Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiştir. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Bir davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....
Ltd. şirketine 18/09/2008 tarihli sahte fatura düzenleyerek satmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edildiği olayda; aracın 28/10/2008 tarihinde Küçükçekmece Trafik Tescil Şube Müdürlüğünde Mersa şirketi adına kayıt ve tescil edildiği ve tescil belgesi tanzim edildiği, İlçe Emniyet Müdürlüğünün 21.03.2016 tarihli yazısına göre işlerin yoğunluğundan bilgisayar kayıtları yapılmadan mevcut belgelere istinaden motorlu araçlar tescil ve trafik belgelerinin düzenlendiği, araç tescilinin bilgisayar kayıtları yapılırken aynı aracın başka plakada tescilli olduğunun görülmesi üzerine araç tescil kaydının yapılmadığının belirtilmiş olması karşısında; belgelerin gerçekliğinin İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan mutat araştırma sonucu tespit edildiği, araştırma sonunda belgenin sahteliğinin ortaya çıkması nedeniyle hukuki sonuç doğurmayacağından özel belgede sahtecilik suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine...
Tescil, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapamaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez. Mahkemece, davaya konu aracın mülkiyetinin, davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, trafik tescil kaydının iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. b) Mahkemece yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Davalı ...'un, davacı ve diğer davalı ... arasındaki araç satımıyla ilgisinin olduğuna dair bir iddia ya da delil dosyada bulunmamaktadır....
Ltd Şti adına tescil edildiği ve halen aynı şirket adına tescilinin devam ettiği belirlenmiştir. Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça dava dışı Tasfiye Halinde ... Ltd Şti., nin tasfiye sonucu terkinine karar verildiği ancak dava dışı şirket adına kayıtlı araç bulunduğundan bahisle şirketin ihyasına karar verilmesine yönelik dava açıldığı, dava dışı Tasfiye halinde ... Ltd Şti'nin 19/01/2009 tarihinde tescil edildiği, 09/10/2012 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği tasfiye memuru olarak davacı ...'nin seçildiği, 19/12/2013 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle ünvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesine karar verildiği ve 24/12/2013 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak ünvan ve işletme kaydının sicilden silindiği, , davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 2. Aile Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı ...vsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, davacı ...’un nüfus kaydında babasının “...” olarak tespit edilmesi ve nufüs kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle ...vsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, davacı tarafın babasından farklı bir tarihte Türkiye’ye göç ettiğini ve tarafların farklı tarihlerde Türk vatandaşlığını kazandıklarını bu nedenle farklı hanelere tescil edildikleri anlaşılmış olmakla, davanın niteliği itibariyle soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle ...vsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Bu nedenle, gerçeğe aykırı beyanla oluşan ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın nüfus kaydının iptaline ilişkin istem ile adı geçenlerin annelerinin ......
olarak tescil edildiğini bildirerek, adı geçenin nüfus kaydındaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babası olan ... ve ... olarak düzeltilmesini istediğinden, davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olarak açılan davada Gaziantep 7.Asliye Hukuk ve Gaziantep 2.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 03.02.2042 tarihli davaname ile , küçük ... ve ...'in gerçek annesinin ... olmasına rağmen, küçüğün babası olan ... ile... arasında resmi nikah bulunmaması nedeniyle ... ile bu şahsın resmi nikahlı eşi ... Üzerine tescil edildiği belirtilerek, nüfus kaydının düzeltilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olarak açılan davada Mersin 3. Aile ile Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 18.04.2012 tarihli davaname ile, küçük ... 'nın gerçek annesinin ... olmasına rağmen, küçüğün babası olan ... ile ... arasında resmi nikah bulunmaması nedeniyle ... ile bu şahsın resmi nikahlı eşi ... Üzerine tescil edildiği belirtilerek, nüfus kaydının düzeltilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olarak açılan davada Erzurum 3.Asliye Hukuk ve Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 11.04.2013 tarihli davaname ile, küçük Tarkan ve ...'nin gerçek annesinin ... olmasına rağmen, küçüğün babası olan Mehmet Efe ile Ayşe arasında resmi nikah bulunmaması nedeniyle Mehmet ile bu şahsın resmi nikahlı eşi ... Üzerine tescil edildiği belirtilerek, nüfus kaydının düzeltilmesi talep edilmiştir....