"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/12/2014 gününde verilen dilekçe inançlı işleme dayalı araç mülkiyetinin tespiti ve tescili veya bedelin tahsili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili veya araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
a ait ... plakalı araç ile karıştığı trafik kazasında hasar gördüğünü, kazanın oluşunda davalı araç sürücüsü ...'un kusurlu olduğunu, hasar bedelinin ödenmesi için kasko sigortacısı olan davalı ....'ye başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını, tamir edilmesi için aylarca bekletildiğini, daha sonra İzmir ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... D.iş sayılı delil tespit dosyası ile hasar miktarının 26.000,00.-TL olarak tespit edildiğini, toplam zararlarının 236,00.-TL çekici gideri, 619,00.-TL delil tespiti gideri ile 26.000,00.-TL hasar miktarı olmak üzere 26.855,00.-TL olduğu beyan edilerek bu miktarın davalı araç maliki ve sürücüsünden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte , davalı kasko sigortacısı ...'den başvuru tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte ve davalı aracının trafik sigortacısı ...'den dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDELİN TAHSİLİ-MANEVİ TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı (karşı davalı), maliki olduğu 3903 ve 3904 parsel sayılı taşınmazların satışı ve satış bedellerinin kendisine ödenmesi için kayınbiraderi olan davalı ...’i 21.10.2010 tarihli vekaletname ile yetkili kıldığını, vekilin anılan taşınmazları 31.05.2011 tarihinde satış suretiyle diğer davalıya temlik ettiğini, davalı vekilin satış bedellerini kendisine ödemediğini ve vekalet görevini kötüye kullandığını, yaptığı araştırmalar sonucunda diğer davalı ...’nin, davalı ...’in sevgilisi olduğunu öğrendiğini ileri sürerek davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde satış tarihindeki rayiç bedelin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’den tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesiyle satış bedeli konusundaki kademeli isteğini 152.400-Tl’ye yükseltmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık menkul mala dayalı araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 4.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı yönetmeliğin “Rücû hakkının kullanılması” başlıklı 14. maddesinin 16.maddesi (a) bendi uyarınca da, hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle, zorunlu sigortasını yaptırmayan kişilere veya zarardan sorumlu kişilere davacının rücu hakkı vardır. ...nın rücu edebileceği tazminat tutarı, sigortasız araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir. Somut olayda, mahkemece ...nın 3. kişiye ödediği tazminatın, ödeme tarihi itibari ile ödenmesi gereken gerçek zarar miktarı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmadan, davacı ... tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, ...nın 3. kişiye ödediği tazminatın, ödeme tarihi itibari ile ödenmesi gereken gerçek zarar miktarı olup olmadığı konusunda uzman aktüer bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, inanç sözleşmesine dayalı olarak açılan araç mülkiyetinin tespiti davasında davacının iddiasını yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı ile birlikte diğer deliller ile birlikte ispat edip edemediği, buna bağlı olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, araç mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....
Zararın HMK'nın 266.maddesi gereğince konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tespiti ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olması gerekir. Raporun hazırlanması özel ve teknik bilgiyi gerektirmektedir. 6100 Sayılı HMK'nun 266/1. maddesi "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." düzenlemesine yer vermiştir. Davacı tarafından zarar görenlere araç hasarı ve destek tazminatı olarak ödediği ve sigortalısı olan davalıya rücu edebileceği tazminatın üst sınırını, davacının ödediği bedel oluşturmakta ise de; davacı tarafından ödenen bedelin yerinde olup olmadığı hususunun denetlenmesi, bu denetlemenin sağlanması bakımından konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerekmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki işlemin inançlı işlem niteliğinde olduğunu, aracın kredi borcunun müvekkili adına olması sebebiyle bu borcun bitiminden sonra devir talep edilebileceğini, aracın devir şartının borcun ödenmesi olmasına rağmen davacı tarafça borcun ödenmemesi sebebiyle devir taahhüdünün kalmadığını, kalan taksitlerin de davacı tarafça ödenmemesi üzerine yargılama sırasında müvekkilince ödendiğini, davacı tarafça aracın mülkiyetinin teminat amacıyla devredildiği de dikkate alındığında dava tarihi itibariyle araç devrinin şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Dava konusu aracın mülkiyetinin kime ait olduğu ve aracın mülkiyetinin devri şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacının tescil talebinin reddine, toplam 10.645,00 YTL alacağın işlemiş faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2–Dava taraflar arasında düzenlenen harici araç satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, 2918 sayılı yasanın 20-d maddesi uyarınca harici araç satım sözleşmeleri geçersizdir. Taraflar geçersiz sözleşmeye dayanarak ancak aldıklarının iadesini isteyebilirler. Bu arada araç bedeli ile aracın karşılıklı olarak aynı anda iadesine karar verilmesi gerekmektedir. Edimleri ifada temerrüt gerçekleşmemiş 2007/12961-1498 olduğundan mahkemece iadesine karar verilen araç bedeline faiz işletilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve teslimine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....