ayrıca iptali isteğine konu 34 XX 862 plaka sayılı araç kaydı üzerine 3.kişilere devrinini engellenebilmesi için teminatsız bir şekilde ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir....
Önalım hakkını kullanan paydaş, bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; dava konusu payın ilişkin bulunduğu 2488 parseldeki 2/31 pay taşınmazların paydaşı Halime Ünal tarafından 15/9/2011 tarihinde 26.000 TL bedelle davalıya satılmıştır.Davacı, tapuda gösterilen bedelin önalım hakkının kullanılmasını engellemek için muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürmüştür. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür....
Mahkemece, dava konusu payın keşfen belirlenen değerine dayanılarak davacıların bedelde muvazaa iddiasına itibar edilmek suretiyle davanın ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda, 18663 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 1/12 pay 09.04.2013 tarihli satış ile davalıya 70.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, dava konusu payın gerçekte 40.000,00 TL'ye satıldığını, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir....
İstinaf nedenleri; görülmekte olan dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı araç satış işleminin iptali istemine dayalı bulunduğu halde, davanın niteliğine yanlış anlam verilmesi sonucunda talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, aracın 3.kişilere devri halinde vekil edenin büyük zararlara uğrayacağının göz ardı edildiği hususlarına ilişkindir. Dava, ileri sürülüş biçimine göre TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali isteğine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türleridir....
CEVAP 1-Davalı ... vekili; davaya konu araç devrinin 15.09.2005 tarihinde yapıldığını, aradan yaklaşık 12 yıl geçtiğini bu sebeple de davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, iptali istenen sözleşmede davacı taraf olmadığı için davayı açma ehliyetinin de bulunmadığını, özel halk otobüsü hattına ilişkin sözleşmenin müvekkili ile dava dışı İETT arasında yapıldığını, davacı tarafın mülkiyet hakkı olmadığı halde D 019 kod numaralı hattın işletme hakkı devri sözleşmesinin iptalini talep ettiğini, davacının araç devri yaptığında fiil ehliyetine sahip olduğunu, mal kaçırma amaçlı tasarrufta bulundum diyen davacının yine aynı işlemden dolayı hak talebinde bulunmasını hiçbir hukuk ilkesinin korumayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 2-Davalılar (... mirasçıları) vekili; davaya konu araç için zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, iptali istenen sözleşmede davacı taraf olmadığı için davayı açma ehliyeti de bulunmadığını, davanın...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/163 Esas, 2022/18 Karar sayılı ve 05/01/2022 tarihli kararı ile; "tüm dosya kapsamından; taraflar arasında Denizli 5.Noterliği'nin 29/04/2016 tarih 11854 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinin yapıldığı,satışa konu aracın 20 YN 355 plakalı araç olduğu, davacı tarafın aracın teslim edildiği ancak araç satış bedelinin davalı tarafça ödenmediği iddiasının bulunduğu, davalı tarafın ise araç satış bedelinin ödendiğinin iddia edildiği,noterlikçe tanzim edilen satış senedinde araç satış bedeli olarak 25.000,00 TL'ye anlaşıldığı,satış senedi incelendiğinde satıcı T1 adına vekili İsmail Koparan'ın satış işlemini yaptığı,dosya kapsamında bulunan Denizli 3.Noterliği'nin 13/02/2015 tarih 04441 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde süresiz vekaletnamede davacı adına işlem yapan vekilin araç satış sözleşmesini imzalama ve satış bedeli tahsil etme yetkisinin bulunduğu ,alıcının ise davalı şirket olduğu, satış akdi üzerinde "Paramı aldım." ibaresinin bulunduğu,satış sözleşmesinin...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 10.11.2010 Nosu : 2010/120-2010/569 - K A R A R - Uyuşmazlık, davalılar arasındaki alacağın temliki sözleşmesinin muvazaa sebebiyle butlanla malul olduğunun tespiti istemine ilişkin olup mahkemenin benimsemesinin de bu şekilde olmasına, ıslah dilekçesinde talep edilen alacağın ise davalı ...'tan istenip bu davalı ile davacı arasında satış ilişkisi bulunmamasına, satış akdinin bu davada ihtilaf konusu olmamasına göre BK. 18. maddesine dayalı uyuşmazlık hakkında verilen kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava satış vaadi söleşmesinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11/11/2019 gün ve 2019/481 Esas, 2019/7574 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar- karşı davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Asıl davada davacı vekili, 185 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın aslında müvekkillerinin murisi ... adına kayıtlı iken, vefatı sonucu murisin mirasçıları adına intikal ettiğini, dava konusu taşınmazı muris ...'ın ... 1....
Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından oluşan önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen payın ilişkin bulunduğu ... No’lu parseldeki 3/8 pay 20.000,00 TL bedelle taşınmazın paydaşı olan Ayşe Kaytan tarafından 08.12.2010 tarihinde davalıya satılmıştır. Davacı ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre, bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür....
Şti. arasında düzenlenen muvazaalı satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edildiği, davacı- karşı davalının kesinleşen mahkeme ilamı ile taşınmaza malik olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı- karşı davalı vekili ile davalı- karşı davacı vekili temyiz etmiştir. Asıl dava ipoteğin kaldırılması; karşı dava alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla muvazaalı olarak yapıldığı ileri sürülen satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davalı-karşı davacı ... Narenciye Ltd. Şti., dava konusu taşınmazın önceden diğer davalı ... Tarım Ltd. Şti.'...