Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurun evden gümüş kemer ve birkaç parça kıyafet çalındığı, ararının 1000 TL olduğu şeklindeki beyanı göz önüne alındığında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede bu yöndeki bozmaya ilişkin görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma,ve tüm dosya kapsamına göre; taraf markalarının genel intiba ve kapsadıkları emtia sınıfı yönünden benzer olduğu, iltibas tehlikesinin bulunduğu, kullanım ve tescil önceliğinin ticaret unvanı ve markasal olarak davalıya ait olması karşısında başvurunun tescilinin davalı aleyhine haksız rekabet yaratmasının da yüksek ihtimal dahilinde bulunduğu bu nedenle dava konusu ararının isabetli olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar davacının marka başvurusu olduğu halde, karar gerekçesinde olarak gösterilmesi doğru değilse de bu hususun neticeye müessir olmayan bir usul hatası teşkil etmesine göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ......

      Davalı şirket vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Dava ararının kısmen iptali ve davalı şirketin dava konusu marka başvurusunun tescil edilmesi durumunda kapsamındaki hizmetlerin tamamı açısından hükümsüzlüğü istemine ilişkindir....

        CMK'nın 231/6-c fıkrasında belirtilen zarar kavramının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 11-250/13 ... kararında da kabul edildiği gibi belirlenebilir, ölçülebilir, somut maddi zarar olup manevi nitelikteki zararı kapsamaması karşısında, incelenen dosyada, sanığa yükletilen tehdit ve konut dokunulma/lığını ihlal suçlarının mağdurunun, ne şekilde maddi nitelikte bir /ararının olduğu açıklanarak sanığın hukuksal durumunun, maddedeki yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine "mağdurun uğradığı zararın giderilmediği ve şikayetinin devam ettiği" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Yasaya aykırı ve sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesinden başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı ararının yerinde olduğunusavunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket vekili; müvekkiline ait tasarımının tamamının farklı ve yeni olduğunu, görsellere bakıldığında tasarımlar kek olduğu için kekin doğası gereği dilimli olduğunu, başka bir benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; davalıya ait 2012/04727-7,8,10,12 nolu tasarımın, davacıya ait marka ve tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağlamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile-606/1 sayılı kararının 7,8,10,12 nolu tasarım yönünden iptaline, 7,8,10,12 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, 2012/04727-4,5,6,9 tasarım yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

            Davalı vekili, dava konusu hırsızlık olayı nedeni ile dava dışı ararının ödenmesi sebebi ile davacı tarafından rücuen tazminat davası açılmış ise de bu hırsızlık olayında herhangi bir kusur veya tedbirsizliklerinin bulunmadığını, sürücü gözetiminde emtiaların yüklemesinin yapılmış olmasından sonra yükleme yapılan fabrikanın önünde söz konusu emtialarla yüklü aracın bir saat süresince bekletildiğini, saat 16.30'da yüklemenin tamamlanmış olduğunu ve saat 17.30'daraç başına döndüğünde yüklü kamyonun bulunduğu yerde olmadığını gördüğünü, tazminat talebinde bulunulmuş ise de miktarın neye göre hesaplandığının açıklanmasının gerektiğini, tazminat talebinin fahiş olduğunu savunarak davanın redddini istemiştir....

              nedeniyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin sayılı ve “” unsurlu marka başvurusuna, başvurunun resmi yapılan yayınına müteakip, müvekkilinin “” unsurlu markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın,'nunsayılı kararıyla reddedildiğini, müvekkili markalarının her birinin tanınan bilinen marka olup gıda mamulleri üzerinde halka çağrışım yaptığını, markaların toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle 30. sınıf ve yakın sınıflarda hiç tanınmayan dava konusu markanın tescilinin davalı tarafa pazarda haksız yere kazanç sağlayacağını ileri sürerek ararının...

                yapılmış sayılacağının hükme bağlandığı, bu hükümler … Anonim Şirketinin özel bir şirket olmadığı, kamu-özel ayırımının yapılmadığı, 4000 sayılı Yasa ile kurulan kamu iktisadi kuruluş olduğunun anlaşıldığı, bu durumda davacı şirket tarafından yapılan reklamdan dolayı davacı şirketten ilan ve reklam vergisi istenmesinin yasal olmadığı gerekçesi ile kabul ederek uyuşmazlık konusu vergi ve cezayı terkin eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı ararının; davacı şirketin özel bir şirket olduğu, ilan ve reklam vergisinden muaf tutulamayacağı iddiaları ile bozulması isteminden ibarettir. Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir. Savcı …'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre;ararının davacının ibareli markasıyla davalınıibareli başvurusunun iltibas yaratmayacağına ilişkin bir tespit içerdiği, bu karrafından sonraki başvurularda da gözeteceğinin tabii olduğu, davacının bu tespitin hukuken doğru olmadığının bir yargı kararıyla hükme bağlatması isteğinin, sonraki tarihlerde gerçekleşecek başvurulara yapılacak itirazların akıbeti açısından önem taşıdığı, bu nedenle davalıya ait marka tescil başvuruhecesiyle, her iki tarafla aynı sektörde faaliyette bulunan simli şirketin eli markasının “kinin birleştirilerek oluşturulde sözcükleri arasında anlamsal olmasa da genel izlemin olarak iltibasa sebebiyet verecek düzeyde benzerlik bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 29, 30 ve 32. sınıf ürünlerin tamamının veya benzerlerinin davacı markalarının kapsamında yer aldığı, başvuru kapsamındaki ürünlerle davacı markalarının kapsamındaki ürünlerin aynı dağıtım kanallarına tabi olması, benzer ihtiyaçları gidermeleri,...

                    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme ararının kaldırılarak yeni bir bilirkişi incelemesi yapılarak davalı işverenin %100 kusurlu olduğunun tespitine, belirsiz alacaklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21/1....

                    UYAP Entegrasyonu