WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen pay 22 No’lu parselde bulunan 2 bağımsız bölüm No’lu dükkanın paydaşları ..., ... ve ... tarafından davalıya 29.8.2007 tarihinde 180.000 TL bedelle satılmıştır.Davacı ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Ancak bu konuda dinlenen davacı tanıkları dava konusu edilen pay satışından önce satıcılarla davacı arasındaki pazarlıklara ve anlaşmalara ilişkin beyanda bulunmuşlar, satış bedeli konusunda sadece davalının kendilerine aktardıklarını tekrarlamışlardır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/121 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, davalılardan Aynur'un muris Mehmet Akgün'ün kızı, diğer davalının ise murisin diğer kızı olan Kadriye Akkoç'un eşi ve murisin damadı olduğunu, devir esnasında davalılar tarafından murise hiçbir bedel ödenmediğini, murisin devrin yapıldığı tarihte davalıların gözetimde yaşadığını, beden ve akıl sağlığının tam olmadığını, dolayısıyla davalılar ve muris arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu, muvazaa iddiaları kabul olunmadığı takdirde de, 775 sayılı Gecekondu Kanun'unun 34.maddesine göre Belediyelerce tahsis olunan arsalar, yapılar ve bu arsalar üzerinde yapılan bina ile meydana gelen taşınmaz malların tahsisinden itibaren 10 yıl süre ile devir ve temlik olunamayacağı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu edilemeyeceğinin hükme bağlandığını, dolayısıyla satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek, muvazaa ve 775 sayılı Gecekondu Kanun'u...

    Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Somut olayda; önalım hakkına konu edilen 62999 ada 2 sayılı parseldeki toplam 8544/1474175 pay, taşınmazın paydaşı Hatip Doğar tarafından 17.000,00 TL bedelle 08.02.2011 tarihinde davalı ...’e satılmıştır. Davacı ise bedelde muvazaa iddiası ile önalım davası açmış ve keşif yapılıp taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesinden sonra bedelin depo edilmesini istemiştir....

      Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; davacı vekili birleşen davaya konu payların tapuda satış bedellerinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı, bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Ancak bu konuda dinlenen tanıklar ... ve ... ile mahkemece dinlenmesine yer olmadığına karar verilen tanıklardan ... satış sözleşmesinin tarafı olduğundan beyanlarına itibar edilemez....

        Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, resmi senette gösterilen satış bedelinin gerçek satış bedeli olduğunu, davacının dava konusu taşınmazda elbirliğiyle malik olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazda davalıya ait hisselerin davacılar adına tesciline, depo edilen 217.215,58 TL’nin davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif ve bilirkişi raporu tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir....

          Davacının talebi İİK.nun 277 ve devamı, olmadığı takdirde TBK 19.maddesi gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olduğuna göre muvazaalı işlemin diğer tarafı olan yani borçlu tarafından ilk satış yapılan şahıs ve varsa diğer satış yapılan şahıslarında davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. Davaya konu edilen 34 XX 260 plaka sayılı araç davalı borçlu adına kayıtlı iken 16.01.2017 tarihinde dava dışı Hakan Doğan adına tecilinin yapıldığı, sonrasında sırayla Ümit Aykır ve Hakan Doğan adına tescilinin yapıldığı, Kayseri 11. Noterliğinin 20.03.2017 tarihli araç satış sözleşmesi ile dava dışı Hakan Doğan adına kayıtlı iken 4.200.-TL bedelle davalı T11' a devredildiği, 34 XX 239 plaka sayılı aracın 2013 tarihinde dava dışı Tan Oto Motorlu Araç ve Taş. Tic. Ltd....

          Davacı, dava konusu payın satış bedelinin önalım hakkını engellemek amacıyla resmi senette 400.000,00 TL olarak gösterilmek suretiyle davalıya satıldığını, gerçek satış bedelinin 100.000,00 TL olduğunu iddia ederek bu bedel üzerinden önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, tapuda gösterilen değerin gerçek değer olduğunu savunmuştur. Mahkemece, dava konusu payın keşfen belirlenen değerine dayanılarak davacının bedelde muvazaa iddiasına itibar edilmek suretiyle 177.857,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir....

            Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı ticari plaka satış sözleşmesinin ve araca ait trafik sicil kaydının iptali veya tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babaları...’nun, davalılara ... plaka sayılı ticari taksiyi ve ticari plakasını diğer mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla muvazaalı olarak satış göstermek suretiyle 07.11.2002 tarihinde devrettiğini ileri sürerek ticari plaka satış sözleşmesinin ve trafik sicil kaydının muvazaa nedeniyle iptali ile miras payı oranında adına tesciline,olmadığı takdirde saklı payının tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, devrin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olmadığını, mirasbırakanın kendilerinin taksicilik yapacağını düşünerek, davacının da onayını alarak ticari taksiyi sattığını ayrıca tenkis isteği yönünden bir yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

              Davalı vekili, resmi senette gösterilen satış bedelinin gerçek satış bedeli olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak, keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda; 217 ada 27 parsel sayılı taşınmazda 1/3 pay 15.05.2015 tarihli satışla davalıya 70.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, dava konusu payın gerçekte 30.000,00 TL'ye satıldığını, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. İnşaat bilirkişisi 16.02.2016 tarihli raporunda 1/3 hissenin değerinin 17.920,00 TL olduğunu saptamıştır....

                in şahsi olarak alacaklı göründüğünü, müflis şirkete aracın satış bedelinin ödenmediğini, davalı ile müflis şirketin ortağı ve yetkilisi olan ... muvazaalı işlem yaparak dava konusu aracı iflas masasından ve alacaklılardan kaçırdığını belirterek araç satış sözleşmesinin iptali ile dava konusu aracın iflas masası tarafından satılarak bedelin iflas dosyasına aktarılmasına, araç bulunamaz ise veya değer kaybı söz konusu ise satış tarihindeki gerçek değerinin tespit edilerek bu bedelin işlem tarihi olan 28/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davacının beyanlarından rehin hakkından vazgeçtiği anlaşıldığından rehin alacaklısı bakımından hukuki ehemmiyet kesbetmeyen rehin şerhinin kaldırılmasına, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, aksi halde borcun ödendiği, bedeli ödenen bir işleme karşı muvazaa iddiası öne sürülemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu