Dava konusu aracın 04/05/2020 tarihinde resmi satışı yapılarak aracın davalı alıcı adına tescili yapılarak resmi satış işleminin gerçekleştiği, ayrıca araç üzerinde mülkiyetin muhafazası şeklinde rehin hakkı tesis edildiği, araç bedelinin ödenmesi konusunda yanlar arasında ödeme vadeleri belirtilen ödeme planı yapıldığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Aracın satış işlemi tescil ile gerçekleştiğinden davacı satıcının alacağı satış bedeline dönüşmüştür. Ödenmeyen satış bedeli için icra yoluyla tahsilat yapılabilir. Bu husus, sözleşmenin feshini ve aracın iadesini gerektirmediğinden davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/6950 E. 2015/16362 K....
DELİLLER:Ödeme Dekontları, araç Çekme ve Teslim Alma Tutanağı, Mail Yazışmaları, Beşiktaş ...... Noterliği'nin ....... Yevmiye No'lu ve 24.11.2020 Tarihli İhtarnamesi, Beyoğlu ......Noterliği'nin ...... Yevmiye No'lu ve 01.12.2020 Tarihli İhtarnamesi, İstanbul ...... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ..... D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu, Araç Kiralama Sözleşmesi, Sipariş Formu ve Ödeme Dekontu, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı tarafından satılan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla ödenen bedelin tahsili, satış nedeniyle yapılan masrafların tahsili istemlerinden ibarettir....
Davalı; aracı davacıya teslim ettiğini, davacının satış bedelini isteyebilmesi için satışa konu aracı aldığı şekilde iade etmesi gerektiğini, ancak araç iade edildiğinde satış bedelini iade isteminin muaccel hale geleceğini, davacının araçta kendi kusuru nedeniyle oluşan hasardan dolayı sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Maddesinde, trafikten men edilerek alıkonulan araçların sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan ve aranmayan araçların hazinece satılarak bedellerinin emanet hesabına alınarak, bu işlemler sırasında yapılan masrafların satış bedelinden mahsup edileceği düzenlenmiş olup, bu yasanın uygulanmasına yönelik çıkarılan Karayolları trafik yönetmeliğinin “ Araçları kaldıran ve çekenler ile araç sahiplerinin sorumluluğu” başlıklı 21/b-2. bendine göre araç sahiplerinin, araçlarının kaldırılıp götürülmesi sebebiyle yapılmış olan bütün masrafları ödemek zorunda olduğu yönünde paralel bir düzenlemeye yer verildiği ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun Ek-14. Maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve işlemler hakkında doğabilecek tereddütleri gidermek amacıyla çıkarılan 03.08.2005 tarih ve 296 sayılı Milli ......
E.. ve G.. T.. adlarına kayıtlı olduğu, aracın 2009 yılında trafiğe elverişli olmaması nedeni ile trafikten men edildiği, daha sonra da araç maliki Zübeyde' ye teslim edildiği, geçersiz sözleşmeye dayanarak verdiğini geri isteyen davacının aracı davalı tarafa teslim ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, geçersiz (harici) sözleşme gereğince araç alımı için davalıya ödenen bedelin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Araç satış işleminin geçerli olabilmesi için 2918 sayılı KTK'nın 20/e maddesi gereğince noter satışı ile aracın devrinin davacıya verilmesi gerekmektedir. Geçersiz sözleşme nedeniyle TBK.'nun 77-82.(BK'nun 61-66.) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür....
Kişiler üzerine devir işlemlerini) yapıldığını, karşı tarafın çalışanı olan ve 17/10/2015 tarihli sözleşmede tanık olarak sözleşmeye imza atmış bulunan ... adlı şahıs, bu iki aracın devir ve satışlarının yapıldığını sözleşmeye şerh düşerek imzalamış olduğunu, ... adlı şahıs davacının ve... ‘nin adına iş ve işlemler yürüten- takip eden bir şahıs olduğunu, kısaca satış bedeline mahsuben 2 araç fiilen teslim dilmiş ve noterden de satışları 3. Kişilere verilmiş olduğunu, bu iki araç gerçekte müvekkili tarafından 3....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 28.06.2022 NUMARASI : 2021/593 Esas - 2022/597 Karar DAVA KONUSU : Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin 28.06.2022 tarih ve 2021/593 Esas, 2022/597 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi....
K A R A R Davacı, kendi adına kayıtlı aracın satış işlemlerinin yapılması amacıyla davalı ...’ı 8.3.2005 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiğini, aynı tarihte aracı da teslim ettiğini, 45 gün geçmesine rağmen araç satılıp bedeli kendisine ödenmediği için şüphelenerek 26.4.2005 tarihinde azlettiğini, fakat davalı ...’ın azli haricen öğrenerek aynı gün diğer davalı ...’e devir yaptığını, devir işleminin muvazaalı olduğunu, davalı ...’ın vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere aracın satış işleminin iptali ile aracın davalı ...’a teslim tarihinden itibaren işleyecek ecrimisil bedelleri ile meydana gelen yıpranma bedelinin, satış işleminin geçerli kabul edilmesi halinde ise aracın satış bedeli olan 87.346TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1025 esas-2020/71 karar sayılı kararında araç satış sözleşmesinin iptali ile satış bedeli olan 80.000 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalılar Özlem Eki ve T1 müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğini, kararda davacının iddiasındaki gibi aracın teslimi şartının bulunmadığını, hükümde olmayan bir gerekçeye dayanarak takibin iptali için dava açan davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak dava açan davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, istinaf başvurusunun kabulünü, mahkeme kararının kaldırılmasını, davacının davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgelere, mevcut delil durumuna göre dava konusu aracın teslim tarihindeki fiyatının fahiş oranda artması nedeniyle davacının araç alınımından vazgeçtiği, sözleşmenin feshi nedeniyle davalı şirketin herhangi bir zarara uğradığı hususunun davalı tarafça kanıtlanamadığı anlaşıldığına göre, ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık konusu maddi olgulara yönelik tespit ve hukuki değerlendirmelerinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, söz konusu tespit ve değerlendirmelerin oluşa ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirildiğinden, davalı şirketin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir....