Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile vergi ve sigorta borçlarından sorumlu olacağını belirterek, adi ortaklığın feshine ve tasfiye memuru tayin edilerek adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    ın İcra Hukuk Mahkemesince itirazının haklı bulunduğu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi hususunda icra hakimliğinden yetki alındığını ileri sürerek, adi şirketin tasfiye edilerek, tasfiye neticesinde borçlu şirket payından takip konusu alacağın karşılanmasını istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... tarafından temyiz edilmitir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; takip borçlusu ...'nun, adi ortaklık nezdindeki istihkakları üzerine konulan haczin, ortak girişim adına yapılan itiraz üzerine ... 2.İcra Hakimliğinin 31.3.2008 gün ve 2008/65-76 sayılı kararıyla, özetle haczedilen istihkak alacağının takip borçlusuna değil, her iki davalının ortak girişimine ait bulunduğu ve davalı ...'...

      Mahkemece, bozmaya uyularak ortaklık sözleşmesinin feshine, taraflar arasındaki ortaklığın tasfiyesine, tasfiye memuru atanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve bozmanın şumulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının iddiası adi ortaklığın feshine ilişkin ihbar ve tüm dosya kapsamından mahkemece adi ortaklığın feshine karar verilmekle adi ortaklığın son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

        A.Ş ve davalı ... Ltd şirketinin istinaf taleplerinin değerlendirilmesinde; davaya konu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi hükümlerinin mahkemece uygulanmaya başlandığı,tasfiye heyetinin atandığı,tasfiye işlemlerinin yapılageldiği ve bu nedenle değerleme raporları alındığı,ortaklığın tasfiye işlemlerinin halen devam ettiği,tasfiyeye ilişkin usuli işlemlerin uygulanmasında bir aykırılık bulunmadığı,adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin devam etmesinin ,buna yönelik ihale yapılmasının ve taşınmazlardaki bağımsız bölümlerin satılmasının adi ortaklığın menfaatine olduğu,lisanslı firmalarca düzenlenen taşınmaz bölümlerinin değerleme raporlarında baz alınan değerleme kriterlerinde usulsüzlük tespit edilemediği, bu noktada davanın sonucunu etkiler şekilde esasa ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşıldığından,davacı ... A.Ş ile davalı ......

          , adi ortaklığın borcu ve alacağının bulunmadığı da tespit edilerek ;ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm mal varlığının (aktif ve pasifiyle birlikte) belirlendiği, ortaklara paylaştırılmak üzere son bilanço düzenlendiği , İlk derece mahkemesince adi ortaklığın feshi, tasfiyeye ilişkin hükümler somut olayın özelliğine göre usulünce uygulanarak tasfiye işleminin yapıldığı anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen adi ortaklığın idaresine ilişkin görev ve yetkinin kaldırılması ile fesih ve tasfiyesi davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davaların adi ortaklığın feshi yönünden kabulüne, birleşen 1999/759 Esas sayılı davadaki alacak isteminin kabulüne dair verilen hüküm, davacı-davalı ... ve davalı-davacı ... vekilleri tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 30/04/2019 tarihinde davacı-davalı ... vekili Av. ...geldi. Başka gelen olmadı....

            Bu durumda ceza mahkemesi dosya içeriği, baz alındığında tarafların arasındaki ceza davası sebebiyle aralarında husumet geliştiği,bu durumun ortaklığın tasfiyesini talep etme yönünden haklı sebep teşkil edip etmediğinin mahkemece değerlendirilmediği belirlenmiştir. Adi ortaklıktaki fesih ve tasfiyeye dair yasa ve uygulamada belirtilen işlemlerin sırasıyla yapılması,ortaklık tüm giderleri yanında tüm gelirleri ,vergi,masraf vs kayıtların temini sağlanarak adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine yönelik ve varsa ödenebilecek kar payı tespitinin belirlenmesi için ek rapor alınması gerekirken,mahkemenin adi ortaklığın tasfiyesi için haklı sebebin gerçekleşmediği gerekçesi davanın reddine dair kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tefrik ve yetkisizlik kararı hatalı olduğunu zira dava talepleri arasında her ne kadar taşınmazların 1/2 hissesi talep edilmiş ve bu bir kısım taşınmazlarda Akyazı ilçesinde bulunmuş olsa da aslında davanın asıl konusu adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi olup adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi asıl mesele olduğundan bu tip dosyalarda talep edilen kâr payı yani taşınmaz talepleri ana talep gibi değerlendirilip ayrı ayrı dosyalara bölünemeyeceğini, huzurdaki dosyalar aynen ortaklığın giderilmesi gibi ele alınması gerektiği zira ortaklığın giderilmesi dosyalarında da Türkiye'nin her ilinde taşınmazda olsa bir ilinde bu davanın açılması yeterli olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, Sakarya 4....

            ın aynı zamanda diğer davalı şirketin tek ortağı ve yetkili temsilcisi olduğunu, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin feshi ve tasfiyesi ve müvekkili davacının alacaklarının tahsili için huzurdaki davanın açıldığını, taraflar arasındaki adi ortaklığın konusu ... isimli ticari işletmeler kurulması, mevcut işletmeye ortak olunması ve geliştirilmesi, bu ticari işletmelerin işletilerek kazanılacak kârın paylaşımı hakkında olduğunu, tarafların söz konusu ticari işletmenin işletilmesi ve elde edilecek kazancın paylaşılması amacı ile bir araya geldiklerini, davalı ...'ın 20.07.2019 tarihinde ......

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı/birleşen davada davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı/birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve temyiz edenin sıfatına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA...

                UYAP Entegrasyonu