Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, konunun bir de basım işlemini gerçekleştiren kuruluştan sorulması gerektiğinin belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından; sanığın ibraz ettiği ...plakalı araca ait trafik ve tescil belgelerinin gerçek olup olmadığının tespiti ile, hangi tarihte kimin üzerine tescil edildiği ve daha sonra kimlere devredildiğinin araştırılması ve savunmasında belirttiği kişilerin olayla ilgili beyanlarının alınması, 1990 tarihinde plakaların nerede basıldığı ve o tarihte basımı gerçekleştiren yerde suça konu plakanın düzenlenip düzenlenmediğinin sorulması, suça konu plakanın sanığın sunduğu trafik ve tescil belgeleri ile araca ait olduğunun tespiti halinde suç kastının bulunup bulunmadığının tartışılmasından sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 3- Sanık ...’un suçlamaları kabul etmeyerek olaylarla bir ilgisinin bulunmadığını...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Sanık ...’ın sahte plaka üretip trafiğe çıkmak suretiyle kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın aşamalardaki beyanlarında dava konusu plakalı aracı kullanmadığını, kendisine trafik ceza tutanağı ve trafikten men edilen aracın izin belgesi tutanağı düzenlenmediğini savunması, ele geçen trafikten men edilen aracın izin belgesi aslı üzerinde yapılan imza incelemesinde imzanın sanığa ait olmadığının tespit edilmesi, sahteciliğe konu plaka asıllarının ele geçmediğinin anlaşılması, suç tarihinde yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunmasının, anılan maddede 09.09.2011 gün ve 28049 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesiyle yapılan değişiklikle...

      53. maddenin 1. fıkrasının c bendindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yer alan diğer haklardan, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle; sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II–Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 1-13.05.2006 tarihli kolluk tutanağında ... sayılı plakanın yapılan sorgulamasında aracın herhangi bir kaydının çıkmadığının, 22.12.2008 tarihli bilirkişi raporunda ise... sayılı plakaların sahte olmadığının belirtilmesi karşısında, sahte olmayan plakanın başka bir araçta kullanılması durumunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 21. maddesi çerçevesinde Karayolları Trafik Yönetmeliğinde idari yaptırıma tabi olduğu gözönüne alınarak, ilgili Trafik Tescil Şubesinden ... sayılı plakanın kaydının bulunup bulunmadığı, bu plakanın daha önceden kullanılıp kullanılmadığı...

        Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu,---- tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı,---- tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. ---- plaka sayılı aracın ---- yıllarında kullanım amacını gösterir tescil kaydı istenmiş olup yazımıza verilen ---- plaka sayısında kullanım amacı ticari olarak tescil edilen ---- plaka aktarma işlemi yapılarak aynı şirket adına ---- plakada kullanım amacı --- kaydının yapıldığı, kayıtları devam ederken ---- tarihinde --- -----olarak tescil kaydının yapıldığı, kayıtları devam ederken ---- tarihinde --------- olarak tescil kaydının yapıldığı, kayıtları devam ederken ----- tarihinde aynı şirket adına -----tescil kaydının yapıldığı ve ---- kapatıldığı bildirilmiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın kaldırılmasını, mesnetsiz ve hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf talebinde bulunulmuştur. -Davalı vekilinin istinaf başvurusu bulunmamaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23- 24 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir. Dava dilekçesi ve eklerinden davalı vekilinin savunmasından ve tüm dosya kapsamından, davacı idare tarafından açılan dava ile davalı T3 aleyhine 34 XX 346 plaka sayılı araca yönelik ve diğer davalılar hakkında da başka araçlara yönelik yapılan tasarrufların iptali istemi ile açılan dava üzerine, davanın görüldüğü, Muğla 3....

          İcra Müdürlüğü tarafından 29.05.2009 tarihinde icra satışı ile satıldığının ve Tuzla Trafik Tescil Büro Amirliği'ne aynı tarihte ... plaka ile alıcı adına nakil gittiğinin" belirtildiğinin görüldüğü, söz konusu plakanın tescilli olduğu araçla birlikte icra yoluyla satışının gerçekleştirildiği ve bu nedenle davacının bahsi geçen plaka üzerinde hakkının sona erdiği anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmediği, davanın, dava konusu plakaya ilişkin plakanın ilk maliki olan ...'...

            ın olduğu ... plakalı araç ile müvekkili firma tarafından sigortalanan ... plakalı aracın arkadan çarpması sonucunda kazanın meydana geldiğini, kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar nedeni ile hak sahiplerine 16.862,00 TL ödeme yapıldığını, davalılardan ...'ın kaza esnasında 264 promil alkollü ve %100 kusurlu olduğunu, bu sebeple kusurlu davalılara rücu hakkı doğduğunu, 16.862,00 TL rücuen alacağın ödeme tarihi olan 25/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davayı kabul etmediklerini, ... plakanın müvekkiline ait olduğunu, ancak kaza yapan aracın müvekkiline ait olmadığını, plakanın kaza yapan araca sahte olarak takıldığını, kaza yapan aracın ... marka 1995 model Kurşuni renkte araç olduğunu, müvekkiline ait aracın ise 1978 model beyaz renkte bir araç olduğunu, bu sebeple davanın reddini talep etmiştir....

              e satış yetkisi için vekaletname verdiği, 14/08/2008 tarihinde bu plakanın katılana satışını gerçekleştirildiği, katılanın daha sonra aracın ruhsatını değiştirmeye gittiğinde trafik kaydında Ankara 14. İdare Mahkemesi'nin 2008/228 esas sayılı dosyasında plakanın üzerinde tedbir kararı olduğunu ve daha önce plakanın iptal edildiğini öğrendiği, ...'ın sanık ...'u plakanın iptali hususunda protokol ile bilgilendirdiği, sanık ...'a harici satım yaptığı, sanık...'un talimatıyla ...'e vekalet verdiği, ...'ün aracı noterde katılana sattığı, aslında bu satışın sanık ... ile katılan ... arasında olduğu, sanık ...’in bu karardan haberleri olmasına rağmen mahkeme kararından bahsetmeyerek katılana rayiç bedeli üzerinde satışı gerçekleştirerek atılı suçu işlediği anlaşılmakla, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Tasfiye konusu ticari servis plakalı araç yönünden bedeli davalının babası tarafından ödenerek satın alındığı ve kişisel mal olduğu kabul edilerek davanın tümden reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamı incelendiğinde, yapılan araştırma ve incelemenin yazılı şekilde hüküm kurmaya elverişli olmadığı görülmektedir. Dosyada yer alan trafik kayıtları incelendiğinde, davalı erkek adına evlilik birliği içinde 05.01.2009 tarihinde "S" plakalı aracın satın alındığı, plakanın takılı olduğu aracın 1992 model otoyol marka otobüs olduğu anlaşılmaktadır. 06.01.2014 tarihinde davalı erkek tarafından "S" plakalı aracın dava dışı bir şirkete devredildiği, devredilen "S" plakanın takılı olduğu aracın ise 1992 model otoyol marka otobüs değil 2003 model Isuzu marka otobüs olduğu sabittir. Mahkemece "S" plakanın tahsisine ve alım tarihindeki değerine yönelik araştırma yapılmamıştır....

                  ın davalı ... ile çıkar ve işbirliği içerisinde hareket ettiğine veya kötü niyetli olduğuna dair bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece satış işleminin iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı ile davalı ... arasında vekalet sözleşmesi, davacı ile davalı ... arasında ise satış sözleşmesi vardır. Davacı davasını, davalı ... yönünden vekalet görevinin kötüye kullanılması ve hesap verme borcunun yerine getirilmemesine dayandırmış olup sözleşmenin iptalini ve tescil istemini her iki davalıya yöneltmişken alacak istemini sadece davalı ...'e yöneltmiştir. Vekil ile takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderlerinden olup mahkemece re'sen dikkat alınmalıdır (6100 sayılı HMK. m. 323/1-ğ). Eldeki uyuşmazlıkta davalı ... yönünden dava reddedildiğine ve davalı kendisini vekille temsil ettirdiğine göre bu davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu