Maddesi gereği aracı redde hazır olduğu ihtar edildiği, sözleşme geçmişe etkili olarak ortadan kalktığını, araç bedelinin iade etmesi gerektiğini, sözleşmenin iptalini, müvekkilinin ödediği 52.000TL satış bedeli ve 28.000TL masraf olmak üzere toplam 80.000TL 'den şimdilik 52.000TL'nin ticari temerrüt faiziyle müvekile iadesine, talebimiz gibi araç bedelinin müvekkile ödenmesi durumunda 34 XX 325 (eski plaka: 34 XX 614 ) plakalı aracın trafik kaydına davalının malik olarak cebren tesciline ve aracın davalıya teslimine, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmil edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile ;Davaya konu hasarlı aracın 24.12.2013 tarihli satım sözleşmesi ile davalıya devredildiğini, 05.05.2014 tarihinde Bakırköy 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2007 NUMARASI : 2006/284-2007/1225 Taraflar arasındaki dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
fesih tarihinden itibaren---- yönündeki talebin değerlendirilmesi: sözleşmenin ayrılmaz parçası kabul edilen ---aidatın ödeneceğinin kararlaştırıldığı, eğer Mahkemece davacı tarafından sözleşmenin --- tarihinden feshedildiği ---edilecek olursa sözleşmenin ---- yürürlükte kaldığı, bu süre için davacının aylık ödemesi gereken aidat borcunun ---- olduğu, ancak mali incelemede davacı tarafından aidat ücreti olarak ---- davalıya ödendiğinin tespit edildiği, davacının, sözleşmenin feshi ileriye etkili olduğundan ve fesih anından önceki borçlara feshin etki etmemesi sebebiyle davalıdan bu açıdan iade alacaklısı olmadığı, --- ödenen aidat bedellerinin fesih tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte hesaplanması, şimdilik ---- tahsili yönündeki talebin değerlendirilmesi: sözleşmenin ayrılmaz parçası kabul edilen ----- aidatın ödeneceğinin kararlaştırıldığı, eğer ---- tarihinden feshedildiği ---- kabul edilecek olursa sözleşmenin ---yürürlükte kaldığı, bu süre için davacının aylık ödemesi...
- K A R A R - Davacı vekili, davacı ve davalı şirket arasında adi yazılı 19.12.2011 tarihli alım-satım sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin daha sonra 15.08.2012'de tadil edildiğini, tadil sözleşmesinde inşaata 30.09.2012'de en geç başlanacağının kararlaştığını, 23.01.2013 tarihi itibariyle dahi elektrik projesinin belediyeye sunulmadığını, sözleşmenin feshi için şartlar oluştuğunu ve fesih ihtarı yollandığını ileri sürerek 200.000 TL cezai şart ve davalıya ödenen 120.000 TL için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının kusurlu davranışları nedeni ile gecikme yaşandığı, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 18/03/2010 ve 20/10/2010 tarihli satım sözleşmelerinin geriye etkili olarak feshine, toplam 51400 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verimiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satım sözleşmesi kapsamında yerine getirilemeyen ifa nedeni ile fesih ve cezai şart istemine ilişkindir. Davacı sözleşme kapsmında belirlenen tarihte teslimin gerçekleşmemesi nedeni ile taraflar arasında yapılan sözleşmelerin feshi ile birlikte kira tazminatı ve 50.000 TL tutarında cezai şart isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında imzalanan 20/10/2010 tarihli ek sözleşmenin 13. Maddesinde teslim tarihinde inşaatın teslim edilmemesi halinde her ay için 400 TL kira bedeli ödeneceği 14. maddesinde ise her daire için 50.000 TL tazminat ödeneceği düzenlenmiştir....
İnşaat A.Ş. arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, davacının daire farkı nedeniyle aracını davalı şirkete devrettiği, sözleşmenin ifa edilmediği, tarafların 08.05.2010 tarihli protokol ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini feshederek aldıklarını geri vermeyi kararlaştırdıklarından bedelsiz devredilen araç bedelinin sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi gerektiği, gerçek kişi davalıların da sözleşme öncesi aşamada arsa sahiplerine güven telkin ederek ve yüklenici izlenimi vererek devri sağladıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kabulü ile 19.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilin, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
KARŞI DAVAMIZ: Her ne kadar taraflar arasında imzalanan sözleşmede gayrimenkul satış sözleşmesi ibaresi kullanılmış ise de sözleşme taşınmaz satım vaadi sözleşmesidir. TOKİ tarafından yapılan veya yaptırılan konutun alıcılara belirli bir bedel karşılığında devrini amaçlayan sözleşme, taşınmaz satım vaadi sözleşmesi niteliğindedir. TOKİ tarafından hazırlanan sözleşmenin konusunu oluşturan konut, henüz tamamlanmadığından ve tamamlanmasından sonra kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölüm haline dönüştürülerek alıcılara devredilmesi amaçlandığından, taşınmaz satımı sözleşmesinin değil, taşınmaz satım vaadi sözleşmesinin konusunu oluşturabilir....
Noterliği aracılığıyla ihtarname göndermesine rağmen davalıların herhangi bir ödemede bulunmadıklarını ileri sürerek 24/01/2014 tarihli Araç Satış Sözleşmesinin iradeyi sakatlayan hallere dayalı olarak iptaline, araç bedeli olarak ödenen 32.400 TL'nin ihtarname tarihinden itibaren davalılardan alınarak iadesine, mümkün olmadığı takdirde alım satım ilişkisinden kaynaklı uğradığı değer kaybı için ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 100 TL belirsiz alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27/01/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, sözleşmenin feshi yerine değer kaybı tutarı olan 12.400,00 TL davalından tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, aracın satış bedelinin noter senedinde yazılan miktar olduğunu, davacının aracın ağır hasarlı olduğunu bilerek aldığını savunarak davanın reddini savunmuştur....
Araç satım bedeli belli olduğundan ayıp nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönülerek bedel iadesine yönelik davalar belirsiz alacak davasına konu edilemez. Satım bedeli belli olup; davacıya talebini açıklaması ve ona göre eksik harcı yatırması için süre verilmiş; Davacı da --- tarihinde talebini harçlandırarak ---- satım bedelinin iadesini istemiştir. Davacı davaya konu ---- finansal kiralama yoluyla satın almış; tüm taksitleri ödeyince de ---- tarihinde araç davacı adına tescil edilmiştir. Davacının akdin feshi talebi sözleşmeden dönme mahiyetinde olup, Türk Borçlar Kanunu'nun 219. maddesinde, "Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur....
Mahkemece, geçerli olarak düzenlenen sözleşmenin davalının ödemelerdeki gecikmesi nedeni ile temerrüde düştüğü kabul edilerek sözleşmenin feshine ve yapılan ödemelerin iadesine karar verilmiştir. 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 6/A maddesi taksitle satım hükümlerini düzenlemiş olup, davacı satıcı ile davalı alıcı arasında düzenlenmiş olan dava konusu satış sözleşmesi de, bu düzenleme kapsamında bir taksitle satım hukuki ilişkisidir....