Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : -Noter araç satış sözleşmesi DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, noter araç satım sözleşmesine konu aracın hukuki ayıplı olması nedeniyle araç satış sözleşmesinin feshi ile araç rayiç bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyamızda henüz ön inceleme duruşması icra edilmeden önce ve dosya dilekçe teati aşamasında iken davalı şirket yetkilisi ile davacı vekili ayrı ayrı taraflar arasında düzenlenen sulh protokolünü sunularak HMK 315 m.gereğince sulh protokolü çerçevesinde karar verilmesini talep etmişlerdir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sözleşmeden doğan tahsil edemediği alacağının 2.203TL olduğu, davacının servis araç sözleşmesinde belirtilen yerleşim yerleri dışında ek olarak yaptığı taşıma işlerinden dolayı 11.743,20 TL alacağının bulunduğu, akaryakıt alımları davalı şirket tarafından yapılmış olduğundan davacının ayrıca akaryakıt fiyat farkı talep etmesinin yerinde olmadığı, davalının servis araç sözleşmesinde belirtilen aylık ödeme yükümlülüğünü düzenli olarak yerine getirmediğinden kusurlu olduğu, davacının ise taahhüt ettiği taşıma hizmetini feshi ihbarda bulunduğu gün bıraktığı, ticari usul ve teamüllere göre işverene makul bir feshi ihbar süresi tanımadığı, davacının cezai şart alacağı talebinin yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 13.946,20 TL alacağın sözleşmenin fesih tarihi olan 14.12.2005 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir...

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten çeşitli sağlık malzemeleri satın aldığını, karşılığında çek verdiğini, satım konusu malzemelerin ayıplı olduğunu iddia ederek sözleşmenin feshi, borçlu olmadıklarının tesbitini, çeklerin iadesi veya iptalini, talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, davacı şirkete satım konusu malzemelerin 9.10.2002 tarihinde teslim olunduğunu kendilerine süresi içinde bir ayıp ihbarı yapılmadığı gibi malzemelerinde ayıplı olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı yanca süresi içinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığı ve satım konusu malzemelerinde ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

          devam edildiğini, bu nedenle davalıya ihtarname gönderilerek akdin feshi ile cezai şartı alacağı ve araç kitlerinin iadesinin talep edildiğini, ancak taleplerine olumlu karşılık verilmediğini ileri sürerek 17.500,00 USD karşılığı 30.800,00 TL cezai şartın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini, ayrıca 5 adet taşıt kimlik ünitesi ile 10 adet araç takip sisteminin iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini talep ve dava etmiştir....

            KARAR Davacı, davalılar ile 21.3.2010 tarihli harici oto alım-satım sözleşmesi yaptıklarını, araç bedeli olarak belirlenen 23.500TL’yi ödediğini, aracı teslim aldıktan sonra kontrol ettirmek amacıyla servise götürdüğünde aracın km’sinin 80.000’i gösterdiğini ancak gerçekte 132.319 olduğunun tespit edildiğini, iradesi sakatlandığı için sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 21.3.2010 tarihli araç satım sözleşmesinin iptali ile alınan paranın iadesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalılar yönünden sözleşmenin iptali davasının kabulü ile 34 BK 9119 plakalı aracın satışına ilişkin 21.3.2010 tarihli yazılı sözleşmenin iptaline, davalı ... hakkında açılmış olan alacak davasının reddine, davalı ......

              Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; taraflar arasındaki 13.10.2003 tarihli sözleşmenin belirsiz süreli tek satıcılık sözleşmesi olduğu, fesih yoluyla sona erdirilebileceği, davalının feshinin hakkın kötüye kullanılması niteliği taşımadığı, feshin uygun olarak noterden keşide edilen ihtarname ile yapıldığı ihtarname ile bir aylık feshi ihbar süresi tanınmasına karşın sözleşmenin mahiyeti itibariyle üç ay olması gerektiği, ancak feshi ihbar süresine uymamanın yaptırımının sözleşmeye devam olmayıp, tazminat olabileceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında akdedilmiş olan 13.10.2003 tarihli sözleşmenin 08.11.2005 tarihinde hüküm ve sonuç doğuracak şekilde feshedildiğinin tespitine, davacının diğer istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin daval.....ve....' den kamyonet satın aldığını, üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu müvekkilinin sözleşmenin feshi hakkını kullandığını belirterek, mal bedeli ile araç nedeniyle meydana gelen zararın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı .....ve..... vekili, aracın arıza sebebinin kullanıcı hatası olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı..... ve ..... vekili, yargılama aşamasında araçtaki arızanın kullanım hatasından meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  Davalının keşide ettiği 20.07.2017 tarihli cevabi ihtarda, 2002 tarihli sözleşmenin 07.06.2012 tarihli sözleşme ile tadil edilerek, sözleşmenin süresi ve feshi konusunda yeni hükümler getirildiğini, taraflar arasındaki 2002 yılındaki sözleşmenin yürürlükte olmadığını, geçerli sözleşmenin 2012 yılında imzalanan sözleşme olması nedeniyle feshin geçersiz olduğu ve bu sözleşmenin 9.maddesine göre cezai şart alacağı bulunduğu bildirilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 07.06.2012 tarihli sözleşmenin davalıyı temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanıp imzalanmadığı, bu sözleşmenin ifa edilip edilmediği, davalı tarafından sözleşmenin ifa edilerek benimsenip benimsenmediği ve bu kapsamda sözleşmenin süresi, feshi ve benzeri konularda hangi sözleşme hükümlerinin uygulanacağı noktasında toplanmaktadır. TBK'nın 1.maddesi gereğince, sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir....

                  Davalının keşide ettiği 20.07.2017 tarihli cevabi ihtarda, 2002 tarihli sözleşmenin 07.06.2012 tarihli sözleşme ile tadil edilerek, sözleşmenin süresi ve feshi konusunda yeni hükümler getirildiğini, taraflar arasındaki 2002 yılındaki sözleşmenin yürürlükte olmadığını, geçerli sözleşmenin 2012 yılında imzalanan sözleşme olması nedeniyle feshin geçersiz olduğu ve bu sözleşmenin 9.maddesine göre cezai şart alacağı bulunduğu bildirilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 07.06.2012 tarihli sözleşmenin davalıyı temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanıp imzalanmadığı, bu sözleşmenin ifa edilip edilmediği, davalı tarafından sözleşmenin ifa edilerek benimsenip benimsenmediği ve bu kapsamda sözleşmenin süresi, feshi ve benzeri konularda hangi sözleşme hükümlerinin uygulanacağı noktasında toplanmaktadır. TBK'nın 1.maddesi gereğince, sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir....

                    UYAP Entegrasyonu