Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince araç satış özleşmesinin İstanbul 'da yapıldığı ve davalının ikametgahının İstanbul ilinde bulunduğu anlaşıldığından davalı vekilinin süresi içinde yapılan yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine ve bu nedenle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ticari araç alım satım sözleşmesinden (takas) kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar ticari maksatla araç alım satım işi yaptıklarından davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      , bu sebeple dava dışı ... gizli ayıbın neden olduğu zarar ve km düşürülmesinden kaynaklanan değer kaybının tazmini amacıyla .......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, araç alım satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı rent a car firması, davalının kiraladığı araç ile kaza yaptığını, aracın hasar bedelinin aracın kasko sigorta şirketi tarafından ödenediğini ancak ödeme yapılana kadar 105 gün boyunca araç çalıştırılamadığı için şirketin zarara uğradığını iddia ederek işten kalma tazminatı talep etmektedir. Bu halde, uyuşmazlık taşıt kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenecek olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            TTK da bahsedilen basiretli tacir sıfatına uygun hareket etmediğini, Taraflar arasında imzalanan Sulh ve feragat sözleşmesi gereği davalının herhangi bir tazminat ve masraf adı altında bir hak ve alacak talep etmeyeceğini kabul etmiş ve davalıya ibra ettiğini, davacı taraf dava dilekçesinde Sulh ve Feragat sözleşmesini ticari hayatını sekteye uğratmamak açısından imzalamış olduğunu bildirdiğini, ancak bu sözleşme imzalanmadan çok önce aracın değiştirileceği ve yine bu süreçte mağdur olmaması açısından aracı kullanabileceğinin davacıya bildirildiğini, davacı tarafın ticari hayatının sağlıklı şekilde devam etmesi için davalının elinden gelen gayreti gösterdiğini, davalının müşteri memnuniyeti kapsamında davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği aracı kullanabileceğini kendisine bildirdiğini davacının bunu yapmak yerine aracı kullanmaktan vazgeçip kendi işlerinde araç kiralama yolunu seçtiğini, Hali hazırda davacının elinde işlerinde kullanabileceği bir araç varken onu kullanmayıp araç kiralama...

              İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, noterden resmi olarak yapılan araç alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/587 Esas KARAR NO : 2021/258 DAVA : Sözleşmesinden Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 27/05/2016 KARAR TARİHİ : 25/03/2021 DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin davalının ilk bayilerinden birisi olduğunu, müvekkilinin 20 yıllık bayi - distribütör ilişkisi içinde hiçbir şekilde akdi veya kanuni yükümlülüklerini ihlal etmediğini, davalının Türkiye'de tanınır bir marka olmasında müvekkilinin çok büyük katkısının bulunduğunu, müvekkilinin davalının toplam 17.034 adet yeni aracının satışını yaptığını, "Yetkili satıcılık sözleşmesinin" davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak feshedildiğini, taraflar arasında 1993 yılında fiilen yürürlüğe giren ve 01/01/2007 tarihinde yazılı hale getirilen yetkili satıcılık sözleşmesinin bulunduğunu, bu sözleşme ile davalının ticari ve binek yeni araç satış bayisi olarak 20 yıl faaliyet yürüttüğünü, davalının .......

                Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davalıların pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... şirketinin, davalı şirkete ait aracın ZMSS poliçesini tanzim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur....

                  - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeni ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının resmi devri gerçekleştirmemesi sebebiyle müvekkilinin sözleşmeden dönerek, sözleşmeye istinaden davacıya ödediği 4.000 TL'nin iadesini istediğini, davacının nakit ödeme yapamadığını ve karşılığında bono verdiğini, bono bedelinin ödenmemesi sebebiyle davacı hakkında takip başlatıldığını, davaya konu aracın icra dosyası kapsamında müvekkilince satın alındığını, cebri devir olduğundan sözleşmenin hükümsüz kaldığını, davacının hükümsüz hale gelen sözleşmeye dayanarak talepte bulunamayacağını kaldı ki alacağın zamanaşımına uğradığını, savunarak davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu