapılarak maliklerince kullanıldığı anlaşılmaktadır....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, genel kurulda, alınan kararlar uyarınca ödeme yapan ortaklara tapu devri yapılacağı yönünde karar alındığını, bu kararın müvekkili gibi şartlı ortakların kazanılmış haklarını ihlal ettiğinden iptaline karar verildiğini, kat irtifaklarının davalı arsa malikleri adına kurulduğunu ve tapu devrinin yönetimin keyfine bırakıldığını ileri sürerek, ... 847 ada 8 parsel de kayıtlı A Blok 2 nolu bağımsız bölümün davalı arsa malikleri adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, tapu maliki olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, ......
Kural olarak, arsa malikleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı ortak taraf olmadığından ve arsa maliklerince davacı ortağa karşı bağımsız bir taahhüt altına girilmediğinden, davacının arsa sahiplerine karşı doğrudan dava açması mümkün değildir. Yine yüklenici konumunda olan kooperatifin, arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Öte yandan, yukarıda belirtildiği üzere, ilke olarak kooperatif ortağının arsa sahiplerine doğrudan dava açma hakları bulunmasa da tüm dairelerin arsa sahipleri adına tescilinin ardından, kooperatifin edimlerini yerine getiren ortakları için arsa sahiplerinden tapu devrini istemesi şeklinde bir uygulama benimsenmiş ise ve arsa sahibi ile kooperatif arasındaki sözleşme ve uygulamalara göre davacı tarafından tapusu istenilen dairenin kooperatife bırakılacak dairelerden olduğu belirlenir ise arsa sahiplerine husumet yöneltilebileceği kabul edilmelidir....
Kural olarak, arsa malikleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı ortak taraf olmadığından ve arsa maliklerince davacı ortağa karşı bağımsız bir taahhüt altına girilmediğinden, davacının arsa sahiplerine karşı doğrudan dava açması mümkün değildir. Yine yüklenici konumunda olan kooperatifin, arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Ortakların da kendilerine tahsis edilen konutun mülkiyetini isteyebilmeleri, genel kurullarda kararlaştırılan ve geçerliliğini koruyan parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları halinde mümkündür....
emsal içtihatları gereğince bağımsız bölümündeki zararın önlenmesi için (çatı yapılması isteminin) terasın izolasyonu ve onarımını da kapsadığından, terasın bu talep gereğince projeye uygun olarak bilirkişi ...... tarafından düzenlenen 20/06/2012 raporda belirtilen şekilde yalıtım ve izolasyonun yapılarak onarılmasına, bunun için gerekli giderlerin ilerde gerçekleşecek masraftan düşülmek üzere avans niteliğinde davalı kat maliklerince arsa payları oranında karşılanıp apartman yönetimince kararın yerine getirilmesine, yönetime kararın kesinleşmesinden itibaren bu konuda bir (1) aylık mehil verilmesine, verilen süre içinde yerine getirilmediği taktirde hükmün davacı tarafça icraen infazına karar verilmiş, hüküm davalı ......
Kabule göre de; asıl davaya müdahale dilekçesinde, müdahil ... vekili tarafından, 15 nolu bağımsız bölümün müdahil adına tescili isteminin reddi halinde “dairenin rayiç bedelinin” tahsili talep edildiği halde, mahkemece, 15 nolu dairenin müdahil tarafından satın alınmasından sonra “eksik işlerinin ikmâli için yapılan masrafların” arsa sahibinden tahsiline karar verilmesi, hakimin re'sen nazara alınabilecek istisnalar dışında iddia ve savunma ile bağlı olup ondan fazlasına veya “başka bir şeye” hükmedemeyeceğini hüküm altına alan HUMK'nın 74. maddesine aykırı olmuştur. Yine asıl davada müdahilin tapu iptâli ve tescil istemi reddedildiği halde davalı arsa sahibi yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi de kabul şekli yönünden doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden müdahil ve birleşen davanın davacısı ile davalı arsa sahibi yararına BOZULMASINA, 750,00 TL vekâlet ücretinin davalı arsa sahibi ...'...