Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2020 NUMARASI : 2010/251 ESAS, 2020/182 KARAR DAVA KONUSU : Araç Kaydının İptali ve Tescil KARAR : Taraflar arasındaki araç kaydının iptali ve tescil davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 24 Ağustos 1994 yılında davaya konu 34 XX 951 sayılı ticari taksi plakasını ve bu plakanın bağlı olduğu aracı satın aldığını, vergilerin yüksekliği nedeniyle kendi adına birden fazla ticari plaka olmasını istemeyen müvekkilinin araç sahiplerinden aldığı araç satış vekaleti ile plakayı ve ticari aracı 25 Ağustos 1994 tarihinde yıllardır yanında çalışan ve fazlasıyla...

KARAR Davacı, 16.02.1974 tarihinde noterde düzenlenen mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış mukavelenamesi ile davalıların murisi.....' dan bir araç satın aldığını sonradan aracı davalıların murisine iade etmesine, verdiği senetleri geri almasına ve aracın davalıların murisi tarafından başkasına satılmasına rağmen aracın trafik tescil işlemleri iptal edilmediğinden araç tescil kaydının kendi adına kaldığını, araca ait motorlu taşıtlar vergisinin ödenmemiş olduğunu öğrendiğini ileri sürerek mülkiyeti muhafaza kaydı ile satın alınan araç üzerinde davacının malik olmadığının tespiti ile mülkiyeti muhafaza kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, resmi olarak araç kaydı üzerine olan davacının aracın iade edildiğini kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, zamanaşımının söz konusu olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

    araç satışına dayalı trafik kaydının iptali ve tescil istemlerine ilişkindir....

      Noterliği'nde düzenlenen … tarihli ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinde de aracın tescilinin yapılacağı ilin İstanbul ili olarak belirlendiği, usulde parelellik ilkesi gereği araç tescilini yapan idarenin tescil kaydının silinmesi konusunda da yetkili olduğu ve dava konusu tescil kaydının silinmesi işleminin İstanbul ilinde bulunan trafik tescil kuruluşu tarafından yapılacağı, bu nedenle İstanbul ilinde bulunan trafik tescil kuruluşunun bulunduğu yer olan İstanbul ilinin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu İstanbul İdare Mahkemesinin yetkili olduğundan davanın yetki yönünden reddine dair Ankara 14....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Araç mülkiyetinin tespiti ve tescili Dava, sahte belgeye istinaden yapılan araç satışı nedeniyle araç kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemenin de nitelendirmesi bu yöndedir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan ancak bu daire tarafından görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı,söz konusu aracın davalı adına olan ..... plakalı aracın trafik kaydının iptalini ve kendi adına tescilini, bu talep yerinde görülmez ise fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirkete ödenen 65.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş,mahkemece davanın kabulü ile,..... plakalı aracın davacı ... adına tespiti ile aracın trafik sicil kaydındaki kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş ise de,yargılama sonucunda tesis edilen tescil işlemi, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karardır....

            tescil kaydının iptali ile müvekkili davacı adına tescili gerektiğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkemece kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur....

            KARAR Davacı, davalı ile arkadaş olduklarını, kendisinin yabancı uyruklu olması nedeniyle işlemlerin uzun süreceğini düşünerek parasını kendisinin ödemesi ve davalı adına tescil edilmesi konusunda anlaşarak araç satın aldığını ve davalı adına tescil edildiğini, ancak davalının daha sonra aracın devrini kendisine vermediği ileri sürerek aracın adına tescilini, olmaz ise araç bedeli olan 28,500 TL’nın faiziyle tahsilini istemiştir. Davalı davacı ile duygusal ilişkisi bulunduğunu, davacıya bu sürede paralar verdiğini davacının kendisinden aldığı paraları iade ettiğini, üzerine de bir miktar kendisinin katarak aracı satın aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

              Tescil, idari bir işlem olduğu gibi davacının da dava dilekçesinde böyle bir talebi bulunmamaktadır. Trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez. Bu nedenle mahkemece, araç satış sözleşmesinin iptaline ve mülkiyetin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davacının talebini de aşar şekilde trafik tescil kaydının iptali ile yeni kayıt ve tescile de karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                plakalı aracın satışının ve buna istinaden trafiğe yapılan tescilin iptali ile davacı ... adına yeniden kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Tescil, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapamaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez. Mahkemece, davaya konu aracın mülkiyetinin, davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, trafik tescil kaydının iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. b) Mahkemece yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Davalı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu