Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ İLK DERECE MAHKEMESİ : Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 5.650,65 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya...

    Mahkemece, adi ortaklığın önceki davanın kesinleşme tarihi itibariyle feshinin gerçekleşeceğinin benimsenmesiyle, bu dava ek dava olarak yorumlanmış ve davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya karşı 06/01/1998 tarihinde Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/154 esasında ( eski no: 1998/9) görülen dava ile adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi iradesini ortaya koymuştur. Nitekim mahkemece de bu tarih esas alınmak suretiyle ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmiş olup verilen karar da Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Davacı 06/01/1998 tarihi itibariyle davalı tarafla aralarındaki sözleşmenin feshini istediğine göre ve böylece sözleşmeden döndüğüne göre artık aynı sözleşme hükümlerine dayanarak bu tarihten sonraki kar payı alacağı yönünden talepte bulunamaz....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın tasfiyesi Uyuşmazlık adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelendirmesi ve tarafların kabulü de bu yöndedir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Hal böyle olunca dosya kapsamından idareci ortağın davalı olduğu da gözetilmek suretiyle idareci ortaktan hesap istenmeli, verilen hesap doğrultusunda tarafların uyuştukları ve uyuşmadıkları noktalar saptanmalı uyuşulmayan konularda taraflardan delil ve karşı delilleri sorulup toplandıktan sonra tasfiyenin bizzat hakim tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. Hal böyle olunca davacı iddiası ve davalının savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmesi gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

          Hal böyle olunca, mahkemece; adi ortaklığın tasfiyesi için öncelikle, ortaklığın kurulduğu tarihten itibaren ortaklığın tüm muhasebesi ile ilgili defterler ve bu defterlerin dayanağı olan belge ve faturaların ibrazının sağlanması, yönetici ortak olduğu anlaşılan davalıdan yapılan tüm iş ve harcamalar ile gerekli görülecek olan diğer hususlarda hesap listesinin istenilmesi, hesap listesinin verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap vermekten kaçınmış sayılacağının kabul edilmesi, hesap listesi verilmesi halinde, defter kayıtları ve diğer belgelerle uyumlu olup olmadığının belirlenmesi, aksi durumda emsal işletmenin kazanç durumunun da araştırılması, ayrıca ortaklığın üçüncü kişilere ve kurumlara olan borcu ayrıntılı şekilde araştırılıp, özellikle resmi kurumlara olan borcunun ilgili kurumlardan sorulması, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, Dairemizin 23.12.2014 tarihli ve 2014/5479 E. - 2014/17082 K. sayılı ilamında açıklanan ve maddeler halinde belirtilen...

            Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Adi ortaklığın tasfiyesi Uyuşmazlık, adi ortaklığın satış suretiyle tasfiyesi istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Şti'nin feshine karar verilmesini, eğer bu mümkün değilse müvekkilinin payı ödenmek sureti ile ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalının usulüne uygun tebliğe rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. e-imza e-imza e-imza e-imza Dava, 6762 sayılı TTK'nın 549/4. maddesine dayalı olarak davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi, bu mümkün değilse davacının payı ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkarılması istemine ilişkindir. Davacı ... ile davalı ...'ın Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 11.07.2006 tarihli ... sicil numarasında kayıtlı 50.000,00TL sermayeli dava dışı ... İnş. Tur. Tic. Ltd. Şti.'ni kurdukları hususu tartışmasızdır. Limited şirketin feshi ve tasfiyesi, bu mümkün değilse davacının payı ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkarılması davasının feshi istenilen şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekmektedir....

                Dava, taraflar arasında adi ortaklık olup olmadığı, varsa ne şekilde oluştuğu, tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri, adi ortaklığın fesih ve tasfiye şartları davalıların pasif husumetleri olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalılardan ... ile sözlü olarak kurulan bir adi ortaklık olduğunu iddia ederek bu adi ortaklığın tasfiyesi için davalının tek ortağı olduğu diğer davalı şirketin mal varlığının tespiti ve adi ortaklık hükümlerine göre tasfiyesinin yapılmasını talep etmektedir. Dosya kapsamına göre; davacı ....----davalı ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında her iki tarafın tacir olmadığı ve bu nedenle nispi ticari dava sayılamayacağı gibi adi ortaklığın tasfiyesi Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılacağından mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                  Buna göre hâkim, tarafların sunduğu vakıaları, talep ve cevap sonuçlarını incelemeli fakat dava ya da şikâyetin vasıflandırılmasında onların beyanlarına bakmayıp, açık bir nitelendirme yoksa bu belirlemeyi kendisi yapmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, iddianın ileri sürülüş biçimi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemiyle açıldığı, taraflar arasında kurulan ortaklık ilişkisinin devamının artık mümkün olmadığı dikkate alınıp, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile birlikte tasfiyesine karar verilmesi, tasfiye payı alacağı olarak belirlenen ve hüküm altına alınan 14.205,65 TL üzerinden davacılar lehine 4.080 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacılar lehine 25.849,04 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir....

                    CEVAP 1.Davalılar ..., ..., ...; başka bir mahkemede adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talep edilmişken, huzurda görülmekte olan tapu iptal tescil davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından da iddia olunan ortaklığın var olup olmadığına ve mal varlığına ilişkin karar verileceğini, her iki davada uyuşmazlık konusunun, tarafların ve taleplerin aynı olduğunu savunarak, davanın öncelikle usulden reddini istemişlerdir. 2. Davalı ...; davacı amcasının şirkete bir ortaklığının bulunmadığını, amcasının işletmede sigortalı olarak çalıştığını, aynı zamanda İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/284 E. sayılı dosyasında adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesinin davacı tarafından talep edildiğini, aynı ortaklığa ait olduğu iddia edilen taşınmazların bu dosyada talep edilmesine derdestlik itirazlarının bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. III....

                      UYAP Entegrasyonu