Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

vekili Avukat ... tarafından, 26/11/2013 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı-alacaklı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (3.kişi) vekili, davalı (alacaklı) tarafından borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan takipte, müvekkilince haciz tarihinden önce 11.3.2008 tarihinde noter sözleşmesi ile borçluya mülkiyeti muhafazalı olarak satılmış olan ... plakalı araç üzerine 28.5.2009 tarihinde haciz konulduğunu, borçlunun davacıya olan borcunu ödemediğinden aracın mülkiyetinin halen davacı 3.kişiye ait bulunduğunu ileri sürerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı (alacaklı) cevap vermemiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı-alacaklı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (3.kişi) vekili, davalı (alacaklı) tarafından borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan takipte, müvekkilince haciz tarihinden önce 11.3.2008 tarihinde noter sözleşmesi ile borçluya mülkiyeti muhafazalı olarak satılmış olan ... plakalı araç üzerine 28.5.2009 tarihinde haciz konulduğunu, borçlunun davacıya olan borcunu ödemediğinden aracın mülkiyetinin halen davacı 3.kişiye ait bulunduğunu ileri sürerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı (alacaklı) cevap vermemiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, davalıya mülkiyeti muhafaza kaydı ile 07.06.2007 tarihinde ... plakalı araç satıldığını ve trafik siciline davalı adına tescil edildiğini, davalının aracın satış bedelini ödemede temerrüde düştüğünü, sözleşmenin 7.maddesi uyarınca akdi fesih hakları bulunduğunu iddia ederek satış akdinin feshini, araç mülkiyetinin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalının aracın satış bedelini ödediğini kanıtlayamadığı ve davacı tarafın akdin 7.maddesine göre sözleşmeyi fesih hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilebileceğinin açıkça düzenlendiği, Öte yandan Anayasa Mahkemesinin “... ve ......

            Davalı vekili, emniyetçe teslim edilen aracın, çalınan araç olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, aradaki protokole rağmen aracın bulunup davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafından davacıya devir ve teslim edilmediği, davalının aracın ayrı araç olmadığını savunmuşsa da, aracın aynı araç olup araç üzerinde bir takım oynamalar yapıldığı, davalının cevap ihtarnamesinde de aynı araç olduğunu kabul ettiği, sigorta şirketine karşı açılan davada da aracın bulunduğunda hasarlı olarak değerinin 12.000 TL tespit edildiği gerekçesiyle, 12.000 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

              Dosya içerisindeki bilgilerden davacı 3.kişi, borçlu ve diğer dava dışı şahıslar arasında dava konusu araçtan kaynaklanan hukuk ve ceza davalarının bulunduğu, araç mülkiyetinin çekişmeli olduğu görülmüştür. Tüm bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, takibin mülkiyeti çekişmeli olan aracın ele geçerilmesi amacı ile danışıklı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki çekişme konusu olan araç mülkiyetinin yasal dava yolları ile temini yerine danışıklı takip ile sonuç alınmaya çalışılması MK'nun 2.maddesinde öngörülen iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı gibi davanın görülmesi için gerekli olan geçerli bir takibin varlığından da söz edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, istihkak davasının dava dayanığı olan geçerli bir takibin bulunmaması nedeniyle reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, dairemizin bozma ilamının gerekçesinin maddi yanılgıya dayalı olduğu anlaşıldığıdan karar düzeltim isteminin kabulü gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 14/07/2014 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 23/01/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi....

                  Çünkü hukukumuzda, trafik siciline, motorlu araç üzerindeki aynî hakları dış dünyaya açıklama işlevi tanınmadığı gibi, trafik sicilinin yansıttığı görünüşe güvenin korunacağına dair herhangi bir düzenleme de bulunmamaktadır. (Özçelik, B.: Motorlu Araç Mülkiyetinin Yetkisiz Kimseden Devralınması ve Sonuçları, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 68, Sayı 4, s. 841) 31. Hemen belirtmek gerekir ki; motorlu araç mülkiyeti TMK’nın 988. maddesi uyarınca iyiniyetle kazanılamaz. Çünkü, motorlu aracın malik dışında bir kimseden devralındığı her durumda, devredenin tasarruf yetkisinin yokluğu dışında, ayrıca bir geçersizlik sebebi bulunur. Şöyle ki; KTK 20/d hükmü uyarınca motorlu araç mülkiyetinin edinilebilmesi için, mülkiyeti devir borcu doğuran, aracın malikiyle resmî şekilde yapılmış bir sözleşmeye ve aracın zilyetliğinin mülkiyetin nakli amacıyla devredilmesine ihtiyaç bulunmaktadır....

                    Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2019/191 Esas, 2019/432 Karar sayılı karar ile haciz konulan bu aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verildiğini, 2918 sayılı Kanun' un 20 .maddesi kapsamında aracı kendi adına tescil ettirmek için yaptığı başvurunun araç üzerinde haciz olduğunun görüldüğünü, borçlunun T5 olduğunu, aracın kendisine ait olduğunu, takip konusu borçtan sorumluluğunun olmadığını belirterek araç üzerindeki hacizlerin fekki ile aracın adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama aşamasında da dava konusu aracın plakasının 34 XX 492 olduğunu, dava dilekçesinde sehven 34 XX 880 olarak yazıldığını, talebin araç üzerindeki hacizlerin kaldırılması olduğunu beyan etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu