Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ -KARAR- Dava, adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve malların tasfiyesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı aleyhine aralarındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebiyle dava ikame edildiğini, dava devam ederken aralarında dava konusu uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak 22.03.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme şartlarının yerine getirileceği inancıyla davasından feragat ettiğini, sözleşme gereğince davalının tapuda adına kayıtlı bulunan dairenin yarı hissesini devredeceği ve taşınmazın yarı hissesi kadar alacaklı olduğunun kararlaştırıldığını, davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali talebiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacı ile davalı arasında imzalanan 22.03.2012 tarihli sözleşmede davalı ... tarafından davacı ...'a 22.04.2012 tarihine kadar 20.000,00 TL ödenmesinin kararlaştırıldığı, bu paranın ... tarafından ...'...

      Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebini de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır....

        KARAR Davacı, davalı tarafından açılan davada açtığı ve tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilen karşı dava dilekçesi ile , davalı ile Mini kid işyerinde ortaklık yaptıklarını, davalının adi ortaklığın bitirlmesini ihtar ile bildirdiğini ileri sürerek, adi ortaklığın tasfiyesi ile verdiği avans tutarı 9.585 TL.nin davalıdan ödetilmesini istemiştir. Davalı karşı davanın süresinde açılmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilmeştir. Mahkemece, karşı davanın süresinde açılmamış olması nedeni ile HUMK'nun 187. Maddesi yollaması ile 409. Maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/374 Esas KARAR NO : 2023/459 DAVA : Şirketin Feshi ve Tasfiyesi İstemli DAVA TARİHİ : 05/05/2022 KARAR TARİHİ : 06/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Feshi ve Tasfiyesi İstemli dava dosyası üzerinde yapılan sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, ortağı bulunduğu davalı şirketin 25/07/2014 tarihinde tek ortaklı olarak ... tarafından kurulduğunu, 18/10/2016 tarihinde hisselerin % 50'sinin müvekkili şirkete; %25'inin ise ...'...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/374 Esas KARAR NO : 2023/459 DAVA : Şirketin Feshi ve Tasfiyesi İstemli DAVA TARİHİ : 05/05/2022 KARAR TARİHİ : 06/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Feshi ve Tasfiyesi İstemli dava dosyası üzerinde yapılan sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, ortağı bulunduğu davalı şirketin 25/07/2014 tarihinde tek ortaklı olarak ... tarafından kurulduğunu, 18/10/2016 tarihinde hisselerin % 50'sinin müvekkili şirkete; %25'inin ise ...'...

              KARAR Davacı, davalı ile yapılan 17.8.1988 tarihli sözleşme ile meydan gazetesinin ve matbaasının mülkiyet ve imtiyaz haklarının ½ hissesini devir aldığını, davalının 2001 yılı sonlarına doğru huzursuzluk çıkardığını bu nedenle ortaklığın devamının imkansız hale geldiğini ileri sürerek, adi ortaklığın tasfiyesi ile belirlenecek ortaklık payından 1/2‘nin ticari mevduat faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu sözleşmenin marka satışı niteliğinde olduğunu, davacı ile adi ortaklığın hiçbir zaman kurulmadığını savunarak, davanın reddini savunmuştur....

                Davalının dış ilişkide aktif olarak faaliyet gösterdiği, davacının ise gizli ortak olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ortaklar tarafından binanın yapımına başlandığı, inşaatın belli bir aşamaya getirilmesinden sonra ise taraflar arasında masraflar yönünden uyuşmazlık çıktığı, davacının ... bu dava ile de ortaklığın fesih ve tasfiyesini talep ettiği de anlaşılmaktadır. Ortaklığın kurulduğu ve hayata geçirildiği kabul edildiğine ve davacı tarafından da ... bu dava ile ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edildiğine göre mahkemece 2007/11804-15355 ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması zorunludur....

                  den alt yüklenici olarak (Davacı TCT İnşaat ) işi alıp şantiye kurup işin başlanmasına ve büyük kısmının tamamlandığını ancak ekonomik sıkıntılar nedeni ile kalan kısmın başka bir firma ile oluşturulacak adi ortaklık ile yürütülmesine karar verildiğini, bunun için davalı Bozkuşlar İnşaat şirketi ile 17/08/2012 tarihinde adi ortaklık kurulduğunu ve 23/08/2012 tarihinde faaliyetine başladığını, bu adi ortaklığın üst yüklenici firmanın muvafakati ile kurulduğunu ve kısa süre sonra üst yüklenici ile davalı Bozkuşlar İnşaat şirketi arasında sözleşme imzalandığını, ancak davacı TCT İnşaatın devam eden Demirbaş, Makine, Şantiye izni, SGK, Fatura ve Ödemelerin belgeleri bulunduğundan ve tanıkların huzurunda bu işlemler yapıldığından sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesine gerek duyulmadığını, adi ortaklığın tünel inşaatını tamamlamasına rağmen davalının %50 kar paylarını vermediğini, söz konusu iddiaların ve Adi Ortaklığın kurulup kurulmadığına ilişkin, davalıya yemin teklifinde bulunmuştur...

                    Hukuk Dairesi'nin 25.09.2018 tarih ve 2016/15004 Esas 2018/5684 Karar sayılı içtihatı). Öte yandan, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere davacı yanca işbu davada öncelikle davalı şirketin ortağı olduğunun tespiti ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesi talep edilmiş olmakla ve yapılan yargılama sonucu davacıların davalı şirketin ortağı olduklarını ispat edememelerinden ötürü bu istemin reddine karar verildiğinden davalı şirketin fesih ve tasfiyesi taleplerinin de reddi kararı usul ve yasaya uygundur. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu