Mahkemece, "...Dava, araç bedelinin ödenmediği gerekçesi ile mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan araç satış sözleşmesinin iptali ile dava konusu aracın trafik tescil kaydının iptali ve davacı adına tescili istemli tespit talebine ilişkindir. Davacı vekili tarafından, taraflar arasında imzalanan düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi uyarınca davacıya ait aracın davalı adına trafik tescil kaydının yapıldığı, sözleşme gereğince kararlaştırılan satış bedelinin vadesinde ödenmediği, davalıya Ünye 2. Noterliği'nin 24/08/2020 tarih ve 12463 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek sözleşmeden dönüldüğü iddiası ile sözleşmenin iptali, aracın davalıdan alınıp müvekkiline verilmesi ve trafik tescilinin müvekkili adına yapılması talep edilmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. TBK'nın 259 ve 260. maddelerinde; alıcının temerrüdü halinde satıcının seçimlik hakları ve sözleşmeden dönme hakkı düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, davalılar ile ortak mirasbırakanları ...'ın kayden maliki olduğu 2348 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazları dava dışı 3. kişi ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanın ölümünden sonra ...'ın, taşınmazları para ile almadığını ve mirasbırakanın eşi ...'a devredeceğini bildirmesine rağmen taşınmazları davalılara devrettiğini, yapılan işlemlerin dolaylı olarak mirasçı kız çocuklarından mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ayrıca mirasbırakanın adına kayıtlı ... plakalı aracı da sağlığında davalılara muvazaalı temlik ettiğini ileri sürerek tapu ve araç kaydının iptali ile mirasbırakan adına tescilini istemişler, yargılama sırasında davacı ..., araçla ilgili isteminden vazgeçmiş, taşınmazlarla ilgili olarak ise miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2008 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar ... ve ... davayı kabul etmişlerdir. Davalılar ..., ... ve ... satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak düzenlendiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....
imzalanan 11.02.2019 tarihli Perakende Elektrik Satış Sözleşmesi yerine davalı müvekkilinin ikameti olan 07.05.2015 tarihli 'Arabacı alanı mahallesi, Hanımeli Sokak, No: 12 Daire :1 Serdivan / SAKARYA adresinde kullanılan Perakende Elektrik Satış Sözleşmesi gönderildiğini, taraflarınca yerel mahkemeden taleplerinin yinelenerek işbu sözleşmenin dava konusu sözleşme olmadığının bildirilmiş olup, yerel mahkemenin Sepaş'a yeniden yazdığı müzekkere üzerine gelen 16.03.2020 tarihli cevabi yazıda Sepaş'ın yine müvekkilinin ikametinde kullanmış olduğu 07.05.2015 tarihli Perakende Elektrik Satış Sözleşmesini gönderdiğini, Sepaş'tan gelen cevabi yazılara istinaden dava konusu olan işbu 11.02.2019 Perakende Elektrik Satış Sözleşmesinin aktif olup olmadığının tespit edilemediğini, hal böyle iken yerel mahkemenin sözleşmenin aktif olduğu tespit edilmeden 11.02.2019 tarihli Perakende Elektrik Satış Sözleşmesinin muvazaalı olarak akdedildiğinin tespitine ve sözleşmenin iptaline karar vermesinin isabetli...
Dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı üzerinde lehine rehin hakkı bulunan aracı sattırarak alacağını tahsile yöneliktir. Somut olayda, davacı banka lehine rehinli araç, sahte belge ve ruhsatla, İcra ihalesi sonucu satılmış gibi gösterilmek suretiyle 6.10.2004 tarihinde davalı ... adına tescil edilmiştir. Araç, ... tarafından 9.11.2004 tarihli noter satış sözleşmesi ile davalı ...'a, ... tarafından 21.2.2006 tarihli noter satış sözleşmesi ile dava dışı ... Müh. Ltd. Şti'ne satılmıştır. Mahkemece davalı ... adına yapılan 6.10.2004 tarihli tescil ile, ... tarafından ...'a yapılan 9.11.2004 tarihli satış sözleşmesinin ve davalı ... adına yapılmış tescilin iptaline karar verilmiş ise de dava konusu aracın son maliki 21.6.2006 tarihli noter sözleşmesi gereği dava dışı ... Müh. Ltd....
Önalım hakkını kullanan paydaşın bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret olan önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Davacı, 297 ada 17 parsel sayılı taşınmazda 28.05.2010 tarihli resmi senette satış bedelinin tapuda çok yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedelinin tespit edilerek davalı adına olan payın iptali ile adına tescilini istemiştir. Tapudaki satış işleminin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasını her türlü delil ile ispat edebilir. Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu muvazaa iddiasını ispata tek başına yeterli değildir. Ancak diğer delillerin tamamlayıcısı durumundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa nedeniyle açılan araç satış işleminin iptali isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Görünüşteki şekle bağlı devir sözleşmesi için düzenlenecek muvazaa sözleşmesinin geçerliliği şekle bağlı değilse de ispatı ancak yazılı delil ile mümkündür(YİBK 5.2.1947 gün, 1945/20 E.-1947/6 K.). 6.12.Somut olaya gelince: 15.09.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesinde satış vaadi bedeli olan 10.000,00 TL'nin nakden ve tamamen ödendiği düzenlenmiştir. Dosya içerisinde bulunan 20/09/2005 tarihli satış vaadi anlaşması başlıklı adi belgede 1921 ada, 1 Parselde ... hissesine düşen 1 adet dublex meskenin 100.000.00 TL'ye davacıya ... satılması kararlaştırılmış olup kapora olarak 20.000,00 TL'nin alındığı belirtilmiştir. 6.13.Yukarıda izah edildiği üzere tapulu taşınmazların devri şekle bağlı ise de görünüşteki şekle bağlı devir sözleşmesi için düzenlenecek muvazaa sözleşmesinin geçerliliği şekle bağlı değildir; ancak, ispatı yazılı delil ile mümkün olacaktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 17.07.2011 tarihinde davalı ile devremülk sözleşmesi imzaladıklarını, peşinat olarak..... plakalı 2001 model....aguna marka aracını verdiğini, aracın noterde devrinin yapıldığını, yapılan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde olması sebebiyle 7 günlük süre içerisinde cayma hakkı belgesinin kendisine verilmediğini, devremülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığını, ileri sürerek yapılan sözleşmenin iptaline, .... plakalı aracın kendisine iadesine, mümkün olmaması halinde araç bedeli olan 16.000,00TL nin iadesine karar verilmesini istemiştir....
Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Somut olaya gelince; önalım hakkına konu edilen toplam ... pay 933 parsel sayılı taşınmazın paydaşları tarafından davalıya 22.02.2011 ve 30.03.2011 tarihlerinde toplam 60.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Ancak bu konuda dinlenen davacı tanıkları ile mahkemenin gerekçesinde dayandığı yerel bilirkişi payın davalıya hangi bedel karşılığında satıldığı konusunda bir beyanda bulunmamışlar, dava konusu taşınmazın dönümünün 2011 yılında 10.000,00 TL-15.000,00 TL edebileceğini beyan etmişlerdir....